Nasıl bir kafaya sahip olduğu tartışmalıdır. Mustafa atatürk e kemal ismini verirken " senin ismin mustafa benimki de mustafa öyleyse senin ismin bundan sonra Mustafa kemal atatürk olsun" derken, o zamanlarda öğretmenlerin nasıl bir fantezi dünyaları olduğuna da canlı bir örnek olmuştur kendisi.
düşünsenize günümüzde böyle bir olayın herhangi bir okulda cereyan ettiğini? Sanırım öğretmen akıl hastanesine gönderilirdi.
geçmişteki yaşandığı söylenen bu olayda, öğretmenin kendisini tekleştirmek için tüm mustafalara bir ön ad takma girişiminde bulunulduğu da düşünülmektedir. diğer mustafaların durumu şu anda muamma.
şu bilinç seviyesiyle okulu mokulu bırakır iş hayatına atılırdım. ortalığın mına kordum afedersin. Okumakla oyalanmak bu olsa gerek. yetersiz eğitim verilen her birey, okumakla oyalandırılıyordur.
Türkiye sınırları içinde ilk 10 sıradaki ünüversitede okuyamayacak hiç bir genç okutulmamalıdır. 10 yaşında bilinç mi olur? 10 yaşında tüm bunları yaşamadan akıl başta olur mu demeyin. Oldumu oluyor. Keşke biz 10 yaşında iken bunları bize anlatan birileri olsaydı. En verimli çağlar en boktan işlerle geçmemiş olurdu. 30 yaşına gelipte ergenlikten kurtulamamış, 10 yaşındaki çocukta olması gereken bilinç seviyesine erişememiş adamlar görüyor bu gözler.
yaptığı şeyin farkındalığına not vermiş olsak, kendisine sıfır vermemiz gereken kişidir.
yaratıcısının verdiği aklı, onu inkar etmeye kendini inandırmak için kullanır, çabalar durur.
bilimin, dinsizliğine delil ulaştıracak şekilde dizayn edildiğini bilerek veya bilmeden onun fikirlerine kayıtsız inanır. Bilmenin-bulmanın kanun koymak olduğunu zanneder ve Arşimet kanunu demekten çekinmez. Öyle bir noktaya gelir ki, çoğu bilim adamını zihninde ilahlaştırır.
Ömrü boyunca inançsız kalmak için çabalar. Kendi gibi olanlar ona güç verir. inançsız yaşamanın verdiği özgürlük gözlerini kör eder. Bir zaman sonra ruhu inançsızlığına isyan etse de, o zamana kadar olan yaşanmışlığı, arkadaşları ve sosyal çevresi onu istesede inançsızlığından koparamaz. Bundan kurtulması için çevresini allah için terketmesi gerekir. Aslında tüm yanlışlarından bir tövbeyle kurtulacakken yaşanmışlıkları ona bir set örer. Bu setti kırabilenlere ne mutlu.
Bazı şeyleri asla bilemezsin diyerek cevaplanacak cümledir. Atomaltı evren de, kainatta birbirine çok benzer. Bu durum ancak yaratıcının sonsuz gücüne işaret eder. O kadar büyüklük içinde her şeyi anlaman gerekmiyor ki zaten ışık hızı bile yetersiz geliyorken, oralara gidip, bilgi toplayıp geri dönmek imkansız. Evet bir şekilde sınırlandırılmış bir alanda yaşıyoruz. Bunun için ışık hızından çok çok daha fazla hıza veya kainatta bir şekilde zaman ve mekanda atlama yaptırabilecek bir teknolojiye ihtiyacımız var. verilmemiş ilimle yapacaklarını verilmiş ilimlerle yapamazsın. Bu sana çizilen sınırdır.
Bazı yorumlara bakılırsa, hedef saptırmanın işe yaradığı oyalamadır*
Arkadaşım boşverin onu bunu şu siyasi partilerin gündemde kalmak için, hedef saptırmak için harcadıkları enerjiye anlam veremiyorum. Bir de anlamadığım bir konu: Kardeşim siz neden toplumun tabanda sağladığı hoşgörüyü, uyumu tepede sağlayamıyorsunuz?
tam ismi " anket firmalarının 2017 referandumunun kazananı olması "
ilginç biçimde farklı görüşte olsalar da, son anda manipülasyon yapanlar hariç, büyük kısmı sonucu tutturmuştur. resmen dünyadaki anket firmalarına ders niteliğinde sonuç vermişlerdir.
Şükürler olsun ki, gerçekleşmiş olan durumdur. Çomar solcuların söylediği: " hdp evet e basacak " yalanı da ortaya çıkmış oldu böylece. Hayır cephesinin bazı grupları tarafından yapılan dezenformasyon ve algı yönetimi gibi çalışmalar kısıtlı sonuç vermiştir.
Unutmamak gerekir ki; evet kanadı fetöcülerle, pkk lılarla ve onların uzantısı olan hdp lilerle de mücadele etmiştir. Diğer hayır oylarına sagılıyım ama belirttiğim grupların verdikleri hayır oyunlarına saygılı değilim, onları oy diye kabul etmiyorum.
Yazar burada: " ak (beyaz)'a basarsan ülke ak-pak bir döneme girecek, yoksa ortalık daha da bom bok olacak " demek istiyor.
Siz yazarı boşverin şimdi. işin hakikati, 16 nisanda sağduyunun kazanmasının gerekli olduğudur. Aslında bu referandum bahçelinin Türkiye ye bir dayatmasıdır. Öyle bir topa girdik ki milletçe Bahçeli sağolsun, seçeneğin hayır çıkması durumunda göreceğimiz zararın telafisi belki hiç olmayacak. Belki memurların maaş alamadığı dönemlere yuvarlanacağız. Koalisyonlar yine bu ülkenin başına bela olacak. Doğuda Kürdistan kurulacak, bir şey yapamayacağız. Dış politika iflas edecek, imf kapılarına gideceğiz. Sanayici, özel sektör, bankalar bir bir iflas edecek. Borçlular borcunu ödeyemeyecek, hacizler...
Evet çıkması durumunda ise uzun dönem belirsizlikleri kafa karıştırıyor.
Türk milleti zekidir. Umarım sonuç Türkiye için en iyisi ne ise o olur.
chp nin Aşırı kürt milliyetciliğine bel bağlamasını sağlayan mevcut yönetimin yanlışlıklarının neticesidir. Yapılan hamlelerin tamamı yılların iktidar yıpranmışlığına maruz kalmış bir partinin hala iktidarda olmasına neden olmuştur. Hedefi sadece "akp yi yok etmek" olarak seçersen ve tüm stratejini buna endekslersen elbette bu dar vizyonda boğulman kaçınılmazdır.
Türkiye kozmopolit ve yönetilmesi zor bir ülkedir. Dar bir vizyonla bu halkı kandıramazsınız. Kılıçdaroğlu dönemi aynı zamanda; başta milliyetçilik olmak üzere tüm atatürk ilkelerinin en fazla dejenere edildiği dönem olarak da tarihe adını yazdıracaktır. Sırf bu yönetim gitsin diye evet bile denilebilir. Bana göre referandumda hayırın kazanması isteniyorsa, acilen referandumdan önce kılıçdaroğlunun istifa etmesi gereklidir. 8. yenilgiyi beklemesine gerek yok zatı şahanelerin..!
üzülerek görüyorum ki; evet verenlerin entellektüel birikimi hayır verenlerin entellektüel birikimini geçmiş durumda. son 7 seçimdir kaybeden bir yapının referandumda hayır çıksa bile seviniyor durumda olmasını ben tamamen dünya körlüğüne bağlıyorum. eskiden akp tayfasından gördüğümüz yersiz ve düzeysiz salvoları şimdi hayır cephesinin sözde geeklerinden görüyorum.
kürt faşizmine kendisini ve ideolojisini satan mevcut sol yönetimi istemeyenlerin de evet diyebileceğini unutmayın.
bana göre türkiyenin akp diye bir sorunu yok. atatürk milliyetçiğini terkettiği halde kendisini solcu olarak nitelendiren konumsuz, sıfatsız ve dirayetsiz sol yönetimler sorunu var. sol kendine gelse zaten akp olmayacak. kendi benliğini terkeden, emekten patronluğa geçip insanları sömüren ve bundan hoşlanan sol un üretimidir akp.
Fatih portakalın da umurunda olacak olan tepkidir. Fatih portakalın muhalif kimliğinin bir naifliği var. Bu nedenledir ki, fatih portakal muhalifliğini bir çatışma unsuru olarak değil, reytingi artırma malzemesi olarak kullanabiliyor.
Olası bir protesto, onun şirin muhalif kimliğine zarar verecektir.
içindekileri söyleyememenin verdiği rahatsızlığı belli eden ama bu durumu da ustaca gevezeliğe vuran spikerlerin başında olan fp nin fp oranı bu nedenle düşecektir.
başlığa bahane bulup dünyadaki değişimleri göremeyenlerin suratına tokat gibi patlayan başlıktır. Başlık gibi başlıktır, anlayana.
not: ilk mesajın tamamını okumayıp cahilliklerini ortaya kolan tüm loser lara Allah şifa versin. Hemende nasıl bilinçaltınız bahanelere sarılıveriyor: Ergen, mergen,... 40 yaşında biri olarak siz beyni ergenlere çok gülüyorum haberiniz olsun. Benim buraya gelip yazı yazmam sizin için bir nimettir. Yoksa hiç biriniz dengim değilsiniz*
adaletin sağlanmaması noktasında dünyanın en büyük problemi.
- laikçi olur, laikçilerle beraber yatar kalkar, başkaları kadroları kapmasın diye kendi yandaşlarına peşkeş çeker.
- fetöcü* olur. kadroları kendi yandaşları alsın diye her türlü hile hurda işine girer. http://www.uludagsozluk.c...en-fetö-ye-dönüşme-eşiği/
- partici olur, başka partilerin mensuplarını yok kabul eder, onların görüşlerini bile dinlemez.
- Yetkili bir yere gelir, hemşehrilerini akrabalarını kollar.
- büyük devlet olur güya kendi vatandaşlarının güvenliği adına dünyanın diğer ülkelerine sadırır, saldırmıyorsa taşeron kullanır ve yine saldırır.
...
ıvır zıvır konuları bırakın da, oturup bunları konuşalım. Boşverin diğer, onun bunun baldırı bacağı, meselelerini. Ot gelip, ot gitmeyelim.
mr. gülen in görevin asıl kısmını tamamlamak için abd ye geçme zamanı olabilir.
veya belirli taahhütler için kandırılmıştır. Kandırılmış numarasını yedirebilir miyim diye düşünülmüşte olabilinir.
öyle ya da böyle, ne olursa olsun. Düşmanının topraklarından zafer kazandırmazlar adama. Bunu hesap etmek gerekirdi.
sonra, Kandırıldık..!
Hala kananlarla daha neler yapılabilir, sistemin son damla kanı türkiye için daha nasıl kullanılabilirin telaşı içindeki abd yi göremeyen varsa, o kişi için neler söylenebilir bilemiyorum.
Bir neslin kahkaha atarak heba edilmesine mi yanarsın, yoksa diğer samimi cemaatlere karşı bozulan toplum algısına mı? bilemedim.
Bence bu islam topraklarına atılan atom bombasından daha feci bir şey.
her şeyin yanında, Umutsuzluğa da kapılmamak lazım, bu topraklar bu planlanmış girişimi yara alsa da bir şekilde sindirecektir.
Sonrası ise, toplamda onların kaybedeceği bir sürecin başlangıcı ...
film onlar için bittiğinde bizim için yeni başlamış olacak.
bu millet nice hainlerin tuzaklarını başına geçirdi, bunu da geçirir.
litaratüre girmesi gereken kirliliktir. Bu kirlilik insan hayatını kolaylaştırmak adına kişiyi boğan, bir çöpün içersinde yaşamaya zorlayan ve aynı zamanda zamandan ve enerjiden çalan bir kirliktir. Kullanmadığın her teknolojik özellik bu kirliliği büyütür.
vakit kaybıdır. Yerin altı ile ilgili bildiğimiz, yerin üstü ile ilgili bildiğimizden fazla değilken, evrenle ilgili araştırmacı bir bilim insanı olmadıktan sonra saçma sapan konularda bir ömrü heba etmek ve insanlığın faydasına olmayacak konulardaki araştırmalara bu dünya insanının parasını harcamak, en ufak tabirle "para yiyiciliktir", başka bir şey değildir. Git tıp alanında bir şeyler yap, git evreni çözmeye çalış, git verimli ekolojik yakıtlar üzerinde çalış.
ankaralı sürücü için kontrol kuralsızlıktır, kuralları kendisinin koyduğu bir trafikte ilerler. istanbullu sürücü içinse kurallar olmazsa olmazdır. Uyanıklığı kurallar dahilinde yapar. Angaralı kardeşimizin uyanıklığının ise sınırı yoktur. Kurallara zorunluysa uyulur.
Evet, hemen hemen her insanın içinde; fırsatını bulduğunda, ihtiraslarına yenik düştüğünde veya bir şekilde güce sahip olduğunda ortaya çıkabilen potansiyeldir.
Bu insanlara bu imkanı veren kişilerde bu kişi kadar suçludur. Her canavarın bir yetiştiricisi vardır. Bu yetiştirici bazen bir aile, bazen bir öğretmen, bazen de toplumun kendisidir.