hoşgörülü olmayın. size karşı çıkanları anında idam ettirin. hatta idam ettirirken çekiliş falan düzenleyin çekilişten çıkan vatandaş cellatlık yapsın.
benim gibi eşit ağırlık öğrencilerinin sınava felsefe sorularını çözerek başlaması gerektiğini düşünüyorum. beyniniz yorulmadan kafa karıştırması muhtemel soruları çözerseniz. sonra da türkçeye 40. sorudan başlayıp paragrafları çözersiniz rahatça. türkçe de bitince sosyalin kalan kısmını tamamlarsınız. en fazla 80-85 dakikanız gider. geri kalan sürenin tamamını yeteneğinize göre fen ve matematik arasında pay edersiniz artık.
çocuklar için para kazandıracak durumdur. sure ezberledim diye babama gidip 5-10 lira falan alıyordum, güzel zamanlardı. ama beynimi yıkamayı başaramadılar dinsizin teki olup çıktım, tüü bana.
uefa ve çakır'ın madrid'e verdiği maç. haftaya da barça milan'ı eler tamam olur.
geçen yıl chelsea ve bayern bu ikisinin finalde buluşmasını engellemişti. bu yıl chelsea yok ancak bayern kim gelirse ezecektir. fikstür nasıl bilmiyorum ama temennim madrid'in gelmesi.
kitapla ilgili bir şey sorsalar ilk söyleyeceğim "sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim." olurdu. kitabı elime ilk aldığımda düşüncem günlük 20 sayfa falan okuyarak 3 hafta gibi bir sürede bitirmekti. ama kendimi tutmaya çalışmama rağmen bir haftada bitti kitap.
anlatıcının zaman yolculuğu yapması başlangıçta biraz hayal kırıklığı yaşattı ancak alıştıktan sonra kitap su gibi akıp gitti. balkan savaşı, rus işgali, bolşevik ihtilali, zorunlu göçler neler neler anlatmış nazan bekiroğlu. ayrıca dönemin sosyal, kültürel, dini, siyasi bakış açısını da yansıtmış. bunların arasına serpiştirdiği bilgiler de oldukça hoştu. ve sanki yazar gittiği yerlere bizi de götürdü.
bunların dışında hoşuma gitmeyen birkaç şey vardı. kitapla ilgili önemli şeyler olduğunu düşündüğüm için spoiler'a alayım bu kısmı.
--spoiler--
öncelikle yukarıda yazdığım "sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim." cümlesi kitabı pek yansıtıyormuş gibi gelmedi bana. setterhan ve zehra kitabın en sonlarında tanıştığı için bu cümlenin kitabı yansıttığını pek söyleyemem. ayrıca zehra baş karaktermiş gibi de gelmedi. en basitinden göç ettikleri vakti büyükhanım'ın gözünden değil de zehra'nın gözünden aktarabilirdi. son olarak da sofya'nın akıbetini öğrensek fena olmazdı.
--spoiler--
sonuç olarak sıkılmadan okunabilecek harika bir kitap çıkmış ortaya.