Genelde bu tanımla tipi şöyle başlıyorsa; bakımlı ve temizliğe önem veririm partnerimin de aynı hassasiyeti göstermesini beklerim. Aynı zamanda olgun ve kiber beyfendileri sadece kabul ediyorum.
şu şekilde bitecektir;
Görüşmelerimi kendi evimde veya 4-5 yıldızlı otellerde yapıyorum.
bu belgeler yalan olsa egemen bağış tarafından yalan ve tespit davası açılır. medya önüne çıkılır ve bu iddialar kanıtlansın denir ve siyasi partiler- basın mensupları suçlanır. ama sadece özel hayatı ihlalden dolayı dava açılmaz.
"apolitik ve edilgen gençlik istiyoruz." demenin bir ön adımıdır. mesele alkol değildir. mesele bir başbakanın halkının ne yapıp, ne yapmayacağına karar verebilmesidir. ayrıca mesele bizlerin takım tutar gibi siyasi partileri "iyisiyle, kötüsüyle bizim" mantığıyla haraket etmemizdir.
siyasi konularda başlık açılmasını istemeyen bir platform da ben istemiyorum arkadaş. zaten bu ülkede siyaset konuşulamadığı için sağ-sol, kürt-türk olaylar zirve yaptı! konuşamadığımız için ve tartışamadığımız için! birbirimizin fikirlerinden ve hayat tarzlarından nefret ettiğimiz için...
ben alkol kullanmıyorum ama sadece ben kullanmıyorum diye faşizan bir şekilde kimseyi yargılama hakkı da kendimde bulmuyorum. Bu nedenle faşist bir şekilde " kafası kıyak bir nesil istemiyorum" denmesini kınıyorum. hatta ve hatta bunu bir başbakan söylüyor ise bu çok acı. çünkü 58. maddeye bas bas bağıran başbakan 4. maddeyi ayaklar altına alarak bunu dile getiriyor. yani bir örnekle; sana saldıran birini öldürmek olarak betimleyebiliriz rte nin yaptığını.
ama yanlış anlamayın kimsenin hayat tarzına müdahale etmek gibi bir niyetleri yok. yani "ben senin cebinden ekstra %35 vergi alırım ama bu hırsızlık değildir bunun adı yeni vergi bebeğim" demenin bir başka yolu.
ülke açısından acı bir gün olacaktır. çünkü rte karizmasıyla giden bu ülke gerçekleriyle yüzleşecektir. 300 milyar dolar dış borç ve 120 milyar dolar iç borç işte gerçek olan bu. unutmadan bir de her sene özelleştirmeler ve halktan alınan vergilerle bile kapanmayan cari açık da cabası...
dinin halkından gelirinin %35'ni doğrudan vergi vermesini ve işvereninden de %35 almasını aynı zamanda dolaylı vergilerin de ortalama %120 olmasını emretmediği gerçeğini değiştirmeyecek bir durumdur.
yılda 72000 tl devlete kendi ve işveren tarafından vergi ödeyen kerizdir. karşılığını nasıl aldığını şeffaf bir şekilde göremeyecek ve aziz nesin'i doğrulayacak bir şekilde bunu hiç sorgulamayacağı muhtemel olan zaat-ı muhteremdir!
edit: meğer ne kadar da çok sağılmaya meraklı inek varmış! yahu ben siyaset için laf etmiyorum, korkmayın, akp'ye lafım yok koyuncuklar sizi... ama bu kadar da edilgen olmayalım! takım tutar gibi parti tutmayalım. kimse allah değil, unutmayalım! herkes hata yapar ve akp de halktan aşırı vergi alarak ve özelleştirmeler ile, ki bunu destekliyorum, başarısızlıklarını örtüyor ve biz de bunu yiyoruz. ben bunu hazmedemiyorum!
Hali hazırda stopaj ve sigorta olarak 2000 tl vergi ödeyen ve yeni düzenlemeyle artı 2000 tl daha vergi ödiyerek yılda 48000 tl devlete vergi ödeyip duble yol ve hastanelerdeki düzelmeler dışında bir halt alamayacak olan köledir fazla özenmeyin!
bir de diyolar ki "efendim yurtdışında da bu vergiler var"
sayın koyun, tabii ki var ancak benzinde %350 vergi yok, elektrikte %120 vergi yok telekomunikasyon da keza, araçlarda %130+18 vergi yok. dolaylı ve doğrudan vergilerle hane başı 140000 tl alıyorsun ayıp be ayıp.
Bugüne kadar kimse akp nin yaptıklarını yapamadı doğru ama neden biliyor musunuz? kimse kemal derviş'in özelleştime politikasını uygulamadı ama akp derviş'in tüm politikasını uyguladı. cari açık hersene özelleşen büyük firmalar ve yurtdışı kaynaklı ihaleler ile kapanıyor. iyi ama kısa vadeli çözüm! bir de halktan alınan vergiler tabii... 2002 yılından beri doğrudan ve dolaylı olarak alınan vergiler %150 ile %200 arası artmış tuik verilerine göre...
eee arkadaş akp sin güzel çalışıyorsun ama halkı bu kadar sömürme bu vergilerle. bu halk aptal değil gün gelir chp ve mhp gibi basiretsiz liderlerin olduğu partiler yerine kuvvetli biri gelir yıkılırsın.
Ama doğru ya! gelmez sen çoktan önlemini aldın! helal san be rte! ne çektin be!
Arkadaşlar bu zaten yürürlükte olan bir kanundu! ama yasadaki boşluktan ötürü maaşlardan değil de, emlak satışı, faiz geliri ve kar payları gibi maaş dışı gelirlerden stopaj olarak kesiliyordu. Şimdi bunu maaşlara da yansıtmışlar!
ne acıdır ki zaten 4500 tl maaş alan birinin işverene maaliyeti 6000 tl nin üzerinde yani zaten işverenden %35 alıyorsun. daha ne bir de çalışandan kesiyorsun. bu kadar mı açsın. sigara, alkol, benzin, araç ve telekomunikasyon daki dolaylı vergiler * zaten dünyanın hiçbiryerinde yok hane halkı başına ortalama yıllık 140 bin lira olduğunu biliyor muydunuz? bunları sorun bunları öğrenin takım tutar gibi parti tutmayın. Tutuyorsanızda onlardan birşeyler talep edin, edilgen olmayalım artık.
hükümet vatandaşını sömürülecek bir inek gibi görmek zorunda mı? koyun musunuz siz? bu başlığı bile dolduramıyorsunuz... benim de o kadar gelirim yok ama dolaylı olarak bunlar bizden çıkacak. uyanın da bundan sonraki seçimlerde oy vereceğiniz insanlardan ciddi bir vergi politikası bekleyiniz veya talep ediniz.
demografik bir çözümlüme ile türkiye'de 1milyon un üzerinde olan çok kısıtlı bir topluluktur. göğüsü kıllı elinde tespih ve üç düğmesi de açık olunca bal dök yala!
aslında anlaşılmamış başka bir yazarın haykırışıdır bu başlık. içten içe dış görünüşle insanların beğenilip veya reddedilmesinin ne kadar sığ ve yüzeysel olduğunun bilinçaltı mesajını vermek istemiştir. "esmer erkeklerin kokması" cümlesini istemeden ama sadece dikkat çekici unsur olarak kullanıp bir üst mesaj olan " dış görünüşle yargı oluşturan yüzeysel zihniyet, aynı şekilde yüzeysel bir hayat yaşar" tezine olan desteği görmek istemiştir.
ben dahil yedi sülalemde kara çarşaflı biri yok ancak yine de biraz ırkıçı bir söylem sanki. düşünsenize birilerinin kara çarşafsız olan insanlarla ilgili bu tarz sıfatların kullanıldığı bir ülkede yaşadığımızı. diyebilirsiniz ki "zaten öyle olacak" diye... ancak bu şekilde ırkçı söylemler toplumu kutuplaşmasını alevlendirmekten başka bir işe yaramıyor maalesef! yani bir çözüm değil. geçmişte sağ-sol, kürt- türk gibi olaylarda olduğu gibi bizi refah seviyesi yüksek toplum olmamızı herbirinin 10-15 sene ötelediğine inanıyorum.
bence, vergilerdeki yüksek oranları, hammadde üreten bir ülke olamayışımızı hatta ve hatta uluslararası bir markamızın hala olmayışını dile getirelim.
çok akıllı bir yazar provokasyonu içeren zekice düşünülmüş bir entridir. ama herkez tuzağa düşmüş sanırım... yazar ülkeleri yönetenlerin ülkenin sahibi olduğuna inandığını zannetmemiz ve onu entellektüel donanım ve ergen altı zekaya haiz olduğunu sanıp sazan gibi oltaya takılmamızı istemiştir. çok zekice!
nüfusun gençleşmesi adına almanya gibi ülkelerde çocuk başına yardım ile yapılıyor bizde ise herşey gibi sözde sadece! demekle olmuyor para lazım! ver çocuk başı 500 tl aylık memlekette çocuktan geçilmez... çok da iyi olur aslında eğitimsiz milyonlarca genç. bir düşünün siyasi istikrar devam eder!
bir galatasaraylı olarak fenerbahçe yi tebrik ediyorum. kupayı alamasalar da türk takımlarının yarı finallere her sene çıkması (umarım) itibarımıza katkıda bulunacaktır. ayrıca lütfen fener yapamadı vs gibi ergen triplerini bırakın kızlar zira galatasaray veya herhangi bir türk takımına yakışmıyor!!