geç farketmiş olmaktan dolayı üzüldüğüm dizilerden biri. başrolünde Ricky Gervais oynuyor. Abd versiyonuna göre kötü olanlar kötü, aptal olanlar aptal kalıyor. en hoşuma giden şeylerden biri de bu. alice harikalar diyarında gibi bir durum söz konusu değil. kötüyse kötü; o kadar. ülkemde de böyle özgürce mizah yapılabilmesini çok isterdim.
hiçbir külfetin altına girmeden yaşamak tatlı geliyor insana. ödenecek yüzbinlerce liralık borç; okul masrafları ve geleceği için para biriktirmek zorunda olduğun bir çocuğun olmadan yaşamak. türkiye standartlarının bir hayli dışında ancak sanıyorum ki oldukça konforlu bir hayat. bu dediğim nakit olarak ev alabilecek parası olanlar için geçerli değil sanırım.
ilimden irfandan uzak, fazla duygusal dostlar kendilerini %100 "arap" "türk" "bilmem ne" zannediyor. gerçek şu ki dünya'da hiç kimse %100 bir kökenden gelmiyor. gen haritası çıkarıldığında herkesin içinde biraz da olsa herkesten var. tabii bunlar biyolojik olarak doğru. duygusal olarak %100 hissedebilirsin.
bırakın içerik denetlemelerini. yazar yapacağınız kişilerin önce türkçe yazıp yazamadığını bir kontrol edin be kardeşim.
edit: konuyla alakasız olarak bilmem kaç dilde yazabildiğini buraya yazarak ego kasmaya çalışan arkadaşlar da var onlara da yazık bir tebrik edelim. lakin önce 1 dilde okuduğunu anlamayı geliştirmek lazım gibi, naçizane tavsiyem.
Atatürk, ingilizce sorulan soruyu anlayıp Fransızca cevap vermektedir. Görüyoruz ki, Türkiye'nin ondan sonra gelen liderlerine 100 yıl önce attığı fark hala kapanmaya dahi yaklaşamamıştır.
Naçizane gözlemlerim sonucu %99 bir istediğinin olduğunu gördüğüm tip. Genelde 3 5 kere tanıştığın okul arkadaşın falan oluyor bu "whatsapp kanka kuşları". Bana zaten kanka demek samimiyetsiz geliyor, üstüne üstlük bir de çok tanımadığım insandan duyunca tutuluyorum.
bu aralar çokça sorguluyorum. acaba böyle düşünmemi tetikleyen bir şey var mı; varsa nedir diye. içinde bulunduğumuz toplum ve kültür elbette düşüncelerimize bir temel oluşturuyor; istesek de istemesek de. En çok merakımı cezbeden şey ise hiçbir şeyden etkilenmemiş biri olsun; daha doğrusu hiçbir şey öğretilmemiş biri. bir çeşit "pure" saf insan. acaba o neler düşünürdü?
Haberlerde cinsel taciz deyip duruyorlar. Türk ceza kanununa göre fiziksel temas içeren her hareket saldırıdır. Eğer temas yoksa, bunun adı cinsel tacizdir. Kesik ve süreksiz hareket olması niteliğini taciz yapmaz.
yeni müzisyen keşfetme takıntım sayesinde aradan dereden bulduğum sanatçı. değişik tarzda kültürleri harmanlayarak şarkı yapıyor; yeni sesler arayanlara tavsiye edebilirim. Spotify, youtube, applemusic vb. mecralarda da mevcut. (bkz: https://www.youtube.com/w...3cECx-GKfE6EOT3LjeSOg-wY0)
nam-ı diğer süperpuma. uçtuğum ilk helikopterdir, sonraları bir çok kez daha uçma şansına şerefine ulaştım. şansıma bir de SAR versiyonu denk gelmişti. kendisi bir arama-kurtarma helikopteridir, silahlı kuvvetlerimizin envanterinde bolca bulunur. çok yakışıklıdır.
gözlemlediğim kadarıyla bayağı kaliteli ve saygılı bir nesil. eğer bir ortamda şivesi gereği istanbul'u "ı" ile söyleyen biri varsa onu sevip kucaklayın.
arada hayat reçetemde bulunan madde. ancak öyle şeyler okuyor; öyle şeylerin savunulduğunu görüyorum ki, sözlükten tiksinip 2 3 ay girmiyorum, sonra özleyip tekrar geliyorum, sonra yine aynı. (bkz: bi bitmediniz amk). kısır döngüye soktu beni amk cahilleri
çağımızda artık bu algının değişmesi lazım. hatta biraz daha ileri giderek şunu savunuyorum: hayatını başka insanlarla seks yaparak geçirmeyi seçen (kimisi için bu bir seçim değil çaresizlik) insanların seçimlerine saygı duyulmasını istiyorum. Orospuluk başka insanlarla para karşılığı seks yapan insanlara değil de; arkadaşını arkasından vuranlara, hırsızlara, vatan hainlerine, tecavüzcülere söylenecek bir söz olmalı. insanların seçimlerine saygı duymak zorundayız. Evde karısı çocuğu beklerken parayla gidip bir hayat kadınıyla birlikte olan, eşini aldatanlar orospu değil de nedir? Çoluğunun çocuğunun rızkını alkole verenden büyük orospu olur mu? Tarih Hitler'den daha büyük bir orospu gördü mü? insanları seçimleriyle aşağılamayı bırakmak lazım; onları diğer insanlara yaptıkları kötülükler için aşağılayalım. Çok mu şey istiyorum bilmiyorum ama doğru olan bu gibi geliyor. Hayatını kazanmak için seks yapan insanla; fırıncı dayıya saygım eşit ve sonsuz.
bir gün herhalde bir şeyler yazacağım ama zamanını kestiremiyorum. demek istediğim bir insan kitap yazmaya ne zaman başlar, doğru zamanın geldiğini nasıl anlar bilmiyorum. bir sürü yazarın hayatını okudum belki bir şeyler çıkar diye fakat o kadar farklı ki; kimisi pat diye kalem kağıt alıp başlamış yazmaya; kimisi 20 yıl üstünde çalışmış, ancak ikisi şekilde yazılan kitap da camiada aynı saygınlığa sahip. (yani görüyorum ki beklenen süre her zaman önemli değil) belki de böyle hissediyorsam hiç yazmamam gerek illa herkes kitap yazacak diye bir kaidede yok lakin o kadar çok seviyorum ki bu kağıttan dünyayı bir katkım olsun istiyorum. bilemiyorum altan, bilemiyorum...
6831 sayılı orman kanunu md. 69/1'e göre " orman yangınlarında yangına civar köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bütün erkek nüfusu beraberinde mevcut balta, kürek, kazma, destere gibi yangın söndürmeye yarıyacak aletleriyle yangın yerine gitmeye ve yangını söndürmeye mecburdurlar."
Kemalizm' asıl olarak Atatürk'ün düşünce dinamiğini takip etmek anlamına gelir; bu da sürekli değişen çağdaş ve medeni dünya'ya her anlamda uyum sağlamak anlamına gelir. Bunun gerçek anlamını bilen akıllı inglizler, bizim insanımıza "kemalizm" kavramını itici olarak göstermek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. O yüzden etrafta bık bık eden, Kemalizm'i başka yerlere çekmeye çalışan cahil goveller görüyoruz.