Platon, Devlet kitabında buna benzer sözler edince filozof, Aysun Kayacı böyle sözler edince sınıf ayrımcı pis aptal sarışın oluyorsa, böyle düşünen cahil insanların oyuyla da benim oyum bir olmamalı.
Sanem, günahkâr bedeninde masum ruhunu okşuyordu. Pek bir seveni yoktu, bunu o da biliyordu. insanlar kötüydü, menfaatçiydi. Namuslu ve temiz bedenlerinde fahişe bir ruh saklıyorlardı. Erdemli gözüken karakterlerinin altında yatan, acımasız egolara sahip insanlar Namusu iki bacağı arasında arayan namussuz insanlar...
Sanem, günahkâr bedeninde masum ruhunu okşuyordu. Pek bir seveni yoktu, bunu o da biliyordu. insanlar kötüydü, menfaatçiydi. Namuslu ve temiz bedenlerinde fahişe bir ruh saklıyorlardı. Erdemli gözüken karakterlerinin altında yatan, acımasız egolara sahip insanlar Namusu iki bacağı arasında arayan namussuz insanlar..."
tanım : bana göre en güzel türk dizilerinden biri.
neysem tanımı geçecek olursak, fragmanını izlememiştim, konusunu bilmiyordum, orjinalini de ne izledim ne de konusu hakkında bir fikrim vardı. öylece, hakkında birşey bilmeden izledim diziyi internetten. kim oynuyor, olayı nedir, fikrim yoktu. çiviledi beni oturduğum yere. dört bölüm peş peşe izledim, beşinci bölüme yetişemedim, şimdi de onu izleyeceğim.
neler olacağını bilmeden izleyen bir insan olarak, tecavüzü konduramadım önce. yok artık dedim. olamaz dedim. o duvara dayanmış iki minik el. benim erkek kardeşim var. haytanın teki. düşünüyorum, düşünmemi engelliyorum, empati bazen katlanılır birşey olmuyor. korku filmlerinde kendimi avuttuğum birşey vardır, "gerçek değil, gerçek hayatta böyle şeyler olmaz"
bu diziyi izlerken bu cümleyi kurabilmek isterdim.
hüseyin yıldız ın sokak kitapları yayınevi tarafından basılmış olan ilk kitabı. Türü fantastik-kurgu. Yazarın 1989 doğumlu olması ise ayrı bir şaşırtıcı.
"umut neydi? istediğin bir şeyin var olmasını beklemek mi yoksa var olmayacağını bildiğin bir şeyi istemek mi? ama bir gerçek vardı ki umut her şeyin başladığı yerdi.."
"umut neydi? istediğin bir şeyin var olmasını beklemek mi yoksa var olmayacağını bildiğin bir şeyi istemek mi? ama bir gerçek vardı ki umut her şeyin başladığı yerdi.."
türkiyede ösym'nin çok dandik bir yerleştirme sistemi uyguladığının göstergesidir. Ben yerleşirken de tersi olmuştu, bir önceki sene sıralamada benden 9000 kişi aşağıdakilerin yerleştiği yere yerleşmiştim. 9000 az buz bir fark değil, istanbul üniversitesinin taban puanının ve yüzdelik diliminin ve sıralamasının eline verirken, uludağa yerleştim. Şu işe bir standart getirmek, adil bir ölçme ve değerlendirme yapmak bu kadar zor olmamalı. Keza 2008de düşen kalite standardından bahsetmiyorum bile.
nihat doğan veya fişlediğiniz başka biri doğru dürüst birşeyler yaptığında yuhlar, survivor'ı ratinglerde birinci sıraya taşırsanız, nihat doğan ve onun gibiler saçma sapan işler yapmaya devam edecektir. Siz itiyorsunuz bu insanları bunu yapmaya. insan gibi türküsünü söylerken kazandığının 10 mislini, boş boş konuşurken kazandı bu adam. keza sözlükte, troll'ler doğru düzgün yazarlardan daha çok okunuyor, daha popüler oluyor. Arada fark yok. Kalite standardını arz edenler değil, talep edenler belirler. Siz kaliteli şeyleri talep edin ki, size kaliteli şeyler sunulsun. Ama yok, size somaliye giden nihat doğan lazım değil, burası survivor beyler diye ağlayan nihat doğan lazım.
gayet normal bir durumdur. Internet uzerinden dünyayı kurtaran yurdum gencine örnek teşkil etmesi gerekir. Adam bir sosyal sorumluluk projesine katılıyor, sizse dalga geçiyorsunuz. Dalga geçilmesi gereken kim, insanlık yapan kim, ayrım gayet ortada. Türk halkına neyin prim yaptığını anlayıp, buna oynayan bir insan somali'dekilere duyarlılık gösteremez mi? Prim yapma çabalarından biri de olsa bu yaptığı, amaç önemli değildir bana göre, yaptığı önemlidir. Ufak da olsa bir yardımı dokunacaksa, ne amaçla yaparsa yapsın, desteklenmelidir. Adama sorarlar, sen ne yaptın herhangi muhtaç bir insan için? Ayıp ayıp... doğru işler yapan insanları desteklemek yakışır bize, dalga geçmek değil.