Spor yazarı Tansu Sarı'nın Gökhan Zan olayını değerlendirdiği köşe yazısı
Herkes Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'i eleştiriyor. Ben de Demirören'in icraatlarını başarılı bulmayanlardandım. Bugün Gökhan Zan'ın Galatasaray'la bedelsiz olarak sözleşme imzalanması bana göre Beşiktaş'ın kurtluşu olmuştur. Yıllardır sakatlık problemi yüzünden adı cam adam a çıkan Gökhan Zan Beşiktaş'ın başını ağrıtırken savunmada yaptığı kritik hatalarla ve ağır kalışıyla da saç baş yolduruyordu. Ancak Yıldırım Demirören Gökhan Zan'a imza attırsa belki de Beşiktaş bu transferden bir miktar para kazanabilirdi. Ama yine de Beşiktaş camiası mutlak surette stoper mevkiine iyi oyuncular bulmalıdır. Özellikle benim çok beğendiğim, ancak nedense gönderilmesi gündemde olan Sivok'un yanına iyi bir oyuncu alınırsa Beşiktaş bu yıl da şampiyonluğu kimseye bırakmaz
Kendine iyi bak bir "veda" degil "elveda" cumlesidir cogu zaman.
O uc kelimeden cok daha fazlasini gizler icinde...
"Kendine iyi bak. Cunki bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim.
Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum
ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum.
Olurda bir gun donersem seni iyi bulmak istiyorum.Kendine iyi bak.
Cunki bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim.
Kendine iyi bak ve beni dusunme. Cunki ben de seni dusunmeyecegim artik.
Arama sakin beni, yazma, cunki ben yazmayacagim. Sil beni yureginden, cunki ben silecegim.
Fakat, yasanilan, paylasilan guzel seyler hatirina sana yurekten mutluluklar diliyorum.
Ve ben bir daha donmemek uzere gidiyorum.
"Kendine iyi bak. Aramizda gecen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim.
Aslinda bilmem cok onemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben.
Seni bir daha asla gormemek uzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben.
Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yuzden iyi bak diyorum.
Aslina bakarsan, cok da fazla umursamiyorum."
Kendine iyi bak, derler ve giderler.
Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla soylerler
bunu.
Cunki onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir.
Kolay kolay kopamaz onlar, surec cok aci vericidir, yurek parcaliyicidir.
Her seferinde azalan umutlarla geri doner ve yine Kendine Iyi Bak gozleriyle ayrilirlar.
Ta ki umut da, sevgi de tukeninceye kadar Taki son elveda mezar sessizligine burunuceye kadar
Tutkunun otesinde sevenler, bir kez Kendine Iyi Bak derler ve giderler.
Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine olumu yeglerler.
Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.
Kendine iyi bak, derler ve giderler.
Bu sozlerin icinde ihanet yok, hic bir zaman olamaz derler ve giderler.
En buyuk ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yuzustu birakip gitmek.
Kendine iyi bak, derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler.
Seni parcalara ayirip, en buyuk parcayi yanlarina alip giderler.
Seni senden alip giderler.
Daha kotusu suclayamazsin onlari tum bunlar icin.
Kendine iyi bak deyip gidenin gecerli bir nedeni vardir elbet.
Suclatmaz kendini. Savasmadiklari icin kizarsin ama suclayamazsin.
Savasmislarsa, yenildikleri icin kizarsin ama suclayamazsin.
Yenildigin icin kizarsin ama suclayamazsin Ayriligin kacinilmazligina inandirir seni,
kendine iyi bak, derler ve giderler.
Elinden umutlarini, duslerini, sevgilerini alip giderler.
Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikca gozyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.
Arkalarina bakmadan cekip giderler eger yalniz kalmissan, cunki insafsizliklarini gormek istemezler.
Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. "Bitti" diyemedikleri icin ,
kendine iyi bak derler. "Kirildim ve affedemiyorum" diyemedikleri icin kendine iyi bak derler.
"Seni istemiyorum artik, hayatimdan cikaracagim ama bil ki hic unutmayacagim"
diyemedikleri icin kendine iyi bak derler.
"Biliyorum cok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum" diyemedikleri icin kendine iyi bak derler.
Vicdanlarini rahatlatmak icin kendine iyi bak derler,
cunki o kan uzun sure akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.
Kendine iyi bak bir noktadir cogu zaman.
Kendine iyi bak deme bana, sadece kotulukler noktalansin isterim ben.
Oysa sen iyisin Sen gozumdeki isik, dudagimdaki tebessum, sen icimdeki sevincssin.
Sen hayatima renk katan, sen yuregimdeki carpinti, sen hayatimdaki nesesin.
Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gonul yoldasim, sen bir tanesin.
Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.
Keske boyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni,
keske ben de affedebilsem Keske dondurebilsek zamani geriye.
Keske bugunku aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile...
Ama yine de, gitmesen olmaz mi?
Bitmesek olmaz mi?
Sen eksikken, ben nasil tam olurum?
Senden kalan boslugu kimlerle doldururum?
Savassak aramiza giren seytanla olmaz mi?
Hani buyuk asklar her turlu engeli asardi,
hani gercek dostluklar her sinavi gecerdi,
hani sevgi eninde sonunda kazanirdi?
Hani hayatta hic kirlenmeyecek degerler vardi?
Hani en buyuk zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi?
Bunlarin hepsi yalan mi?... Sahiden..., gitmesen olmaz mi?
Bitmesek olmaz mi?
Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Oyleyse sen de "Kendine Iyi Bak."
Hastaneden gelirken 40 kontör almak için aveaya gittim ve adam parayı aldı tamam 5 dk sonra yüklenecek dedi eve geliyorum. 40 kontör yüklendi biraz ilerledim 82 kontör oldu biraz ilerledim 122 oldu eve geldim en son 201 kontörüm oldu. Vay dedim ne ballıyım..Aradan yarım saat geçtikten sonra kontörcü aradı yüzüne kapadım telefonu sonra gene aradı açtım işte diyalog:
K:-Hanfendi bir hata olmuş galiba kardeşim size 40 yerine 200 kontör yüklenmiş.
F:-Eee biraz öyle oldu napalım artık nasip işte kime niyet kime kısmet efenim.
K:-Olmaz hanfendi xxx'tasınız dimi buraya gelseniz ücreti ödeseniz
F:-Niye ödüyorum hem ben gelemem çok yoğunum iş var güç var projeler var
K:-Ben şirketi arıyorum o zaman sakın telefonunuzu kapatmayın. Meşgule almayın biraz önceki gibi.
Bunlar benden kontörümü alacaklar hemen 5000 sms yaptım.Biraz kullandım...Adam tekrar arar:
K:Hanfendi ben şirketten arıyorum lütfen şu sorunu çözelim
F:O benim oldu hem 200 yüklemediniz 160 yüklediniz.
K:Evet bilgisayardan bakıyorum 160 yüklemişiz(sms yaptığımdan haberi yok..).Bu hata düzelmezse iş büyür hanfendi yormayın bizi.!
F:Yapmayaydınız hatayı ya iyi tamam napıyım oraya gelmem ücreti ödemem.
K:Tamam bir numara vereyim kontörleri oraya yollayın eğer telefonunuzu kapatırsanız sizi rahatsız ederim.
F:Off peki ya hay allahım 119 yollarım 40'ını alırım ha!Valla hiç karışmam..(Hat benim üstüme olsa 2 cihan bir araya gelse zınnık vermezdim ya neyse.)
K:Peki zaten 40 almanız gerekiyor .( Saf işte halbuki 40'ını almıştım zaten. ) Bir sorun olursa çağrı yap biz seni arayalım...(uff samimiyete bak..)
F:119 kontör yüklemiştir çağrı yapar
K:Evet noldu yüklediniz mi kaç yüklediniz çok teşekkür ederiz yardımınız için..
F:Valla çok ayıp bişey bu peki yükledim 119 kontörü..
K:Ne 119'u 162 niye yüklemediniz
F:Yok artık daha neler 40'ını aldım işte!Of yaa hem suçlu hem güçlü
K:aaa doğru ya afedersiniz bir sorun olursa rahatsız ederim sizi ona göre kapamyın telefonunuzu.
(Sonuç olarak:Allah herkese bu duyguyu yaşatsın..)
Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu,diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mi asırlarca? Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep ayni heyecanla açar mi?
Dedim ye, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde.
Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım.
Derine, hep daha derine...
Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım Yanlış yaptım.
Sana ulasan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam.
Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin acılı duvarları gibiyim. Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor.
Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaslanıyorum.Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Yapış, vıcık bir yalnızlık bu.
Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum. Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı.
Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var.
Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin basında, içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor.Öyle içimsin ki.
Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün. çok mutluydum... Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu,tek tek anlattım.
Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.
"Yine zamansız yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim.
Çok uzun bir mektup oldu Başından sonuna kadar okudum da. Neler yazmışım diye merakımdan. Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım.
iki dağın arasında kalmışam,
bülbül gibi daldan dala konmuşam,
ne gün görmüş nede murat almışam,
ana beni bir çocuğa verdiler.
verdilerde günahıma girdiler.
bir tas avu olsa ezer içerim.
içerimde bu canımdan geçerim.
ben yarimi nerde olsa seçerim.
ana beni bir çocuğa verdiler.
verdilerde günahıma girdiler.
iki dağın arasında yol mu var?
bu dünyada benden dertli kul mu var?
ölüm çare bana başka yol mu var?
ana beni bir soysuza verdiler
verdilerde günahıma girdiler.
SinanÖzen parçası:
"Benim canım yandı haberin mi vardı telefonlara bile cevap vermezsin bir ihtimal kaldı seni eller aldı bu gönül merak eder söyle nerdesin? "
Eğitim kurumunun olduğu yerde tüm çıplaklığıyla bazı sadece bazı öğretmenlerde ki eğitimsizliği görmek...insanın yüreğinde bir sızı oluşuyor o zaman yahu insaf be kardeşim burası diyeceğiniz bir kurum haline geliyor .Bunların yanı sıra okul müdürü tüm müdürlere örnek gösterilebilcek bir müdürdür.