piçliğin bininin bir para olduğu bu futbol dünyamızda, anadolu kulüp başkanlarının, sayısız benzerliklerinden biri.
bilindiği üzre, anadolu kulüpleri, istanbul takımlarının türlü şekillerde kollanmasına yıllardır tanıklık etmiştir. haklı olarak bu ligin figüranları olduklarını, bizansın (istanbul büyükleri) akla gelebilecek her kurum tarafından el üstünde tutulduğunu, çoğu fırsatta dile getirmişler, yakınmışlardır.
ancak, bu son şike olayları sonrası, ceplerine girecek yayın geliri uğruna, fenerin piçliğine göz yummaktalar. meali şu; paramız gitmesin, bu devran dönsün. her yer kirli olsun, fener piçliklerine gururla devam etsin, ama biz paramızı alalım. bunu yapan başka bir meslek türü daha var, sevgili ve pek muhterem uludağsözlük ahalisi:
fahişeler.
bundan sonra deseler yok bizans, yok hakkımız (ki derler yüzlerini kaybedenler), kahrolmaz mı bu satırların yazanı?
peşinen söyleyeyim; takımlarını destekleyen taraftarlar, bu sözümün dışındadır. bu et ticaretine göz yumanlar değil.
hangi ideoloji, hangi kesim tarafından yapılırsa yapılsın, devrimin doğası gereği kaçınılmaz olan durum.
öncelikle devrim yemeği için gerekli olan malzemelerimizi tekrar gözden geçirelim:
-bölgesel ya da evrensel düzeyde yaşanan paradigma değişiklikleri
-savaş
-kalabalıkları peşinden sürükleyebilecek bir ya da birkaç karizmatik önder
-kalabalık
-iki baş soğan
peki tarih boyunca insanlar neden karnıyarık, lahana sarması (bol acılı) gibi güzelim yemekler dururken, devrim yemeği yaparlar? cevap basit; çünkü mevcut durum hemen her anlamda devrim yapanların aleyhinedir. (özellikle maddi anlamda) peki devrime, ya da daha kapsamlı bir tanım olarak değişime direnenler kimlerdir? muhafazakarlar. (ama hemen atlama yavrucuğum. for ekzampıl, güzel ülkemizde muhafazakarlığın en alasını, burjuva, yeri geldiğinde en gözü kara milliyetçi ve hafif sol soslu, kemalist conconlar yaparlar) peki devrim başarıyla gerçekleştirilirse ne olur? eskinin muhafazakarları tasviye edilir. peki eskinin muhafazakarlarının boşalttığı mevzileri, mevkileri, iktidar kademelerini kimler doldurur? son devrimin içindeki öncelikli sınıflar. peki devrimi yapanlar ve bu öncelikli sınıf, kendilerini ve çıkarlarını korumak için ne yaparlar? çok çeşitli önlemler alırlar, yani yeni muhafazakarlar olurlar. (bkz: her devrimin çocuklarının muhafazakar olması)
bu ana kadar sabredip, bizimle beraber olan izleyicilerimize şükranlarımızı sunarak, en can alıcı soruyu sorma anı:
peki bu devrim yeni ne söylüyor?
nating. sadece çok sayıda ilüzyon. mesele barış, kardeşlik, adalet, insan onurunu korumak gibi yüce değerler değil, sevgili uludağsözlük insanları. mesele, ayrıcalıklı sınıfın hangisi olacağı. tüm kavga bu yüzden.
piç olmama olasılıkları sıfıra yakın, sevimsiz, gereksiz insanlardır. bu kabalığı yalnızken yapmazken, kalabalık bir grup içinde yapan insanlar da vardır ki, piçlik katsayılarını 3424123256678 olarak kabul etmek, yerinde olacaktır.
halbuki güzelim cemal süreya abimizin 'kanto' şiirini bir okusalar.