Vallahi bravo, deniz, sal ve adam, üç beş de hayvandan başka malzemesi olmayan hikayeyi okuru peşinden koşturacak şekle çevirmiş Gabo. O zamandan ustaymış (1955)Bizi genelde olaylarından çok üslubuyla yakalayan yazarın her açıdan iyi olduğunun göstergesi, önsözdeki kitaplaştırılma sebebi konusunda samimiyetsiz açıklamaları yersiz olarak değerlendirsem de, kitabı çok beğendim.
görüntü yönetmenidir. hollywood' daki lakabı "prince of darkness"'dir. Annie Hall'dan itibaren woody allen ile bir süre çalışmış ve woody ile çalışmayı "eliniz cebinizde yapılacak iş" olarak tanımlamıştır.
can yayınlarından, marquez' in öykülerini içeren kitabın adıdır da mesele adı değildir. ölüm öyle bir hâldir ki marquez bile olsa anlatan, anlatmaya dünya dili kıt kalıyor. hem, marquez'in romanlarına göre öyküleri zayıf geldi bana. bir yumak gibi hikayeleri, güzel renkler desenler var içinde ama o ipin çözülüp, dokunması lazım ki gözümün önüne serilsin hepsi. *
nerelisin nuri, bi git başımdan nuri, saf vatandaş imajı illa bunlardan mı olur nuri, nuri de fena olmamış nuri, ben yüzme bilmiyom ama sen gelirsen beraber açılırız nuri, mandalina yer misin nuri gibi ırgalanmalar yumağıdır.
Bir yerlerde benim atladıgım noktalar oldugunu düşünerek aydınlanma arayışı içinde bir sorudur. Yazıyı hani sümerler bulmuştu. Hz. Adem in gökyüzünde okuduğu, yazı ile yazılmamış mıydı. Yazı tamam da binlerce yıl kabataşta kalınmaz ki bi tekerlek falan yontar insan nihayetinde cennet görmüş adam, teknolojinin kralı vardır orada, adsl felan tıraş, valla.
Bu başlık ingiliz sesteşliğinin başının altından çıkmıştır. Geçenlerde "Cumhur" başkanı eski dışişleri bakanlığı günlerinin anısına "me either" dedi. Sonra değerli milletvekili sen de "safkan" değilsin dedi. DNA testi isterim dedi. "Cumhur" başkanı, ekber ve erşad muallimlerine danıştı. Dava açılma kararı alındı ama derdimizin maddi değerini 1YTL biçelim ki, zeki hukuki olalım dendi. Sonra aydın ve de yaygın köşe yazarları sayın "Cumhur"başkanım keşke dava açmasaydınız Ermenilere yazık ettiniz dediler. Böyle bir reflekse gerek yoktu bak kızdık şimdi "haykırmak istiyoruz" dediler. Sonra "h" nin ucu "y"nin sapı sağa sola çarptı kanatmadıysa da çizdi kızarttı. Herkes görevini yaptı, değerli milletvekili, Ermeniler, Cumhur, 1 YTL, köşe yazarı, başkan, penceresi cam cama muallim, terzi arif.
Son konuşulanlara göre Timbaland yapımcılığında System of a Down ve Mahmut Tuncer düet hazırlığındalarmış. Fakat parçanın "I am sorry ne sorry güzelim size nooliy" mi yoksa "Apologise" mı olacağı konusunda karar verilememiş.
mac 91-76 abd lehine sonuclandi. bejing biletini cumartesi gunu yapilacak abd - puerto rico ve arjantin - brasil maclarinin galipleri kapacak. Simdiye kadar jason kidd'in oynamadigi dakikalarda billups in abd yi cok iyi yonetemedigini gorduk. Usa zorlandiginda kobe cok rahat cikip takimi silkeleyip kendine getirebiliyor yalnizca hucumda lakin. kobe yi savunabilen cikmadi daha ayrica kobe en skoreri kisalar olan rakiplerin yildiz oyuncularini da cok iyi savundu. Abd nin en buyuk eksigi uzun savunmasi ozellikle amare 5 oynadiginda karsi takim cok kolay picknrolllarla sayi buluyor. Sirf savunmasi icin takima alinan tyson chandler ise yeterli dakikalari bulamiyor.
köşe yazarı olmak için gerek şart sayılan yekinme hareketidir. Kolpadır. Sipor yazarları bolcana kullanır. Sen haltsın ya işaret sağa sola. Kaba etimin sözlük yazarıdır küçüklüğünde bunlar. Köşesine daldırdımın yazarı...
uzunu potaya sokmak. mj'in "you rise, i teach" bakışıyla, smaç için yükselirsin savunmacı da yükselir, o yere inerken sen hâlâ oradasındır, tepesinden bırakırsın monsterslami.
ligde geçen gece iki maç oynandı.
mia - cle :94-90
pho-sa:85-92
phoenix'in 85 atıp memphis'i yenmesi zor iken spurs'e kafa tutması tabi ki beklenemez. Parker 35 atmış, duncan da 22-10-5 ile yardım etmiş, spurs de 3 kişi 10, 1 kişi ise 9 rebound almış, öyle işte...
antoine walker 8 de 6 üçlük sokmuş daha ne olsun. Bu "ciguli nin u2 ile konser vermesi" gibi bir şey o yüzden yorum yok.
"yeldeğirmeni" manasına ecnebi sözlüklerde yer bulur fakat başlığın açılma nedeni bu değil bunun smacıdır. Efendim eldeki malzemeye göre ister tek ister çift ayak, ister karşıdan ister kanatlardan, hatta james white sonradan görmesi gibi serbest atış çizgisinden yapılabilir. Gerek şart havadayken topu omuzdan bir tur çevirmektir. Bitirme işi tamamen okuyucunun hayal gücüne bırakılmıştır. Eskilerden "Human Highlight Film" yapardı, Atlanta'lı olan, adını şimdi hatırlayamadım, bu ara Kobe dolayısıyla ha bire Wilt'le uğraştığımızdan olacak. Yenilerden hemşerim Jason Richardson çok yapar ama Human Highlight Film kadar potadan böğürme sesi çıkartamaz. jordan'ın hakkını vererek yaptığını hiç görmedim, zaten jordan'la pota yalnız kalınca bence hiç de aman aman smaçlar yapmamıştır "air", ama neyse, saygı sunup sıyrılalım.
takım hücumda, maç öyle can sıkıcı ki, jack nicholson dahi uyudu uyuyacak, al gülüm ver gülüm ikramlar, bir sen at bir ben atayım tarzından sezon ortası centilmenlikler falan... derken az süre alan zıplak oğlanlardan biri "yıldızlar da acık gatorade içsin, karpuzlusu çıkmış süpermiş" diyen koçun emri üzere ikinci periyot ortalarında maça dahil olur. Yine bir uyurgezer hücum esnasında zıplak oğlanın takım arkadaşı zevzek şutör şutunu kaçırır, ateşli genç zayıf taraftan uçarak gelir ve savunmacılar üzerinden aldığı ribaundu smaçla çemberin iç kulağına kadar sokar.
işte yapılan bu densizliğe put back denir. Oldukça zenci bir harekettir, yazıyı okuyan sılav kökenlilere kontrendikedir.*
çember, genelde kırmızı olur. Fileyi asıyolar ya işte o. Güdüksen, basamıyosan "ulen bu sefer değcem" diyebildiğin hayal gücünün sınırı. Vince* kolunu sokuyo...
Basketbol bir felsefe ise ya da bir gün o şekil kabul görürse, bunu yapan da hödüktür. 3 "ş" li eşşşekliktir. Topu aldın sürüyosun, aklına "satranç mı santranç mı sorusu geldi" topu tuttun, "olum geçen de biri veleybol dediydi" dedin kafa dağıldı, tekrar sürmeye başladın, aha hödüksün. *
lay up'ın burjuva baldızıdır bu. Kocası zengindir, arabası fiyakalı, yürüyüşü sarsıcıdır, lay up avam kalır bunun yanında. Bodurların hemen hepsi bilir bu dalgayı a.i.,starbury, francis... Zaten bilmezse kâküle tokayı taktırır. iyi yapana az rastlanır, uzun üzerinden sayı bulmanın kansız yöntemidir. Topu tam bırakacakken, parmaklarının ucuna geldiğinde, parmak uçlarınla bombe verirsin, spiker de "bodur! finger rolls it in" der, ha bir de iki sayı yazarlar.
"Beklenmedik bir anda gelmek" diyor lûgat, beşerin yavan "zamansız ölümü"nden gayrısı, adem nebatı için dahi beklenmedik değildir. Menzile vardığında ya da zannettiğinde çıkar gidersin."Böyle çıkagelmek istemezdim" diye başlarsın, o andan sonra kimse* dikkat etmez "çıkagelmek"i ayrı mı yazmışsın, bitişik mi.
