protesto bu değildir. protesto görevli memurlara taş atmak, su şişesi fırlatmak, terör örgütünün sözde liderlerinin pankartlarını açmak hiç değildir. protesto yasal olarak herkesin hakkıdır. 2 gündür memleketin her yerinde vatandaşlar protesto hakkını kullanıyor. örnek lazımsa bazılarının kalesi dediği trabzon'da rize'de vatandaşlar protesto haklarını kullandılar. yasak olduğu halde yürüyüş bile yaptılar. tek bir tane görevli memura taş atan, hakaret eden veyahut haklarını arayan vatandaşlar içerisinde terör sempatizanlığı yapan provakasyoncu çıkmadı. orada insanlar dün de bugün de yasal olan haklarını sonuna kadar kullanıp, tepkilerini gösterdiler. polis müdahalesi asla olmadı.
nedendir bilinmez ne zaman halk nezdinde infial yaratan en ufak bir konu olduğunda, odtü, istanbul'un bilimum yerleri, izmir aynı şekilde ve özellikle doğu illerimizde yukarıda belirtmiş olduğum bu ve buna benzer polis müdahaleleri oluyor. neden sadece burada oluyor? bir kez olsun düşünen oldu mu?
oturduğu yerde g.t büyüten ekşiciler, bir kez olsun o meydanlara indiniz mi? polisin ilk kime müdahale ettiğini bir kez olsun farkına vardınız mı? orada ki görevli polislerin 40-50 kere defaatle yapmış olduğu uyarıları bir kez olsun dinlediniz mi?
aleni bir şekilde bölücü yavş.akların pankarlarını açanları, sözde k.rdistan bayrakları açanlar hariç en başta kime müdahale edilmiş? dünden beri onlarca gösteri yerinde bütün siyasilere küfür edilirken polis hangisine müdahale etmiş? bir tane gösterebilir misiniz?
polis orada emir kulu deyip tabii ki kenara çekilmeyeceğim. bir kez olsun kendinizi o memurların yerine koydunuz mu? ailesinin yanında, sevdikleri ile beraber, evinde, istirahitinde, izninde olması gereken bütün polis memurları kaç saattir izinsiz çalışıyor. kendilerine gönderilen kumanyalar bırakın yemek demeyi tövbe haşa köpeğin önüne koysan yemez. bunlar bu memleketin çocuğu değil mi? emin olun polislerin bir çoğu halkın kendisiyle aynı düşüncede.
bir kez olsun düşünün 15 saat 16 saat aralıksız ayakta, tam teçhizatla ve bir çoğu niyetli olan bu çocukların, 30 cm veya 30 metre farketmeksizin saatlerce ana avrat küfür edip, kafasına kaldırım taşı atıp, doğmamış çocuğuna etmediği hakaret bırakmayıp, bir çoğunu hastanelik edip daha sonra müdahale anında profosyonel olmasını artık bekleyemezsiniz. en donanımlı fransız polisi dahi yapmış oldukları müdahaleleri izleyiniz.
sizi provoke etmeye çalışan, satılmış n.mussuzların oyununa gelmeyin, sizi meydanlara çağırıp sizi orada yalnız bırakan siyasilere güvenmeyin, emin olun bu gösterilerin bitmesini, adaletin yerini bulmasını ve, en önemlisi haklının hakkını almasını en çok isteyen zaten polis memularıdır.
çaydanlık olayında korkmana gerek yok, işyerinde bir çok kez başımıza geldi, hem de çoğu seferinde ateş en harlanmış şekilde yanarken, en fazla demlik kullanılmaz hale gelir. yine de dikkatli olmak lazım geçmiş olsun. doğalgaz faturasını düşün sadece.
hoşgeldin canım hocam, hoşgeldin canım abim, hoşgeldin çocukluk kahramanım. vallahi çok oldu bekliyorduk seni. gönül tahtımızın baş köşesi yıllardır sana aitti. inanıyorum ki seninle bambaşka bir şey yaşayacağız. sana gönülden destek olacağız. seni en zirveye taşıyacağız. çünkü sen bunu çok hakediyorsun hocam.
futbolculuk kariyeri boyunca yaşamış olduğun mobbingler, en çok sen hakettiğin halde milli takıma çağrılmaman, zenit'te kazanmış olduğun bütün başarılarının birisini bile gündeme düşürmeyen yandaş medyanın, herkesin bir şekilde geri döndüğü bu kulübe seni layık görmeyip almayanlar için artık intikam vakti.
akıl alacak iş değil, bu işlerin altına imza atan yetkililer, sizin hiç seveniniz sayanınız yok mu? kimse size siz ne yapıyorsunuz diye sormuyor mu? yahu insan utanır, utanmasa bile bi çekinir, 5-10 yıl sonra geriye dönüp baktığında ben ne yaptım der. sizin çocuğunuz yok mu? bize bu hayatını yaşanılmaz kılan kişiler, sizin çocuklarınız yok mu? onları hiç mi düşünmüyorsunuz. izin verin bari çocuklarınız çocuklarımız güzel bir gelecek yaşasın. biz zaten ölmüşüz.
bir ömür vatan uğruna harcanmış, hiç bir zaman çalmamış, öldüğünde dahi ayakkabılarının altı yırtık imiş. devletin içinde ki soysuzları vatansızları tehcir etmiş, bir ömür kelle koltukta dolaşmış, sürgün edilmiş caymamış, koca bir cemiyeti muvaffak eylemiş. şimdi gel gör ki böyle büyük paşaya üç beş soysuz, ne idüğü belirsiz kafasıda takke ile dolaşanların "vatan haini" yaftaları ile suçlanıyor.
tarih seni haklı çıkardı paşam, biz seni gönül köşemizde en güzel yerleri ayırdık, sana hakaret eden kim var ise derdi seninle değildir onu iyi biliyorum.
kesinlikle yüksek enflasyon. yüksek enflasyon ahlaksızlığı, hırsızlığı, gaspı ve en önemlisi vicdansızlığı körükler.
yüksek enflasyon insanlara kısa yoldan köşeyi dönme çarelerine iter.
yüksek enflasyon insanları kumarın her türlüsüne iter.
yüksek enflasyon dolaylı yoldan işsizliği tetikler.
yüksek enflasyon hayat kaliteni düşürür, hastalık hastası eder.
yüksek enflasyon yağmayı doğurur.
bu liste böyle uzar gider. bu memleketin en büyük problemi yüksek enflasyondur. enflasyon bir zehirdir. bu zehire alışan milletler bundan kurtulamaz, vücuduna nüfus edip yerleşen zehri o uzvu kesmeden kurtulamazsın.
devleti aliyye bir çok konudan eksik kalmıştır. en başta medeniyet. medeniyeti sürekli siyaset ile getirebileceğini zannetmekte bir o kadar eksikliktir. sürekli olarak kanuni esasiyi yürürlüğe sokmak ve abdulhamid'i tahttan indirdikten sonra bir şekilde ileriye yöneleceğini belki bir fransa olacağını hayal eden jön türkler ve saray uleması belki bir noktaya kadar haklı olsa da eğitimsiz bir medeniyet tamamen hayalperestliktir. ayrıca osmanlı imparatorluğu zaman içerisinde gücünü kaybetmesi ile güvenliğini sağlayamadığı için ticaret yolları yeni rotalar çizip osmanlı bunun dışında kalması ile bu adı geçen bütün meyve ve sebzeler cumhuriyete kadar neredese hiiiiiç memleketimize uğramamıştır.
Bu Trump efendi konusunu sürekli olarak belli başlı kişilerden, merkez medyadan ve klasik tek bir yere bağlı olan gazetelerden takip ettiğimiz için, hepimizin bu şahıs hakkında ki kanaatlerinin aynı olduğunu düşünüyorum. Fakat farklı bir pencereden yorumlayan bu arkadaşları da dinlemek lazım sanki.
şuan türk medyası fenerbahçeli kardeşlerimi öyle bir kandırıyor ki, fenerli kardeşlerim de sürekli bu medyada ki şarlatanlara inanıyor. yok fenerbahçe psikolojik üstünlüğü ele aldı, yok fenerbahçe buradan şampiyonluğu bırakmaz, galatasaray puan kaybetti artık g. tü başı dağıttı toparalayamaz. yav arkadaşlar fenerbahçe galatasaray lig çekişmesinde nerede görülmüş galatasarayın fenere kaybettiği, adamlar 4 puan önde, ikili averajda önde. siz mourinho denilen hocanın kalan tüm maçlarda galibiyet alacağına nasıl inanıyorsunuz. yapmayın etmeyin moda girmeyin. kandırılmayın, üzülmeyin.
