Yıllardır kamu kurumunda çalışırım daha işini düzgün yapan müdüre hanıma rastlamadım. Erkek müdürlerde hiç olmazsa 100 tanesinden 5-6 tane hakkını veren çıkıyor. Velhasılı ülkede işini düzgün yapan insana zaten zor rastlayacağınızdan çok da tahrik etmeyin. Ülke kocaman bir yardakçı, yavşak, yalaka, nemrut, beceriksiz, bilgisiz, ahlaksız, düşüncesiz, patavatsız, anlayışsız insanlar yurduna döndü. Müstesnalar elbet var. Her neyse bu kadar azgın olup da helak olmayacak toplum yoktur, Allah'ın bir yasası olarak başımıza yağacak pisligi beklemekteyim. Imkanınız varsa köyünüze dönüp çiftçilik hayvancılık öğrenmeye başlayım derim, lazım olur ya da olacak, al nerene koyarsan koy bu entriyi de, istersen götüne sok.
Daha önce tuvaletini hiç kullanmadığınız bir mekanda (kafe, restorant vs.) oturursunuz ve tuvalet ihtiyacınız gelir işte o an başlayan bir tedirginliktir, garsona sorarsınız; garson, Alex'in falsosu şeklinde bir el hareketi ile tarif eder şuradan devam et düz git falan ama nedense bulamayıp aval aval ortada kalma korkusu o tuvaleti bulana kadar insanı sarar.
Genel konuştum ama dünya üzerinde sadece bende mi var lan bu fobi.
O zamanki adıyla cemaat şimdiki adıyla fetö'yü kendi işlerinde tepe tepe kullanıp bir kenara atması.ergenekon sürecinde kendisine muhalif ne kadar askeri insan kaynağı varsa yaşıyla kurusuyla pasifize edildi ve neticede genel kurmay Hulusi Akar gibilere bırakılacak hale geldi.
Bir zamanlar müttefiği olduğu fetö'nün sorun cıkarmayacak müritlerine verdiği kadroları da aslında emanet verdiği anlaşılıyor, kendi kadroları yetişene kadar sağlam tuttu her yeri. Bölük bölük boşalt/doldur yapıyor gördüğünüz üzere.
O zamanki adıyla HDP şimdiki adıyla PKK'yı çözüm süreci palavrası ile hendeğe gömmesi. Adam dağda bayırda vur kaç yapan ne kadar azılı terörist varsa hepsini şehirlere indirip keklik gibi gibi avladı, kaçamadılar. çukurlarda, bodrum katlarda neler olduğunu gördük.
işçi partisini Vatan partisine çevirtmek de kolay iş değil bu arada.
Mhp'nin ve MHP'lilerin adı şimdilik aynı.
Hatırlarsınız c.b. seçimi öncesi, hükümetin değişeceği, rte'nin secilemeyeceği konusunda ciddi kaygılar vardı ki sanki sıradan insanlar aynı partiye aynı kişiye oy vermekten bıkmış da bu sefer de vermeyelim gibi bir hava seziliyordu. işte bunun farkındaydılar, peki ne yaptılar biliyor musunuz? Kasıtlı olarak yurt çapında patates soğan fiyatlarını astronomik şekilde artırdılar, patates soğan girmeyen kaç tane ev var düşünün. Yalandan "Biz gidersek yiyecek ekmek bulamazsınız" demenin en naif yolu, yani oyuncak bir silah kullandılar. Patates soğan size komik gelebilir ama inanın bana yukarıda bahsettiğim bıkkın orta direk kitleden gidecek belki %5 oyu kurtarmışlardır.
Emniyet, yargıyı 40 yıllık örgütlü fetö'den; medyayı para babalarının elinden almak falan ve bunları 15 yılda yapmak, dahasını da yapacağından eminim.
Şu an çıksa ve "meşrutiyet ilan ettim" derse bu olacak biliyorsunuz degil mi?
Yani ne diyebiliriz ki; (bkz: böyle bir şey olabilir mi) diyeceğiz
Dünyanın en haydut devleti olduğunda zerre şüphe olmayan, insanlığa karşı atom bombası kullanmaktan çekinmemiş ve demokrasi diyerek ayak bastığı her yere ölüm getirmiş bir devletin siyasi saiklerle boğazımızdan bizi cezalandırmaya kalkışmasıdır.
Kapitalist düzende zaten üreten değil tüketen yani muhtaç konumda bir ülkeyiz, kıç kadar Hollandanın yarısı kadar tarım ürünü üretemiyoruz, halimiz ortada.
Tamam bu gavatlara biat etmeyelim, onurlu olalım varsın aç kalalım diyorum ama bizim reis dün Allah'a güvenirken bugün arkasındaki bayburtlulara güveniyor. Ne diyem artık ben bilmirem.