Ataerkil aile yapısı veya anaerkil aile yapısı son dönemde "çocuk erkil" bir yapıya dönüşmekte. Hemen tüm aileler çocuklarını mutlu etmek ve onlara iyi bir gelecek hazırlamak için varını yoğunu harcarken, tüm planlarını çocuklarına göre yapmakta. Kendileri için bir harcama yaparken kılı kırk yaran ebeveynler, söz konusu çocukları olduğunda; eğitiminden- kıyafetine, hiçbir masraftan kaçınmamakta. Özel okulların, spor salonlarının, müzik-resim-bale eğitimi veren binaların önünde çocuklarını bekleyen anne ve babalar, avm'lerde çocuklarının "marka" takıntılarına göre yine elde avuçta ne varsa onlar için harcamakta. Kısacası günümüz ailesinde ne babanın ne de annenin hükmü kalmadı. Çocuk ne derse ve ne isterse o oluyor. Sizce de "çocuk erkil" bir aile yapısına evrilmiyor muyuz ?
Çocukların erken yaşta bilimle tanışması, bilim okuryazarlığı edinmesi, bilimsel düşünme, sorgulama, eleştirel yaklaşım becerilerini kazanması ve tüm bunları sanatın desteği ile gerçekleştirmesi amacıyla Üsküdar'da kurulmuştur.
Yerel yönetimlerle üniversite işbirliği sonunda kurulan Üsküdar Çocuk Üniversitesi’nin protokolü Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ve Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Okur arasında imzalandı. ilköğretim çağındaki çocukları bilime teşvik etmek ve yeni nesil bilim adamlarının temelden sağlam eğitim alarak yetiştirilmesi amacıyla hazırlanan eğitim projesi, yerel yönetimlerle üniversite işbirliği arasında gerçekleştirilen YÖK onaylı ve ücretsiz ilk üniversite projesi olması nedeniyle büyük önem taşımaktadır.
Üsküdar Bilgi Evleri’nin koordinesinde gerçekleşen proje, yeterliliği tüm toplum ve eğitimciler tarafından sorgulanan bir eğitim sisteminde yetenekleri körelen çocukların, üniversiteye geldiklerinde, meraklarını, ilgilerini yitirmiş, sorgulamayan, iş bulabilmek umuduyla ya da sadece toplumsal gerekliliklerden dolayı üniversite okuyan gençler olmalarını engellemek amacıyla hazırlandı.
2012-2013 Eğitim döneminde faaliyete geçecek olan Üsküdar Çocuk Üniversitesi programı ise bilim ve sanat olmak üzere iki temel üzerine oturuyor. Çocuklar üniversiteden ücretsiz olarak faydalanırken, üniversitenin giderleri ise Üsküdar Belediyesi ve istanbul Medeniyet Üniversitesi tarafından karşılanmaktadır.
Kendilerini eğitime adayan, üstün nitelikli, her bireyin "tek ve özel" olduğunun bilincinde olan, öteki ayrımı yapmadan insana değer veren eğitim kadrosuyla; ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklara bilgiyi etkili ve verimli kullanma yol ve yöntemlerinin öğretildiği, milli ve manevi kültürümüzü evrensel değerler içinde koruyup geliştirebilme bilincinin kazandırıldığı, okulda aldıkları eğitim-öğretimi tamamlayıcı ve destekleyici etkinliklerin yanı sıra, sosyal ve duygusal gelişimlerini de olumlu yönde destekleyici aktivitelerin yer aldığı, hedef kitle için ev ve okuldan sonra “üçüncü adres” olmayı vizyon olarak belirleyen bilgi evlerinin amacı:
insanı merkeze alan bir rehberlik anlayışıyla,
- Duygu, düşünce ve taleplerini güzel bir şekilde ifade edebilen, özgüven ve medenî cesaret sahibi,
- Sorumluluk bilincini kazanmış; sevgi, saygı, yardımlaşma ve hoşgörü gibi evrensel değerleri sahiplenen,
- Yeteneklerinin farkına varan ve onları geliştirme fırsatlarını değerlendirebilen,
- Kitap okuma sevgisi pekişmiş, düzenli kitap okuma disiplinini kazanmış ve öğrenmeyi temel bir ihtiyaç kabul eden
- Tüm insanların eşitliği ilkesini benimseyip çevresiyle iyi ve olumlu iletişim kuracak davranışlar sergileyen
- Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleyip kullanabilen, yeniliklere açık
- Milli ve manevi değerlere bağlı, bu değerleri kendi hayatında yaşayan ve çevresinde yaşatmak için seferber olan
- Yasalara saygılı, vatanını ve milletini seven, geçmişle bağlarını kuvvetlendirme gayreti içinde olan ve tüm insanlığa faydalı olmayı ilke edinen
- Nitelikli bir toplumun yetişmesine katkıda bulunmaktır.
Yerel yönetimlerin, sosyal belediyecilik anlayışıyla; sivil toplum kuruluşlarının sosyal sorumluluk bilinciyle açtıkları bilgi evlerinin hedef kitlesi; çeşitli nedenlerle bilgi ve teknolojiye ulaşma zorluğu çeken çocuklar başta olmak üzere, tüm ilk ve orta öğretim öğrencileridir.
Bilgi evleri; hedef kitlesindeki öğrencilerin okul dışı serbest zamanlarında kontrolsüz ve güvensiz ortamlardan kurtarılıp, sosyal gelişimlerine, zihinsel ve bedensel eğitimlerine destek verilen ve ihtiyaç duydukları eğitim desteğini ücretsiz olarak aldıkları güvenli mekânlardır.
Bilgi Evilerinin Faaliyet Alanları ve Birimleri
Bilgi evlerinde; hedef kitlesinde yer alan öğrencilere, serbest zamanlarını en verimli şekilde değerlendirebilecekleri sosyal etkinlikler, dersleriyle ilgili destek alabilecekleri etütler, zihinsel ve bedensel gelişimlerine katkı sağlayacak rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, alanlarında uzman eğitimciler tarafından sağlanmaktadır.
Bilgi evlerinde personel olarak;
1 yönetici,
1 sözel dersler eğitmeni,
1 sayısal dersler eğitmeni,
1 ingilizce eğitmeni
1 bilgisayar eğitmeni,
1 psikolojik danışmanlık ve rehberlik personeli,
1 kütüphane görevlisi,
1 güvenlik ve danışma personeli
1 temizlik personeli görev yapmaktadır
Bilgi evlerinde fiziki olarak;
Bilgi evlerinin standartlarını, hukuki statüsünü, mali konularını ve sürdürülebilirliğini belirlemek amacıyla 20-21 Ekim 2012 tarihlerinde istanbul Medeniyet Üniversitesi ve Üsküdar Belediyesi tarafından Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenecek olan çalıştaydır.
ismimi listede görüp "sevilenler arasında ben de varmışım" düşüncesiyle mutlu olduğum ve konuya "reklamın iyisi kötüsü olmaz" gerçeğinden baktığımda ise; başlığı açan arkadaşımızı tebrik ettiğim bir durumdur.
üsküdar belediyesi tarafından burhaniye mahallesinde kurulmuş ve 13-25 yaş aralığındaki bütün gençlerin yararlanabileceği bir yaşam merkezidir.yaklaşık 9.000 metrekare alan üzerinde kurulan gençlik merkezinde sinema-tiyatro-fotoğraf-müzik-edebiyat-tarih bilim-teknoloji-satranç-izcilik-karate-tekvando-plates gibi birçok kulüpten,gençler ücretsiz olarak yararlanabiliyorlar.istanbul'da yaşayan gençlerin yeni mekanı olan bu merkezle ilgili bilgileri internetten de detaylı öğrenmek mümkün."gençseniz geleceksiniz" parolasıyla gençlik merkezi istanbulda yaşayan gençleri bekliyor.
edebiyatçıların nasıl olması gerektiğini bence en iyi şu veciz ifade anlatmaktadır:"edipler edepli olmalı,hem de edeb-i islamiye ile müteeddib olmalıdır".
dünya dostoveyski'yi büyük bir sanatçı olarak tanıdı ve öyle bildi.o'nun kumarbaz olduğu veya iddia edildiği gibi hırsız olduğu;dünya klasikleri arasında ölümsüz eserleri olduğu gerçeğini değiştirmez
yıllardır,hastalık sorunuyla karşılaştığımda ilk müracaat ettiğim yerdir.son yıllarda,personelinin özveriyle çalışıp,özel hastanelerle rekabet edecek seviyeye getirildiğine bizzat şahit olmuşumdur.bazı ''balık hafızalı'' kişilerin,geçmiş dönemlerde devlete ait sağlık kurumlarında çektikleri çileleri çok çabuk unutması sonucu,sağlık alanında son yıllarda devrim niteliğindeki iyileştirmeleri görmezden gelmeleri olağandır.özellikle son başhekimin gece gündüz demeden sürekli hastanede çalışması,eksikleri gidermek için yoğun çaba harcaması bazı şer odaklarını harekete geçirmiş ve düzmece haberlerle karalama kampanyası başlatmışlardır.çalışmadan maaş almaya alışmış kimi bankamatik personelinin ve yolsuzluk yaparak geçimini sağlayan kimi menfaat şebekelerinin tekerine çomak sokulunca feryat etmeleri olağandır.geçmiş yıllarda milyon dolarlık görev zararlarıyla ve yolsuzluklarla anılan hastanenin kara delikleri tıkanmış ve hem personel kalitesi hem de hastanenin fiziki şartları iyileştirilmeye başlanmıştır.hepimizin kabul edeceği gibi ''tahrip kolay tamir zordur.''bu zor süreçte ''önce insan'' düsturuyla hareket eden başhekim ve tüm çalışanlarını tebrik ediyorum.sizler sakın moralinizi bozmayın ''köpeklerin havlamaları bulutlara zarar vermez.''
istanbul medeniyet üniversitesi rektörü Prof.dr.hamit okur,akademik kariyerine erciyes üniversitesi tıp fakültesi çocuk cerrahisi anabilim dalında başlamıştır.alanında yurtiçi ve yurtdışı çalışmalarıyla adını duyurmuş olup;en son göztepe eğitim ve araştırma hastanesi başhekimi olarak görev yaparken yeni kurulan istanbul medeniyet üniversitesine rektör olarak atanmıştır.
yaratılmış olmak;içinde yaşadığımız bu evrenin bir kanunudur.biz yaratılanlar bu kanunlara tabiyiz.
sistemi yaratan yani dizayn eden,sisteme koyduğu kanuna kendisi mahkum değildir.
ayrıca, sistemin içinde, o sistemin kanunlarına tabi olarak yaşayanlar,eğer başka sistemlerle tanışmamışlarsa;başka kanunları algılamakta güçlük çekerler. o halde; içinde yaşadığımız sistemin, tamamen biz içinde yaşayanları bağladığını, sistemi yaratanın (allah'ın ) bu kanunlara tabi olmadığını bilmemiz gerekir.
bu alemin kanunlarına tabi olarak, içinde yaşayan birisi olarak, bizim kalkıp yaratıcıyı (allah'ı),bu alemin kanunlarına tabi kılmamız;''acaba bizi yaratanı kim yarattı?'' diye sormamız,sistemin mantığına ters düşer.
Bu tip sorular, SiSTEMiN yaratıcısını, SiSTEMiN iÇiNE SOKMA, SiSTEMiN KURALLARıNA TABi KıLMA uğraşısıdır.
Öyle ise; içinde yaşadığımız SiSTEMiN(ALEMiN), tamamen BiZ iÇiNDE YAŞAYANLARı bağladığını, ALLAH'ıN iSE, BU KANUNLARA TABi olmadığını bilmemiz gerekir.