31. istanbul film festivali in de gösterilen bu film, melankoli ve yalnızlığı çok iyi anlatmasıyla beni etkilemiş ve festival boyunca izlediğim filmler arasından sıyrılmasına sebep olmuş beni de bu nedenle sevindirmiştir.
burak çevik ise bu filmi şöyle anlatmış twitter hesabından; oslo, 31 August 'melankoliyi, nostaljiye yeğ tutanların' filmi.
ilksen başarır ile senaryosunu beraber yazdığı ve başrolünde de oynadığı son filmi atlıkarınca 47. altın portakal film festivalinde en iyi senaryo ödülünü almış oyuncu, yazar.
ilk dersinden çıkanların 'bu nasıl ders, adam bir şey anlatmıyor ki, hayatını mı dinlicez!' diyip ortalığa gürledikleri fakat bir süre sonra -yoklama alınmasa bile- bağımlılık yapan elleri köfte, gözleri mavi tonton adam. bize bir vicdan edininiz diye salıklar verip hem bizle hem kendiyle dalga geçip yine de herşeyibilenadam. en azından bir şey bilseniz bile karşısında dumur olabilirsiniz. dikkat.
bana bak uludağ sözlük,
ben çaylak, yedinci nesil yeni bir çaylak. uzun zamandır seni takip ediyorum sözlük. içinde yazanları okuyor, bazen gülüyor, bazen sövüyorum. birgün oturdum, düşündüm ve şu soruyu sordum, ''okan bayülgen gibi sadece okumak nereye kadar?'' kararımı verdim. artık bende yazar olacağım, gıcık olduğum yazılara formata uyarak söveceğim, eksiyi basacağım. hoşuma giden yazılara destek olup, şukumu vereceğim. yazarlığım onaylanana dek bekle sözlük.
seni seviyorum.