yer aldığı ortamda bilinçsizlerden, çıkarcılardan, mantıksız ve düşüncesiz hareket etmekten haz alanlardan yorulmuş, sıkılmış hoşgörülü, yardımsever, olaylara değişik bir bakış açısı getirebilen, empati kurma yeteneği had safhada olan, yeterli donanıma haiz muhteşem bir kişiliğin ağzından çıkan cümledir.
yapılan bir yanlıştan sonra onu telafi etmek, kendini affetirebilmek oldukça güçtür. büyük bir özveri, çaba gerektiri. bu yaparken de boş, sade bir şekilde değil, şevkle, azimle yapılmalıdır.
bazı d.llamalar vardır ki, hatasının farkına varamaz ve üzerine sürekli yeni hatalar ekler. böyle hakaretler işitmeye, rencide edilmeye hak kazanmış olur. olur da canı hakaret yemek istemez, gururlu bir y.vşaktır, bunun için muhteşem ve etkileyeci bir cümle kurup, karşı tarafı etkilemesi gerekir.
aksi takdirde ister o ana kadar sevilen bir şahsiyet olsun, ister her daim bir d.llama olarak anılmış olsun, hakaretlerden kaçamaz. adım başı rencide edilir.
sabahın getirdiği tuhaf hissiyatla birlikte neşeli, keyifli bir şekilde kahvaltı yapan insanların göz zevkini bozmak için çaba sarfeden, o muhteşem ambiyansın süregelen mükemmelliğini kendi tarafına çekmek için çabalayan görgüsüzdür.
öğle yemeği veyahut akşam yemeği esnası bu davranış rahat bir biçimde sergilenebilir. lakin sabah kahvaltısının yeri her daim ayrıdır. değişik bir konumdadır. güne iyi bir başlangıç yapabilmenin yolu buradan geçer. hiçbir şeye aldırmadan, sadece ve sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden, ortamdaki kişiler yemek yerken su içen bu y.vşak, masadan çeşitli hakaretler ve rencide edici sözler eşliğinde kovulmalıdır.
zihinden geçen planlar, düşünceler her ortamda, mekanda uygulamaya konulamaz lan. nasıl bi toplum bu ya? illa hoşgörülü olmaya çalışıp da, artık bu işe dur demek isteyen ve uyarılarda bulunan insanlar mı gerekli? hiç anlamıyorum.