bir diktatör gösterin ki, halkın varlığını, gücünü arkasına alarak dünyaya diz çöktürmüş, bende atatürk'e diktatör diyeyim.
edit: başlık başıma kalmış. bu başlığı acan bilsinki aynı soyadını paylaştığı insanların hepsine pahabiliçlmez küfürler ettim. lafının arkasında dursana ne diye başlığı acıp kaçıyorsun.
bakıldığında kabil kardeş kanı dökmüştür ve ilk cinayeti işlemiştir. lanetlenmiştir. hicvedilmiştir. diğer tarafta muhterem osmanlı padişahları. onlar da kardeş kanı dökmüştür. iktidar uğruna öz kardeşlerini katletmişlerdir. ama gel gör ki biri sözde günah işlemiş cehennemi boylamıştır, diğeri ise türbede yatmaktadır.
göğüs göğüse harbetmek yerine küçük ve kumdandası kolay birliklerle (mangalar ve özel harekat timleri gibi) düşman hatlarının arka kısımlarına ve iç kısımlarına sızma, düşman birliklerini bölme ve kendini müdafa etmesi zor olan küçük birliklere parçalamayı hedefler.
amaçları;
*düşmana gelebilecek herhangi bir yardımı önlemek için, yardımların izleyeceği yolu tahrip etme.
*küçük topluluklara bölünen birliklere karşı ateş üstünlüğünü sağlayıp, düşman personelinin psikolojisini bozma ve neticesinde harp verimliliğini düşürme.
*mümkün olduğunca hızlı hareket etme, doğru mevzilenme ve hızlı manevralarla düşman birliklerini yer değiştirmeye zorlama ve coğrafi şekilleri lehine çevirmek.
*düşman birliklerinin tamamını imha etmek.
ne kadar anlamsız ve boş gelirdi özlemek kelimesi bundan bir kaç sene evvel. ellerini tutarken, gözlerinden kalbine akarken. teninin sıcaklığını ciğerlerime çekerken. bu günleri yaşayacağım aklıma gelmezdi. birbirimizindik sadece. dünya da ikimizden başka hiç kimse yokmuş gibiydi sanki.
dün gece rüyam da gördüm seni. birden fırladım yatağımdan. ensemden akan soğuk terler sırtımda ince ince soğuk damarlar oluşturuyordu. gözlerim cukurlarına sığmıyordu. vücudum kafamı taşıyamıyordu sanki. oda dar geliyordu. sığmıyordum geceye. senin yüzünü gördüm birden duvarda. göğüs kafesim daraldı nefes almata çok zorlandım. ne illet bir şeymiş bu özlemek. hasretinin nöbeti tutmuştu. vücudum delik teşik olmuş gibi can çekişiyordum yatağın içinde.
sen bu dünyadan gittiğinden beri ben kana kana su bile içemiyorum ağız tadıyla. yediğim şeylerin hepsinin tadı aynı sanki. sadece nefesa alıp veriyorum işte.
özlemek zor işmiş.