sanki şiirler önceden varmış da senaryo şiirlere uydurulup yazılmış bir film. hani sanki yılmaz erdoğan yazmış, belçim okumuş, "aşkım noluuur bu filmde beni de oynaaat" demiş, yılmaz abi de kıramamış.
abartıldığı kadar yok.
sanıldığından daha önemli bir tedavidir. dişlerinizi kaybetmenize kadar giden o yolu baştan engellemek gerekir. tamam kabul biraz acılı biraz kanlı ama altı ayda bir yapılması zorunlu olan temizliktir.
küçükken etrafındaki arkadaşları pahalı oyuncaklarıyla oynamak için arkadaşlık yapar, büyür 18 yaşına gelir oyuncakların türü değişir ama bu durum değişmez.
yaşım ve görünümümün ters orantılı olması sebeiyle maruz kaldığım bir muhabbettir bu. her dile getirilişinde cümle başındaki sinir katsayısı katlanarak artıyor.
her mevsimde gideri vardır ama yazın bi başka.
bugün markete gittim, sırf lipton ice tea şeftali alabilmek için sözlük. rafa baktım yok, dolaba baktım yok. orada yıkıldım, hayattan soğudum, tüm aldıklarımı bırakıp çıkıp odama geldim. daha kötüsü kampüste tek market var. yani bugün onsuz geçiyor..