erkek arkadaşına bağlılığı yüzünden hapise düşen kadının tutsaklık yıllarını ve geçirdiği değişimi anlatan ispanyol dizisi.
edit : vis a vis olarak varmış ya len hakketten. alttaki arkadaşa teşekkür ederim öpüyorum.
Ukraynalı satranç oyuncusu.
Fransa'daki katıldığı müsabakada, mola esnasında tuvalette cep telefonundan taktik alırken yakalanmış.
son dönemin dahilerinden olarak gösteriliyorken, foyası ortaya çıkmıştır.
bayram için yaptığımız tatil programında aracı şirket esila turun, yola çıkmamıza saatler kala, bir mesajla mali sıkıntılarından ötürü turun iptal olduğunu söylemeleri ve kendilerini aramaya çalışmamızda hiçbir şekilde ulaşamadığımız, hatta operatör lisanından tur şirketi sahibinin yurtdışına çıktığını öğrenmemizle maruz kaldığımız dolandırıcılıktır.
ödediğimiz paranın yanı sıra eşimle birlikte çıkabileceğimiz tek tatil de maalesef buydu.
mevzu bahis şirketin daha önce de bu türden mağduriyetler yaşatmış olduğunu öğrendim. yaşadıkları mali kriz uzun zamandır süregelen bir durum;hatta kapılarına mühür vurulduğu zamanlar olmuş. ne yazık ki türsab tekrar çalışma izni vermiş kendilerine. bu turda da yurtiçi ve yurtdışı çeşitli yerlere gideceklere kontenjan sınırı olmadan satabildiği kadar bilet satıp ortadan kaybolmuşlardır.
şirket 20 yılık bir şirketmiş. google yorumları bizi çok fazla yanılttı, saflığımıza mazeret değil bu durum tabi ki.
şirketin sahibi ramis aysel adında bir adam. dolaylı yoldan ortak tanıdıklarımız bile varmış. eşine çocuğuna üzülüyor insan ama karakolda bizimle beraber ifade veren diğer mağdurların durumu daha baskın bizim nazarımızda. bu durum yüzünden hayalleri yıkılan insanlar var.
paramızı geri alamayacak bile olsak bir şekilde sosyal medyadan bunu duyurmak istedim. belki ileride bu tur şirketi sahibi başka isim altında işe devam edecek, daha önce yaptığı gibi. başka insanlar mağdur olmasın.
tabi en güçlü sebep de intikam.
Edit:Paramızı aldık. Bankanın sigorta kapsamında Paramız iade oldu ; fakat peşin ödeyenler için sıkıntı devam ediyor.
Berminal, kripto-haber paylaşımı ve kripto-ticaret merkezli bir oluşumdur. Bitcoin trenini kaçırmış olan herkese bir alternatiftir. Kripto paralar işlem hacmi kadar değer kazandığı için ilk çıktıklarında ”airdrop” adı altında belli bir miktar kullanıcılara ücretsiz dağıtılır. Uygulamayı indirdikten sonra telefon numaranızı Türkiye'yi seçip girdikten sonra gelen pin kodunu giriyorsunuz. 5 dolara tekabul eden 100 berm kazanmak için de "me" yi tıklayıp, "reedem tokens" i tıklayıp 9615ef74 kodunu giriyorsunuz. Bu kadar basit. Ayrıca her gün kripto tahminlerinizi girip daha fazla 'berm' kripto para kazanma şansınız var.
Not:kodu girerken hata verebiliyor. Birkaç kez üstüste basınca oluyor.
sanırım bunun farklı bir şey olduğunu daha çocukken farketmiştim. babamın çalışmadığı nadir günlerdendi bu gün. evde keyifli bir kahvaltının yaşanacağına ilişkin mutluluk hissi daha cuma günü okul çıkışı zilinden başlardı. okul-ev arası servis tutmanın gereksiz olduğu mesafelerde okuyorduk hep. koşa koşa eve gidebilirdik yani. koca 2 gün sevinciyle. beklenen anlar, daha masum olduğu için babanın olduğu kahvaltılar bile lüks olurdu. hala haftanın en keyifli anı olduğuna inanırım. sanki çocukluğumuzdan bilinçaltımıza işlenen bir şeydi bu keyif. sonrasındaki tuvaletin kokusu, her iyi şeyin bir bedeli olduğunu öğretti sanki, tee o yaşta. bu gün bile hala burnumdadır; o sabahların sucuklu yumurta, doğal tereyağ ve baba kakası kokusu. normal bir günden daha farklıdır. o gün pazardır. ve dönsem çocukluğuma ve çeksem içime, çiçek koklar gibi... dedirtti.
Bazı sesler vardır ki insanı ne yaptığına ele verir. Ne açıklama yapsanız saklanacak bir tarafı kalmaz. Ses sizi ele vermiştir. işten yorgun argın eve gelmişsiniz. Bakkalın önünden geçerken canınız yorgunluk birası istiyor. Alıp eve yürürken Murphy kanunları devreye giriyor. Apartmanın kapısından girdiğiniz anda şişe şıngırtı sesleri tavan yapıyor. Biriyle karşılaşmasak bari derken asansörde 3 kişiyle yolculuk etmek durumunda kalıyorsunuz. Elinizde siyah ve doğaya en zararlısından bir poşetle hemen düğmelere atılıp ben kullanırım diye yapılan şebekliğin etkisi, suratlardaki espriye zorlama sırıtma ifadesi. Asansörü ilk terkedecek kişi sen değilsen, durduğun her katı teyit eden bir ses, sanki komşunuzu uğurluyor. Evet işte o ses diyebileceğiniz kadar net. Bir de bu biraların içildikten sonra boşların bakkala götürülme evresi vardır ki... Akıllara zarar.
Kooperatif şeklinde işleyen ilaç ve itriyat deposudur. izmir merkezlidir. Açılımı, izmir Eczacılar Üretim Temin ve Dağıtım Kooperatifidir. Dün bu saatlerde iflasını açıklamıştır. Hayırlı olsun.
bu marka arabaya sahip olup da kullanmayanın dövüldüğünü düşündüğüm , karşıdan gelen sürücünün gözlerinde kısa süreli körlüğe, ağızlarında ise uzun süreli küfüre neden olan arabanın markasını ele veren farlardır kendileri. hayırlı olsundur. kazasız belasızdır. havası batsındır...
sevgilisine edecek iltifat bulamayan şahsın sevişme başlangıcı bir cümle nasıl olabilir diye düşünüp izlediği programdan yola çıkması sonucu kurduğu cümle.
açılabilecek başlıkların hepsinin açılmış olma durumudur. kolaymış tabi. adam a diye başlık açıp alfabenin ilk harfidir diye entry girmiş ve 29 başlık cepte. şimdi ben toplam açtığım başlığa bakıyorum 42. ama düzen böyle. arkadaşlara lafım yok. yani ben olsam, ben de değerlendirirdim. eleştiri için söylemedim. biz de entry girerek değerlendiriyoruz usta ne yapalım.
ölümün hepsi erkendir kötüdür.
Allah tüm ölenlere rahmet eylesin. hatta tüm yazarların başı sağolsun.
denedim girdiğim tüm akrabalık derecelerinin yanına, ölmesi eylemini getirdim **** hepsi de çıktı.
yazarların ne kadar duygusal olduğunu , sözlükte ne kadar vakit geçirdiklerini, ve de ne kadar sözlüğü ciddiye aldıklarını, * ona bir nevi günlük muamelesi yaptıklarını anladım.
üzüldüm kendimce. acaba dedim çok mu yalnızız. internetin esiri mi olduk? sonra düşündüm yok bu öyle bir şey değil. bu durum en kötü anlarda bile sözlüğü yanında hissetmek. onunla yanyana olmak. sonra bir daha düşündüm. hissettiklerini yazmaları belki bizler için bir ön hazırlık olur. facebookda paylaşmaktan çok daha iyi bir durum. en azından tanımadığı insanlardan destek ister belki kötü zamanlarda. bilemedim.
ben bu entry'yi hepsine ortak başsağlığı dileyeyim diye açtım. herkese tek tek özelden ne bileyim zor oluyor öyle.
allah kimseye yaşatmasın. bunun sözlükçesi allah kimseye böyle entryler girdirtmesin.
olacak tabi er ya da geç. gecinden girdirtsin diyek öyleyse.
hepinizi seviyorum.
başım*ız sağolsun.
ne de olsa hepimiz akraba sayılırız
en çok oylandıkları, şukelaya girmelerine sebep olan entrylerdir.
açık söyleyeyim zaten oylayan oylamış, bir de benim oylamama gerek yok diye düşünüyorum.
ama genellikle.
biliyorum benimki fesatlık
ama kendimi temize çıkarayım kötü oy kullanmıyorum.
entrylerini okuduktan sonra gözün istemeden iliştiği ve gülümsemeye sebebiyet veren, hatta o kadar ki olumlu oylanmasını entryden daha çok sağlayan hede.
(bkz: komunistimam)
edit: hiç kimseyi ilgilendirmez.
erektil disfonlsiyon ve infertilite sorunlarında etkili olan içerisinde panax ginseng, gingko biloba, cola nitida bitkileri bulunan bit tür afrodizyak tablet.
anlık etki isteyen kişiler ilişkiden yarım saat önce 2 tane atsın.
bunun haricinde 3x1 şeklinde kullanılması gereken bir ürün. 3 ayda tüm problemleri çözüyor iddiaları var.
kalp hastalarının kullanmasında hiçbir sakınca yok. ya da alkolle.
sağlık bakanlığından onay almış.
sırf kardeşler arasında uyumsuzluk olmasın diye atalrımızın yaratıcılığını konuşturup erkek isminin sonuna bir ya da iki harf getirerek kadınsılaştırarak yeni isim türetmeliridir kısaca.
örnek olarak ; nezih kadınsılaştırılmış hali nezihe necmi kadınsılaştırılmış hali necmiye...
allahtan erkeksileştirilmiş kadın isimleri yok ya da benim aklıma gelmiyor.
düşünsenize.
türkan erkeksileştirilmiş hali türkanhan, türkancan
berbat...
sadece bizim dilimizde mi var bilemiyorum. kardeşine uyumlu olsun diye sonuna saçma sapan bir harf verip kıza da o ismi koyuveriyolar. nezih isminin kadınlaştırılmış hali diye tanımlayabilirim , ama belki de bu şekilde de bir anlamı var olabilir. olabilir gerçekten!
(bkz: kadınsılaştırılmış isimler)
atomun parçalara ayrılmış halinden açığa çıkan enerjinin bir kısmından elektrik üretimi yaparken, kalan ve tam olarak açığa çıkamayan enerjiden sahip olduğu anadol marka arabasını aküsüz çalıştırabilen, einstein'in da izafiyet teorisini yazarken kendisini model aldığı dünyaca ünlü türk mucit.
baktım ki sözlük ahalisi, 1001 çeşit soruya cevap arayan insanlara yardımcı olmak amaçlı cevaplar üretmiş. fedakar yurdum yazarının bu tür yardım severliklerinden bir kitap oluşturulabilir. gerçekten ki hem de pek bi okunası olacağından eminim.
hani tıbbın alternatifi olarak kocakarı ilaçları diye tabir ettiğimiz birtakım, aktarlarda satılan otlar misali...
cevap bulamayan sözlüğe girsin, kocakarı cevapları burada.
x: himmet! bana bi soru sor cevabı alternatif olsun
y: nası yani
x: sor işte
y: nasıl bi soru??
x: alternatif!
y: oldu mu?
x: alternatif
y: ne diyon len?
x: alternatif
y: bsg. ya!!
yaratmasa mıydı acaba? yaratmasaydı; şu an ülke elden gidiyo diye üzülecek bir sebep bulamazdık. * tüm suçlu atatürk(!) bizi birbirimize düşürdü(!) taa kaç yıl öncesinden... yoksa; ondan başka kimsenin suçu yok. aynı cümlede kombine edilen atatürk ve allah kelimelerini sindirecek kimse kalmadı. her şeyi bırakın da bunu düşünün demiyorum; hatta düşünmeyelim de. boş münakaşalar, gündem oyalamalar. hep aynı muhabbetler. işsizliğin; kalıcı gündem konusu olduğunu gören oldu mu? üstünkörülük hakim. geçiştiriliyor sanki. tanrı'ya tapmanın bir sebebi olarak da atatürk'ü görelim, olsun bitsin, gündem rayları yerine otursun artık, eleştirecek daha küçük insanlar bulalım... ve bu başlık tanımı ancak şu şekilde olur: kendisine tapmak için yeterli bi sebep. eminim o, atatürk'ü sevmemizi isterdi.
neye göre belirlendiğini bir türlü anlayamadığım entryler. hayır, tekrar okuyunca düzeltme girişiminde bulunacakken, neresi anlaşılamamış ki acaba, diye düşünüyorum. sonra düzelticek bi şey bulamıyorum. sonra koyveriyorum bi tarafına.
süpermarketlerin emperyalist bi şekilde çoğaldığı son yıllarda, pek karşılaşmamış olabileceğiniz bi durum. e haliyle çoğu kişi bu gibi * yerlerden alışverişlerini yapıyo. haklı ya da haksızlar. tartışılır. herkes bana katılacaktır
-diye umuyorum- ; asla bi mahalle bakkalının verdiği güleryüzü ya da sıcaklığı bulamazsınız. sürekli alışveriş yaptığınız esnafla aranızda bir süre sonra bi yakınlık oluşur. güncel haberleri bile bir süre sonra kendilerinden duymaya başlarsınız. tek arkadaşları müşterileri belki bilinmez; ama girdiniz mi çıkasınız gelmez. taraftarlarından haz etmediğiniz takıma bakkal amcanızla beraber sövdünüz mü hiç?
ya da politik görüşünüzü bi bakkaldan ekmek alırken tartıştınız mı, içki masası haricinde? tadından geçilmez, sabah saatlerinin kahvaltı yapmadan önceki en güzel dakikalarıdır belki de. ama ekmeğinizi sadece 5 krş luk bir farkla süpermarketten alırsanız kara geçersiniz ama vakitten tasarruf olmaz. bir ekmek bir dilim peynir için dakikalarca sıranın kendinize gelmesini beklersiniz. kasa açma talebinde bulunduğunuzda -bunun en doğal hakkınız olduğu halde- kasiyer tip tip bakar size. sanki zincir kendisinin. bir deneyin derim vereceğiniz en fazla 50 krş (ekmek peynir için). 50 kuruşa size kim bu sıcaklığı sağlıyo ve de hissedeceğiniz mutluluk cabası.
kim paranız olmadığında 'sonra verirsin gözüm dert ettiğin şeye bak' diye cevap veriyo. elinizde süpermarketin reklamının bulunduğu poşetiniz olsa bile. yazdırmaya çalışın bakalım onlara parasız vercekler mi? neyse ben karşılaştığım esprilerden birini yazayım: *
ben: abi cafe crown var mı?
bakkal: var abim kafa kıran, beyzbol sopası hepsi var...
birbirine ters düşen iki durum. hayır neyi tebrik etmiş olabilirler acaba. ama bizim espritüel moderatörlerden bu da beklenir. hayır insan tebrikler mesajını görüp bir anda afallayabilir. gidip müjdeyi ailesine verebilir falan...
ex yazar: baba baba çaylak oldum, annem nerde hemen ona da söylemeliyim.
baba: olum ne diyon salaklaştın mı? hangi siyasi başlığa entry girdin gene?
ex yazar: anaaaa
baba: bakkala gitti gelir birazdan.
ileride askerlik hatırası olarak hatırlamaya ve anlatmaya utanılacak bi olay. şu an bu vukuda yerinde olmak istemediğim kişileri birden düşündüm de; en olunası kişi yine manita. * garibim asker yolu bekliyo. bilmiyo ki pembe teskereyle yollayacaklar adamı. en olunmaması gereken kişi ranzanın paylaşıldığı kişidir. burda aldatanın nasıl bir ruh halinde olduğu da belirsiz. abazalıktan, ranza arkadaşını, yıllardır aynı yatağı paylaştığı kız arkadaşı sanmış olabilir bir anlığına. ya da askerlik hakikaten psikolojisini bozmuş olabilir. yardıma ihtiyacı olabilir. ama bence bu yardımı revirde aramamalıdır. yoksa olacaklardan tek sorumluyu genel kurmay başkanı gibi gösterebilirler. bir bok yiyemez yani. olurda yakalanmadan yırtarlarsa * kendilerini ne kadar şanslı hissederler bilmem. ama bi anlık gafletten bundan sonraki yıllarını bir gay gibi geçirmek zorunda kalabilirler. **
gördüklerini, görmediği bir şey uğruna terk edip gitmesi muhtemel bi kadındır. sürprizlere açıktır. kendisi için umabileceğim tek şey; görmediği birşeyin, gördüklerinden daha küçük * çıkmamasıdır
