ben göçmen kızı gördüm tuna boyunda
elinde bir besli kuzu hem kucağında
doğru söyle göçmen kızı annen var mıdır
ne annem var ne babam kalmışım öksüz
sen bir öksüz ben bir garip alayım seni
alayım da gizli yerde sarayım seni
telgrafın tellerinden haber var mıdır
ne haber var ne mektup kalmışım öksüz
doğru söyle göçmen kızı annen var mıdır
ne annem var ne babam kalmışım öksüz
sen bir öksüz ben bir garip alayım seni
alayım da gizli yerde sarayım seni.
televizyonda bir kaç kez canlı yayında denk geldim.
gayet makul, inandırıcı ve samimi konuşuyor.
ahmet türk daha sempatik ama kağıda bakmadan, canlı yayında hele siyaset alanının böyle gergin olduğu konularda güzel bir performans sergiliyor.
son günlerde tırmanan olaylarla ilgili "bunlar, dtp'yi de aşan olaylar. binlerce türkiye cumhuriyeti vatandaşının hassasiyeti var dikkate alınmalı, sosyoloji toplum bilimidir" filan dedi.
bir yönüyle tamamen katılıyorum.. ama kendilerinin sorumlu olduğu bir yönü de bulunmuyor mu bu gerginliğin?
mesela canlı yayında bu "hassasiyet"i dillendiriyor, savunuyor, konuşuyor.. o zaman binlerce genci sokakta polis terörü karşısında çırılçıplak bırakmak niye? onları terörize etmek niye?
demokratik olarak, inandırıcı ve etkili olabilecek bir konumda canlı yayında ifade edebildikleri fikirlerin, sokakta şiddet ortamında ifade edilegelmesi onların siyasi inandırıcılıklarını ve itibarlarını zedelemiyor mu?
mecliste öcalan'ın durumu ile teklif verilebiliyor, adalet bakanı ile görüşme yapılabiliyor..
kısacası bu insanların sokaklarda olmaması için dtp'nin de yapabileceği bir şey yok mu?
olayları demokratik olarak ifade edilebilirliği açısından değil de"sokaklarda taş atan toplumun hassasiyetleri" açısından değerlendireceksek o zaman başka "hassasiyetler"i de kucaklamak durumunda kalmaz mıyız?
canlı yayında cevaplasın, elbette editörler buraları da okuyordur.
sinan oğan üzerinden eleştirilen parti. bilhassa da boklu götüne şalvar ve mekap kombinasyonu giyen ve elinde hala bebek kanı olduğu halde barış ve humanizmi dilinden düşürmeyen şerefini siktiğimin eşkıyaları tarafından pek sevilmeyen bir partidir.
bugüne dün sabah uyanmıştı
koynunda acımasız yalanlarla
aslında gözünü açtığında
korkmadı yalnızlıktan
yalanlardan korktuğu kadar
bütün ipler birbirine bağlanıyordu gerçekte
o'nu zaten
gerçekler yalanlara
yalanlar yalnızlığa
yalnızlığı da hüzünlere bağlamıştı...
yarınlarını dünde yaşamaya alışıktı
yavaş yol almayı seven suskun yüreği...
sonra birden,
acımasız bir aşk çaldı, yüreğinin keşfedilmemiş kapısın
bu o'nu coşturdu
yavaş yol almaya alışık yüreği
başladı dolu dizgin koşmaya...
çabuk gem vurdular ama, birden devrildi...
ayılmadan gerçeklere, yalan rüyalar geçti göz önünden
sadık dost çıkageldi sonra...
yalnızlığı idi o...
yalnız bırakmadı o'nu.
kucakladı narin bir şekilde
yavaşça incitmeden
hüzünlerin kucağına bıraktı o'nu
sessiz, alışık, başkaldırmadan...
hatta belki şaşkınlıktan
rahattı hüznün kucağında
ve sadık dost yanı başındaydı
sır çevirmemişti o'na
diğer tüm gerçeklerden öte...
bu sabah,
geniş hüzün yatağında
koynunda yalnızlığı ile uyandı
ve daha sıkı sarıldı...
her erkegin mutlaka bir fikri olduguna, en azindan kendini inandirdigi; cok az kadinin cevabini gercekten bildigi ve tum kadinlarin zaman icerisinde cevabini defalarca unutmaya meyilli oldugu soru..
yapılacaklar listemi tutmak için kullandığım sosyal web sitesi. yapılacaklar listesinin böyle tutmak için elbette bir nedenim var, anlatayım:
istiyorum ki yapılacakları aklıma geldiği anda şöyle tarayıcımın bir eklentisinden, ya da kenardan çıkacak küçük bir programcıktan yazıvereyim, sonra da onlara cep telefonum gibi sürekli yanımda taşıdığım cihazdan ulaşabileyim. bunu biraz araştırdıktan sonra, bulduğum -muhtemelen en iyi değil ama- ilk çözüm şöyle:
bir twitter hesabı açıyorsunuz.
bir remember the milk hesabı açıyorsunuz
firefox için hazırlanmış twitter eklentisini (twitterbar) yüklüyorsunuz.
twitter arkadaşlarınıza rtm adlı kullanıcıyı ekliyorsunuz (remember the milk). bu işlem onaylandıktan sonra artık alt yapınız büyük ölçüde hazır demektir.
twitterbar, başka hiçbir program açmaya gerek kalmadan firefox'un adres çubuğundan twitter'a mesaj göndermek için kullanılıyor. mesela şöyle bir mesaj yazdığınızda: "d rtm berbere gidilecek tomorrow at 15:00 --post" bu mesaj anında rtm adlı kullanıcıya direkt mesaj olarak gönderiliyor. bu da rtm'deki yapılacaklar listenizde güncelleniyor. ondan sonraki aşamada cep telefonunuzdan gprs kullanarak m.rememberthemilk.com adresine giderek buradan giriş yapıp listenizi görebiliyorsunuz. yukarıdakine benzer komutları http://www.rememberthemilk.com adresinden bulabilirsiniz. orada twitter için bir tutorial var.
böylelikle online olduğum sürece yapılacaklar listemi güncelleyebiliyorum. online değilsem de zaten cep telefonunu açıp calendar'dan giriyorum. farkındayım en iyi yöntem olmadığının, ama o en iyi yöntemi de bulacaağım bir gün ve kimseye söylemeyeceğim! (bkz: döverim ulan)