1989da istanbulda doğdu. Beykent Üniversitesi GSF Oyunculuk Bölümünden 2012 yılında mezun oldu. Profesyonel oyunculuk kariyerine ikincikatta Kainatın En Hızlı Saati oyunuyla başladı. Limonatada oynadığı Koray rolüyle Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödüllerinde Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu ve Direklerarası Ödüllerinde Genç Yetenek ödüllerini alan Barış Gönenen halen istanbulda tiyatro ve sinema çalışmalarına devam etmektedir.
Rol Aldığı Oyunlar
Kainatın En Hızlı Saati, (yazan: Philip Ridley), IkinciKat Tiyatro
Limonata, (yazan: Sami Berat Marçalı), IkinciKat Tiyatro
Aut / Sifirnoktaiki
Tetikçi / Bulut Tiyatro
Uğrak Yeri, (yazan: Philip Ridley), Craft Tiyatro
Nerde Kalmıştık (yazan: Ebru Nihan Celkan/yöneten: Mirza Metin) buluTiyatro
Küçük, (yazan: Sami Berat Marçalı), IkinciKat Tiyatro
Let, (yazan: Sami Berat Marçalı), IkinciKat Tiyatro
11e 11,(yazan & yöneten Halil Babür), Emek Sahnesi
ikincikat tiyatronun başarılı oyuncusu. Gözleri ile dünyaları anlatan oyuncu. Kadir Has Tiyatro yüksek lisans mezunudur. Mutlaka bu sezon bir oyununu izleyin.
yeni nesil tiyatro akımı oyunları yazan ve yöneten başarılı bir isim. ikincikat tiyatro' nun kurucusu ve genel sanat yönetmeni.yazdığı ve yönettiği oyunlarla gerçek hayata hoşgeldiniz diyor. şahane bir ekiple birbirinden güzel oyunlara imza atıyorlar.
Bugün ortak bir arkadaşımızdan yeni öğrendim meğerse kendileri ayrıca şarap danışmanıymış. Akşam evde davetin var arıyorsunuz o size hangi yemek hangi şarapla gider tak diye söylüyor. Valla daha bir sevdim kendisini.
Tiyatro Karnaval gönüllüsüymüş kendileri...bizde böyle bir gönüllü çalışan istiyoruz. Kendisi Tiyatro Karnaval' ın görsel ve işitsel işlerini yapmaktadır. Ayrıca oyunlarında da oynamaktadır. Birde Sakm' de oyunculuk eğitimi almaktaymış kendileri...ne diyelim bravo valla ...
Radikal gazetesi tarafından yılın istanbul' un en iyi 10 tiyatro mekanları arasında olan sevimli tiyatro. Mecidiyeköy' de eski Gönül Ülkü & Gazanfer Özcan Tiyatrosu' nda her gece perdelerini açan tiyatro mekanı http://www.radikal.com.tr...0_tiyatro_sahnesi-1166449
"Yönetmen Eraslan Sağlam'ın Bay Kolpert oyunundaki zorunlu mekan değişikliği ile ilgili kaleme aldığı metin"
Bir süredir Bay Kolpert bekleniyordu. Ha geldi ha gelecek! Son haberler Bay Kolpertin Oyuncuların sahnesine geleceği yönündeydi. Bütün hazırlıklar yapıldı. Geriye bir Bay Kolpertin gelişi kalmıştı. Pek çok alanda olduğu gibi tiyatro alanında da yıkım sürmekteydi. Tiyatro Dehliz Beyoğlunun, Rumeli Hanın Oyuncularına sinmişti. Aylar süren, Tiyatro Karnavalda başlayan süreç, Bay Kolpertin geleceği 9 Şubatın Cumartesi akşamının 8:30una günler sayıyordu. Geceler ekmek, su gibi temel ihtiyaçlarımızdan olan otel yapımı için yıkmalara bakıyordu. Rumeli Handa otel olacaktı. Bay Kolperti beklediğimiz hanın tiyatro salonunda kim bilir kaç çift sevişecek, kaç çift kavga edecek, kaç tek rüya görecek, kaç tek tek atacaktı. Son aylarındaydık Rumeli Hanın, Oyuncuların yerle yeksan edilme.. ama yarın ölmeyecekmişiz gibi bekliyorduk Bay Kolperti. Ya da şu an ölebilecek kadar heyecanla... Bizi ziyaret eden farelerle provalarımızı sürdürüyorduk. Bir şikayetimiz yoktu. Daralan nefesimizi tangırdayan ahşap çerçeveli fuayede, genç yaşta fuayeye mor bir sandalye bırakıp Hakka yürüyen Cem Safranla açıyorduk. Beklettiğimiz seyircinin Bay Kolpertle karşılaşmasına beş gün kalmıştı. Gece yarısı tiyatronun suları patladı. iski içeri giremedi. Çaresiz Zaven eli telefonda, üzülmeyelim diye erguvan gözlerle gülümsüyordu. Tiyatroyu ilk terkeden biz olduk o gece. Hatta farelerden önce. Ertesi sabah geldiğimizde yıkım kokusuyla hanın kapısında karşıladı bizleri. Tiyatrodan inen sular, aşağı katta çöken tavan, hanın girişinin mahçup ıslaklığı... Çalışmayan kalorifer, akmayan su, taşan tuvaletler, elektrik kaçakları, can derdindeki Dehliz, et derdindeki başka katlara malikler, gün tutuğu masum hesapsız cânım Gülsüm... Yanmayan spotlar.. yanmayan spotlar! Elimizde valizimiz çaresiz çıktık. Yürü ya kulum Tiyatro Karnavala! Eksik olmasınlar. Bu sudan çıkmış balıklara kapılarını açtılar. Biz Bay Kolperti Rumeli Handa bekledik. O oraya giremedi. Tiyatro Karnavala inecekmiş Pazar akşamı 7de. Bu Cumartesi ilk oyunumuzda Bay Kolpert i bizlerle bekleyecek dostlarımıza duyurulur: Sizleri Rumeli Hana bekliyorduk. Ama yıkım vakitsiz geldi ve biz Tiyatro Karnavala göç ettik. Azıcık yorgunuz. Azıcık yıkık. Ama heyecanlanmaya hazır. Pazara bize gelin, yeni eve!
David
Sibel
Eraslan
Alican
Özge
Müge
Serhat
Hakan
Dilek
Kolpert
...
Tiyatro Dehliz2 in ilk oyunu 9 şubat cumartesi saat 20:30 beyoğlu oyuncular' da...
bay kolpert;
konusu
kaos araştırmacısı ralf droht ve sevgilisi sarah dreher heyecanda son noktayı
aramaktadırlar. yemeğe davet ettikleri bastian ve edith moleye işlemiş oldukları
bir cinayet hikâyesi anlatarak belki de boş yere eziyet etmeye başlarlar. kurban
olduğunu iddia ettikleri kişi ise, sarah ve edithin iş yerinde çalışan bay kolperttir.
droht, cesedin odadaki sandıkta olduğunu söyler. bunun bir şaka olduğunu
düşünmelerine rağmen, sandıktan gelen sesle mole çifti bu hikâyeye inanmaya
başlarlar. edith, bay kolpertle iş yerinde bir ilişki yaşadığını anlatır. oyunun hilesi,
sürekli hikâyelerin değişmesidir, böylece kimse bir diğerinin doğruyu söyleyip
söylemediğini anlayamaz. zavallı bir pizzacı da bu garip partinin kurbanı olur.
oyun üzerine notlar
david gieselmann, bay kolpertte, bir tiyatro ve sinema klasiği olan ipte (rope) hafif
alayla karışık anlatılan olaya çılgın bir biçimde yaklaşıyor. bay kolpert konformizmin
uyuşturduğu günümüz toplumunun insanlığını hissetmek için şiddete başvurmasını
ve insanlıktan çıkmasını komedinin renkli diliyle anlatıyor. oyun oldukça farklı kültürel
yaklaşımları ortaya koyarken, öyküsel bir şüphe uyandırıp, bazı sosyo-politik hatta
sosyo-dini yorumlar doğurabilmekte.
oyunun diğer özel yanı hem geleneksel hem de post modern olmasıdır. david
gieselmann, bilinçli bir ahlakçıdan öte, insanların yitirdikleri duygularını yeniden
bulabilmeleri için, onları uçlara iten ve duygularının ölümüne sebep olan şeyin şehir
yaşamı olduğunu söyler.
... saatli maarif takvimleri ayrı coğrafyalarda aynı saatleri işaret ediyordu: dünya
can sıkıntısından insan öldürme saati. bir yılın bitimi insan öldürme serbestisiyle
kutlanıp kutsanıyordu. bunun makuliyeti tüketme zaruriyetindeydi. tüketmek ihtiyaçtı!
ve tüketilenler sona ermişti... can sıkıntısını def etmek sırayı insana getirmişti.
pizza markaları, içecek markaları, kahve markaları, dar alanlara çoklu mekanları
sıkıştırma yeteneğiyle övünen markalar hızımızı kesmiyordu. sıra sana bana, dileke,
ramazana, kübraya, alicana, meriçe, özge'ye, mügeye, serhata, hakan'a, ezgiye,
cihana, ismaile gelmişti. ve nihayet bay kolperte...
yazan :david gieselmann
çevirmen: sibel arslan yeşilay
yöneten: eraslan sağlam
oyuncular:
alican bayhan
özge oneill
müge koçak
serhat yıldız
hakan kocadağ
dilek tora
yönetmen yardımcısı: dilek tora
işık tasarım: ramazan zengin
sahne tasarım :cihan aşar
hareket tasarım: müge koçak
reji asistanı: kübra ayçiçek
1973 yılında Zonguldak'ta doğdu. Bir yıl Gazi Ünv.istatistik Bölümü'nde okudu. Ardından Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümü'ne iki yıl devam etti. Sonra Ankara Devlet Konservatuvar Tiyatro Bölümü 4.sınıfta iken yatay geçişle i.Ü. Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu.
Okul oyunları ve Devlet Tıyatroları konuk oyunculuğunun dışında profesyonel tiyatro hayatı, 1997-98 sezonunda Sadri Alışık Tiyatrosu'nun sahnelediği Allahaısmarladık Cumhuriyet adlı oyundaki yönetmen yardımcılığı göreviyle başladı. 1998 yılında girdiği Şehir Tiyatrosundaki görevi sürüyor.
Oynadığı oyunlardan bazıları
Bağdat Hatun
Antigone
IV. Murat
Bir Gece Masalı
Merakî
Benim Küçük Yıldızım
Romeo ile Juliette
Macbeth
Bizans Düştü
Sarıpınar 1914
Hasır Şapka
Düşlere Sobe
Eşik
Şu Bizim Evliya Çelebi
Ölümsüz Öykü
Cabaret
Divane Ağaç
Leonce ile Lena
Keşanlı Ali Destanı
Dünyanın Ortasında Bir Yer
Surname 2010
Tartuffe
Şahane Züğürtler
ikiye Bölünen Vikont
Kadı
Robenson Dans Öğreniyor
Bu oyunlardan Merakî ile Afife Jâle Müzikal ya da Komedi Dalında En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü adaylığına ve Ölümsüz Öykü oyunuyla Sadri Alışık Yardımcı Rolde En iyi Erkek Oyuncu Ödülüne sahip. Televizyonda en son Yol Arkadaşım dizisinde 35 bölüm yer aldı.
Sanatçı aynı zamanda 2003 senesinden beri hafta içi her akşam yayınlanan Açık Dergi adlı kültür sanat ve edebiyat programının editörlüğünü ve sunuculuğunu sürdürmekte. Aralarında Milliyet Sanat, Radikal ve Birgün gibi yayınların bulunduğu pek çok gazete ve dergide yazıları yayınlanmaya devam ediyor.
1971 - Arjantin, "En iyi Yabancı Yönetmen" ödülü
1972 - Polonya, "Yüksek Devlet Ödülü"
1973 - Pitssburgh Üniversitesi, "Fahri Doktora"
1976 - Washington Ulusal Müzesi, Liyakat diploması
Grotowski, dünyanın birçok yerini dolaşarak deneysel tiyatro kuramına öncülük yaptı. Oyun ve yazılarında düşüncelerini materyalist bir dille aktardı. Çalışmalarında Brecht'in aksi yoğunlaşarak; kent-dışı yaşam ve doğa konularına eğildi.
Grotowski "her şeyi boşaltıyorum, sadece çıplak vücutlarımız var" diyerek "yoksul tiyatro" öğretisi geliştirdi. Bu aslında sinemanın "gösteri toplumuna" bir meydan okumaydı, tiyatronunkine değil. Niçin? Çünkü sinema hep "varolanları" gösteriyordu ve "olmayandan" pek haberdar değildi.
oyuncu adaylarının sıkça çalıştığı tirad...
ANTIGONE :
ismene'm canım kardeşim benim babamız Oidipus'un mirası hiçbir acı, kahır, utanç kaldı mı Zeus'un yaşarken bize tattırmadığı? Şimdi de Kral bütün kente buyruk salmış diyorlar, biliyor musun ne? işittin mi? En sevgilimizin başına gelecekten belki haberin bile yok senin.
(ismene:Bir şey duymadım ben, bilmiyorum.)
Sezmiştim böyle olduğunu, ondan çağırdım seni buraya , sarayın dışına yalnız sen işitesin diye.
. . .
Kreon yalnız birini gömüyor ağabeylerimizin öbürünü gömütsüz bırakıyor aşağılamak için. Eteokles'in cenazesini doğru dürüst dua ile kaldırttı, saygınlık içinde varsın diye ölüler ülkesine. Ama onunla kucak kucağa can veren Poluneikes'i kimse gömmeyecek demiş, kimse yasını tutmayacak! Kardeşimizi böyle gömütsüz, gözyaşsız leş kargalarına, akbabalara peşkeş çekmiş tatlı bir şölen niyetine. Anlıyorsun ya. Sayın Kreon'un buyruğu seni de beni de yakından ilgilendiriyor... Özellikle beni. Duymayanlar iyice öğrensin diye kendi de geliyormuş buraya. Şakası yok, uygulanacak emir. Yasağa karşı çıkan olursa , halkça taşlanarak can verecek surlarda. Durum böyle, günü saati geldi özündeki mayayı görelim yaratılıştan soylu musun yoksa soylu ataların yozlaşmış bir çocuğu mu?
. . .
Israr etmiyorum, yardımın eksik olsun, işine bak sen. ilerde gönlünden kopsa bile yardımını kabul etmem artık. Ben gömmeye gidiyorum ağabeyimi. bu uğurda ölsem ne gam? Yan yana yatarız kardeşimle iki sevgili gibi, suçsa kutsal bir suç benim ki. Şu kısacık yaşamda dirilere yaranmaya değer mi? Öte yandan sonrasızlık bekler beni Ölmüşlerime adıyorum sevgimi, sen ama yüz çevirip kutsal yasalardan gönlünce sürdür günlerini.
Oyunun adı :Antigone
Yazan :Sophokles
Türkçesi :Güngör Dilmen