Öyle g.te böyle y.rrak betimlemesinin sevindirici bir şekilde gerçeğe dönüşmüş halidir, beter olsundur bu tarz katıksız o.ospu çocukluğu yapan zevatlar.
Yerçekiminin etki etmeyeceği kadar küçük göğüslere sahip olan ve bunu dert etmeyen kızdır. Dert ediyor olsa idi şayet destekli sütyen denen mucize icadı kullanıyor olurdu. Velhasıl kelam ne giyip ne giymedikleri bizi ilgilendirmeyendir de ayrıca.
Hazzetmediğim adamdır. Lakin neler yumurtlayacağını duymak hevesi ile anlayamadığım bir şekilde denk geldiğimde programını izlemekten alamıyorum kendimi.
Yaptığı eylem ve eylemin getirdiği sonuç açısından sigara içen erkekten bir farkı olmayandır. iki dudağının arasına sigarasını alır, ciğerlerini dumanı ile doldurur. Sonuç itibariyle tıpkı erkekler gibi kanına nikotin karışır ve sağlığını tehdit etmiş olur. Özellikle kızıl saçlı olanlarına da ayrı bir görsellik katar. Meydan okuyan görüntülerine bonus etkisi yapmaktadır.
ihtiyacını en ucuz yollusundan halletmiş olmanın gururunu yaşayan insandır. Ne kadar düşük fiyata almışsa o derece övünür kendisi ile. Pinti olup olmadığına o ayakkabının yerine giyebilecek nitelikte başka ayakkabısı olup olmadığına bakıp karar verilmelidir. Şayet giyebileceği başka ayakkabası varken yeni bir ayakkabı almışsa o kişi direk pintilikten muaf tutulması gerekmektedir zannımca.
iş bulabilmenin kolay olduğu mesleklerdir. Bir tarım ülkesinde ziraat mühendisi kolaylıkla iş bulabiliyorken, ağırlıklı olarak teknoloji geliştiren bir ülkede elbette bilişim uzmanları, elektronik uzmanları ve programcılar gibi meslekler daha kolay iş bulabilir durumdadır.
Bu ideal meslek tanımının kişisel tercihlerle pek ilgisi olmadığını da düşünmekteyim. Silikon vadisinde yaşayan bir insanın aslında tarıma meraklı olmasının herhalde pek bir cezibesi olmasa gerek. Yine de idealist düşünen kişiler kendi kişiliklerinin tercih ettikleri mesleklere yönelsinler, en ideali bu olacaktır.
Günün birinde istanbul ahalisinin gayet iyi bildiği metrobüs denen işkence aracında seyahat etmekteydim. Peşpeşe gelen metrobüs piyangosu ve son durakta binmiş olmam sayesinde gayet sakin bir ortam vardı. Velhasıl kelam körüğün başladığı noktadaki gidiş yönüne ters oturulan koltuğa çarşaflı bir hanım oturdu. Gayri ihtiyari koltuğa yerleşirken ayaklarını kaldırma ihtiyacı duydu bu hanım ve ayak bilekleri de bu sebeple iki üç santimetre kadar açıldı. Bu sahneyi gören hemen yanımda ki iki barzo arkadaşın konuşmasını hiç unutamam. Aynen aktarıyorum.
Barzo 1: *Şşş, abi gördünmü ya, tene bak bembeyaz.
Barzo 2: *Kaçar mı lan hiç, güneş bile görmemiş oğlumm
Barzo 1: *Bu nasıl s.kilir var yaaa, karanlıkta abajur gibi parlar a.ına kodumun karısı
Barzo 2: *istesek verir mi lan?
Akabinde gülüşmeler ve bir yığın fantazi.
Taş çatlasın iki üç santimetrelik ayak bileği görüntüsünden dağları delecek kıvama gelen erkekler var dışarıda, sen neyin kafasındasın arkadaşım? Mini etek giymek tecavüze davetiye çıkarmak yada onu haketmiş olmak değil. Diz kapağı görüp erekte olan orta okul talebesi gibi düşünmekten yorulmadınız mı?
Dünyada vajina diye bir şey var, insanlar seks de yapıyor, kadınlar dekolte de giyiyor. Bu yaşadığımız dünyanın varolan bir gerçeği. Buna alışmak lazım vesselam.
Erkek kardeşime babamın yanında "eşşşşoğleşşek" demişliğim çoktur. Lakin bunun babam üzerinde herhangi bir etkisi olmamaktadır, zira kendisi de bana sinirlendiğinde aynı şekilde hitap etmektedir. Velhasıl kelam demem o ki bu işlevi kendi kendilerine yerine getiren güzide babalar toplumumuzda zaten mevcut olduğundan sanıyorum, etki edecek küfürler bu yüzden anne odaklı.
Yine de birbirlerimizin annelerimize yada babalarımıza kötü söz söylemeyelim sayın sözlük yazarları.
Instagram kullanmadım ve kullanmayı da düşünmüyorum. Fakat bildiğim kadarıyla yediği yemekten tut yeni aldığı ayakkabıya kadar türlü türlü tecrübelerini, edinimlerini paylaşan her cinsiyetten insanların var olduğu bir platform.
Ahmet Çakar efendinin beyanatı teşhircilik denen naneyi, salt kadın yoluyla mesnetsizce ilişiklendiren bir beyanat olmuş. Varoşlarda yetişen kezbanın beğenilme içgüdüsü ile teşhire kalkışması ile ne oldum delisi bir erkeğin yeni aldığı kol saatini teşhir ediyor olması arasında ne fark var? ikisi de prim peşinde koşuyor, ikisi de mal varlıklarını sergiliyorlar.
Günümüzde dünyanın nimeti meta olmuş, olan olduğu kadarını otaya dökmekte, olmayan olana bakıp gıpta etmekte... Sonumuz hayır olsun.
Siyasi sığınma talebi en geçerli yöntemlerden biridir. Mülakatınız başarılı geçerse kısa bir oryantasyon döneminden sonra (adli ve ailevi durumunuzun analizi, sosyal yeterlilik için bilgilendirme, dil eğitimi ve sınav) vatandaşlığa hak kazanırsınız.
Bunun dışında yerleşmek istediğiniz ülkenin yurtdışından istidham programında belirttiği her hangi bir mesleği icra ediyor ve bunu belgeleyebiliyorsanız göçmenlik için de başvuru yapabilirsiniz. Lakin bu biraz daha uzun süren ve daha katı kurallara bağlı bir kabul sürecine sahiptir. genel itibariyle de iş görüşmesi yaptıktan ve firma kabulünden sonra başlar bu süreç. (hani beyin göçü diyorlar ya işte bu)
Askerde tüketilen bedavadan az pahalı olan imamın abdest suyu ayarındaki kantin çaylarına lezzet namına bir aroma katmak isteyen eratların uyguladığı başlıca yöntemdir efendim. Ha ben direk sıcak suya şeker atıp hafif ılık olduğunda kant yapmayı daha akıllıca buluyorum. En azından kantinci devreniz ise yekten beleşe mal edebilirsiniz.
Şubat ayının eylemi gerçekleştirecekler için muhakkak değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatmak boynumuzun borcudur.
Not: 2016 şubat ayı 29 çekiyor, bahtınıza tüküresim geldi ey mastürbasyon düşmanları.
Vakti zamanında witch doctor ile oldukça eğlendiğim oyundur. Bu oyun bünyeye takım olabilmek nedir gösteren cinsten gerçekten. Sabrı ve kafa dengi akadaşları olanlar oynaya dursunlar efendim.
Ülkesine hizmet etmekten ve vatandaşlarının yarınlarını daha iyiye daha güzele taşıyabilme kaygısından ziyade, demokrasilerin seçilmişlere sunduğu yetkileri egemenliklerinin perçinleyicisi olarak gören zihniyetlerin "politika" olarak adlandırdığı ayak oyunlarının en güncel örneklerinden biridir.
Bu ülke şu an aktif olan iktidardan öncesinde de buna benzer olayları gördü. Değişen konjüktürlerden yada taraf kayması yaşayan çıkar çevrelerinden ötürü daha önce "tüh kaka" olarak etiketlendirilip, tabiri caiz ise hayatları kaydırılan mazlumlar bir çırpıda aklandılar, iktidar karşıtlarının hışmına uğramış mazlumlar olarak lanse edildiler.
Aklanmak, temize çıkmak parmaklıklar arkasında geçirilen yıllarını geri getirmior insanların. Aynı şekilde o insanların ailelerinin toplum içinde yaşadıkları travmatik krizlerden dolayı aldıkları yaraları da kapatmıyor.
Ülkemizde siyaseti meslek haline getirmiş hiç bir kişi bir zerrecik sevgiyi haketmiyor nazarımda. Sülük bile kirli kanı kapasitesi kadar emiyorken bu zatı muhteremler ne emdikleri kanların cinsine bakıyolar, ne de doymak nedir biliyorlar.
Bu ülkede muhalefet değişmediği sürece değişmeyecek olan iktidarın kutsal koruyucularından, Tayyip Erdoğan'ı Tayyip Erdoğan yapan muhteşem ötesi muhalefetimizin temel taşlarından biridir Kemal Kılıçdaroğlu.
Efendi erkek tanımının zeka öğeleri taşımadığı anlamına da gelen önerme.
Herhangi bir erkeğin "orospu" olarak yaftalanabilecek kızlar tarafından "kapılması", söz konusu er kişinin tercih yapmasını sağlayan zihninde yeterlilik olmadığına da delalet eder.
Ha belki de bu efendi erkeğin zekası tamdır ve bu "orospu" kavramının kriterleri öpüşmek, ot içmek, cilve göstermek değildir.
Ülke ekonomimizin gezi parkı olaylarından ötürü yaşadığı ekonomik kayba karşı duyulan hassasiyetin aynısının millet vekili maaş artışlarına, emekli millet vekili maaş düzenlemelerine, ilgili bakanlıkların yurt dışı seyahatlerde himayesindekilerle beraber yaptığı harcamalara, bilmem kim bakanlığının kallavi pideci faturalarına, her yıl sökülüp sökülüp müteahhitlere yeniden yaptırılan kaldırım taşlarına, restorasyonuna milyonlarca lira harcanan köşklere, yandaşlarca kazanılan usulsüz ihaleler neticesinde devletin kasasından ödenen milyonlarca lira fazla paraya, ailesinin ithalatını yaptığı mısıra bir gecede zam yaparak voleyi vuran bakana, siyasete dahil olup kısa süre içerisinde kişisel mal varlıklarını misli misli artıran kişilere karşı da görmek isterdik.
Ama göremeyeceğiz çünkü bunları gündemde tutmadılar hiç bir zaman. Malum olan biteni bize göstermekle mükellef olan medya kurumları da saadet zincirinin bir parçası olmuş durumda.