Türkiye' nin isveç olabilmesi için herşeyden önce ahlak, vicdan ve insan olmak gerektigi bir gerçek. Sonrada egitimin kalitesi yükselirse kendiliginden vicdanlı ve ahlaklı bir ülke oluruz.
Metin yüksel ve akıncı arkadaşları Fatih semtini kurtarılmış bölge olarak görüyorlardı. Fatih caminde vakit namazlarını kılmaya çalışan ülkücü ali bilir ve bölgede nevşehir yurdunda kalan diger ülkücüleri sık sık taciz ediyorlardı. Ülkücüler tadsızlık çıkmasın diye alttan alıp " bizde müslümanız neden böyle yapıyorsunuz " dedikçe hakarete varan, aşagılayan sözler söylüyorlardı. Olay olmadan önce işi iyice zıvanadan çıkarıp ülkücü ögrencilerin kaldıgı yurdu bir kaç defa bombaladılar, bir başka gün fatih cami çıkısında bir ülkücüyü bıçakladılar, bir başka gün ülkücü ali bilir 'in silahını alıp aşagıladılar, silahın bir erkek için namus oldugu, müslümanlarla çatışmak istemedikleri, silahı getirip vermesi istensede bu hırçın, uzlaşmaz, saldırgan tutumu ülkücülere karşı sürdürdüler. Olay günü ülkücüler kalabalık bir grupla cuma namazı için oraya gelmişlerdi, Metin Yüksel' de arkadaşlarıyla belkide ülkücülere gözdagı vermek için gelmiş ve namaz çıkışında metin yüksel ve arkadaşlarıyla ülkücü grup karşılaştı. Sonucundada ve bu sefer ülkücüler alttan almadı. Kimin silahından çıktıgı belli olmayan kurşunla vuruldu. Ülkücüler vuran kişinin ismini vermediler. Metin yüksel' in kardeşlerinin ve arkadaşlarının ifadesi baz alınarak olayla ilgili 4 ülkücü uzun yıllar cezaevinde yattı. Daha sonraki yıllarda gerek ali bilir gerek diger içerde yatan ülkücüler olay anında orada olduklarını ama metin yüksel' i kendilerinin vurmadıgını söylediler. Vuran kişinin ismini vermediler. Olay ana hatlarıyla böyledir. Hep ülkücüleri suçlayıp kara ve aşagılık propaganda yapmaya devam ediyorlar. Metin Yüksel'e Allah rahmet etsin.