malesef gerçek olan bir durumdur. azıcık damarına bastın mı, yapılan bütün iyilikler unutulur gider. insanoğlu doyumsuzdur, "elini verdin mi kolunu alamazsın". hep çıkar ilişki olması lazım yoksa "kimse kimsenin yaralı parmağına işemez".
ulan senelerce arkadaşımın en zor zamanlarında yanına oldum, sevgili yaptı beni unuttu.
borç para verdik utana sıkıla geri istedik benden kötüsü olmadı.
herzaman destek çıktım her seferinde çırağa çıkartıldım.
ama kedi öyle mi rızkın allah'tan geldiğini bilir mübarek hayvan, hergün şükreder. karşılık beklemez koca koca dilleri savurmaz, nerden açığını yakalıyımda yüzleyeyim demez. sadece sevgisini kıskanır hayvanlar kadar insan olunda o zaman hayvanları boklayın.
yani kafanın güzel olması sonucu, kedinin değerini anlamak.
sabah ayılınca utanılacak başlıklar.
ahh benim canımıntaaaaaa içisi küçük patili, üzüldüğümü anladın tabi yanımda ayrılmayan sadık dost. seni kimselere değişmem. bazen hayal kuruyorum, bana trilyon verseler kedimden vazgeçer miyim diye düşünüyorum. yok aga ben onu dünyaya değişmem. şaşı gözlü bebeğim.
anliz ve sentezlerime dayanarak, hatta ben 7. hislerimle birlikte düşündüm taşındım ve bir sonuca vardım.
efendim çoğumuzun ilk buluşması hüsran ile sonuçlanmış.
kimisinin kız arkadaşı ishal olmuş, kimisi eline şişme bebeğini almış gitmiş, kimisi bekaret raporunu eline tutmuş gelmiş, kimisi taşşak geçer gibi bi kilo soğan ile gelmiş, kimisi babasını önüne katmış gitmiş, kimisi annesini, kimisi beynini evde unutup gelmiş, kimisi ana avrat söverek gitmiş, kimisi bacak dekoltesini çok açmış, kimisi göstermiş ama elletmemiş, kimisi beygirine binip gitmiş, kimisi meteor düşmesi sonucu yıkılmış.
hee bana gelirsek benim bir buluşmam bile yok, çünkü onu yapıcak cesaretim yok. ben kendime alternatif olarak şöyle bir başlık açabilirim "ilk buluşmada ekilen insan " güzel oldu bee yakıştı.
bu yazıyı yazmamda ki tek sebep beni (#14363775) bu entryde eksileyen arkadaşa açıklama olsun ve kendini bir zahmet benim yerime koysun.
helal olsun bana... sana ettiğim hakaretler için eminim ki annem bana minettardır. biliyor musunuz ben babamı hayatım boyunca 4 defa gördüm. niyetim kendimi acındırmak veya alkış almak değil. öncelikle bir evlat babasına neden bu kadar kin ve nefret besler onu düşünerek yargılayın. gelelim karın ağrıma.
evet baba senden "nefret ediyorum" çünkü;
senin yüzünden hiçbir zaman aile olamadık.
senin yüzünü hayal meyal hatırlıyorum.
ilklerimi hep sensiz yaşadım.
bizi terk ederken arkana bile bakmadın.
ne yer, ne içer bunlar diye sormadın.
okula ben hep sensiz gittim.
okulda hep dalga malzemesi oldum.
elimden tutmadın, düştüğüm yerden kaldırmadın.
hiçbir doğumgünümü seninle kutlayamadım.
ilk harçlığımı senden alamadım.
bayramlarda senin elini hiç öpemedim.
ben hiç seninle uyuyamadım.
senin yüzünden karanlıktan hep korktum.
ben seni rüyamda bile görmedim.
birgün geleceksin diye hep bekledim.
geceleri senin yüzünden hep ağladım.
asla iyi bir insan olamadım.
yazamıyorum çok fena oluyorum ağız dolusu nefret ve kin kusmak istiyorum. bu kadar.
nasıl ifade edilir bilmiyorum ama "sudan sebepler" denir ya, yok bu öyle birşey değil baya götten sebep ile terk edilmek.
el insaf bir insan ayrılmak için, ayağını sıkan ayakkabıyı, saçında çıkan yedi tel beyaz saçı bahane edip terk eder mi?
oluyormuş efendim sen onca senenin içine sıç, yedi tel beyaz saç ile ayağını sıkan ayakkabı ağır gelsin çek git. siktirip gidebilirsin, mühim değil ama bu kadar da acımasız nedenlerle, insan terk edilmez ki günah lan allah çarpar.
bu bizler oluyoruz uludağ sözlük yazarları olarak 100 bin müridi olduğu belirtilmiştir. biraz ironi yapalım, uludağ tarikatı 100 bin müridi ile cübbeli ahmet hocayı geçti zaaaaaa. zall el öptürse hepimiz sıraya girsek salca da ona göre artı oylasa oha lan.
yayını takribi 15 defa falan izledim, bu zall mütemadiyen sırıtıyor anlam veremedim. masanın altından gıdıklayan falan mı var. çok mutlu çok vallahi sözlük içi kampanya yapmayı düşünüyorum, zall beyaz show'a katılsında mutlu olsun diye.
gelişmeler bölümünde yayınlanan linkte zall beyin katıldığı programın tekrarı verilmiş. amacım eleştirmek değil ancak trajikomik bir durum.
anam anam bi bakayım dedim, heh bakmaz olaydım. içim katıldı izlerken, miğdeme kramplar girdi. bu zall bey konuşurken nefes alışverişini kontrol edemiyor, ahandaa diyorum kimseye söz hakkı bile tanımadı, jete taktı yallahhh durdurabilene aşk olsun. zavallı salçacım arada sivrilmeye çalışıyor, müsade etse birşeyler diyecek ama zönnkkkk lafını kesiveriyor. adam kopmuş beyler, meğer ne kadar çok içini dökmek istiyormuş. tamam zallcım haklısın ama biz zaten sözlüğümüzü çok seviyoruz, sende bu konuda işinin ehlisin ancak rica etsem, bir daha katılacağın programlara çıkmadan önce meditasyon, yoga falan yap "sakin ol üstat sakin".
bu ben oluyorum yani 9. nesil yazar hatta jet hızı ile yazar olmuş insan. nasıl diyorsunuz "sözlükte koştursun efendim" falan vs.vs. tamam tamam sustum.
not: ne bileyim bu kadar çabuk yazar olacağımı 3 ile 30 gün içinde yazarlığınız onaylanacaktır yazıyordu.
bir baktım ertesi gün yazar olmuşum.
