şirin ,nispeten boş (diğer başarılı animelere kıyasla) ama izlemesi zevkli bir anime.japonların olan kavramlara yeni isim takma huyu bu animede kendini göstermiş ve 40 yıllık androidolmus persocon. ayrıca bu persecon kavramı bariz batmanin gothamla teknolojik olarak kopuk durması gibi ortamla kopuk olmuş,yani teknoloji her açıdan bizim zamanımızla aynı ama herkesin insanlar gibi konuşan ,düşünen hatta hisseden (sırf chi değil bariz bir şekilde diğer persoconlarında kendi bağımsız kişilikleri ve hisleri var) kişisel robotları var.hideki hödüklüğü, öss derdi (japon öss si) abazanlığıyla son derece tanıdık ve yakın durmaktadır (ayrıca feci komik bu herif). insanda biraz sailormoon (hiç sevmem) tadı bıraksada gene hoş tarzıyla izlenebilen güzel bir anime işte.
çok klasik olacak ama taaa renksiz,küçücük bir dergi olduğu günlerden salak geri sayım zamanına kadar eksiksiz alıp takip ettiğim süper geyik dergiydi.mac gitti gameshow bitti önermesine ilk zamanlar katılmasamda dergi kapanınca ve mac öncesi sayılarla sonrakileri karşılaştırınca bu önermenin doğruluğunu kabul etmiştim(kendisi her ne kadar macbeth de yavşak schuminin yılmaz taraftarlığını yapsada ben onu ve side kick i intel inside severdim).macbeth in yerine açılan overdose ve yazanı zebani (ki bu overdose un sadece son sayıdaki hali çok komik, eğlencelidir ve zebaninin de sadece son sayıdaki yazısı (atari salonu maceralarını anlattığı yazısı) bişeye benzer) beş para etmez şeylerdi (bence).
daha sonra tekrar açılan gameshow hakkında bir şey yazmaya bile deymez çünkü sadece eski efsanenin isminden yararlanmaya çalışan kötü bir taklitten başka birşey değildi.(üstelik o salak dergiyi almıyoruz diye eski okuyuculara kapitalizmin köleleri ,pop gençliği gibi laflar etmeleride apayrı bir saçmalıktır ama bu bile benim bir entry de bu kadar parantez açmama mazeret değildir.)
edit;geri sayımdan sonraki gameshow u aynı adamlar çıkarmış olabilir ama yazı stilinden esprilere kadar herşey boş bir taklitti.(gene bence)
yıllarımı heba ettiğim,hayatta beni belkide en çok sinir eden şeylerden biri olmasına karşın bırakamadığım sinir harbi simulasyonu.durduk yerde sapıtmasıyla ünlüdür bu oyun.güzelim şehrinizin artık bir parçası olan ,evleri (çadırları) şehrin göbeğinde kalmış olan, misyonerlerle evcilleştirdiğiniz barbarlar durduk yerde özlerine dönmeye karar verir ve şehre dalarlar ,aquaduckları yıkarlar, tam o sırada farmdan çıkan yiyecekleri taşıyan adamlar yiyecekleri yakındaki varken olabilecek en uzak siloya taşımaya karar verirler,dibinde hem dolu depo hem dolu silo bulunan market yerindeki adamlar supply yok diye hizmet etmeyi bırakır ......ve ben tam ..ına koyiiiiim sizin uhuhuhuh ben kaç saat uğraştım bu şehir için diye ağlarken kartacılılar 20 fille şehri basar ve deeee tam bu sırada ben ekrana tekme tokat girmişken ekrana sezar çıkar ve bana 6 aya kadar 20 fıçı şarap yolla alem yapıyoz biz romada yoksa yakarım seni der ...
oyun silinir ve eski güzel shoot-em up oyunlarına geri dönülür amma bir kaç ay sonra tekrar sezar krizi tutar ve salak sunger fidanı oyunu gene yükler....
sırf doom ve doom2 nin anısına oynanılacak bir oyun olmuş.oyun korkunç doğru,ama bu daha çok karanlık ,insanın önünü göremediği mekanlarda öcüüüüüüüü diye insanın üzerine atlayan yaratıklardan kaynaklanan bir korkunçluk ve oyundaki gerilimde aman 22 healthim kalmış ya şimdi yaratık çıkarsa gerilimi..
kim ne derse desin ben doom2 yi bile tercih ederim en azından o benim 486 dx33 de bile gayet güzel çalışıyordu hatta ne güzel gizli wolfenstein aşamaları bile vardı.
oyunun grafikleri teknoloji harikası olabilir ama ben doğru düzgün oynayamadığım oyunun 128 mb lık ekran kartıyla doğru düzgün göremediğim grafik teknolojisini ne yapayım?half life dan sonra oyunların standartları değişti artık serbestlik ve senaryoda lazım bizi tatmin etmek için , artık birkaç güzel grafik ve arkadan bağırarak insanın üzerine atlayan canavarlar üzerine kurulu bir oyun yetmez.
(sunger fidani, 12.08.2004 23:37 ~ 23:39)
yapımcıları tarafından katledilmiş güzel bir anime.120. bölüme kadar mangaya baglı kaldığı için gayet güzel ilerleyen dizi bu noktadan sonra yaklaşık yarım senedir hiçbir halta benzemeyen ,çizgi roman versiyonuyla (manga) alakasız olan,tutarsız konularıyla serinin mantığını yerle bir eden,saçma sapan filler bölümlerle hayranlarının çoğunu bıktırmış ve seriyi bıraktırmışlardır.böyle saçma sapan ,daha önceki bölümlerle tutarsız olan aptal bölümler yapacaklarına narutoyu 1 seneliğine yayından kaldırıp tekrar haftada bir bölüm yapabilecekleri kadar çizgi roman birikince konuya direk naruto 2 olarak devam etselerdi narutoyuda iyi hatırlardık ama şimdi gözümde kıytırık anime dragonball gt kadar bile değeri yok.
eski werewolf oyununu aratan ,ama halen ad&d oyunlarından cok daha zevkli olan bir oyundur.zaten yeni world of darkness kuralları eski kurallardan cok daha iyi ama oyunun hatları amerikadaki popülaritesini arttırmak için biraz yumaşatılmış ve oyun basitleştirilmiş.ayrıca bu yeni werewolf oyunundaki abartılmış sürünün alanı kavramı dm nin işini kolaylaştırsada oyunu lineer bir hale getirmekte.
(bkz: world of darkness)
(bkz: world of darkness 2)
(bkz: werewolf the apocalypse)
grafikleri ve atmosferi devam oyunundan daha iyi olan,baslangıcta unutkan büyücü,paragöz druid,zeki sövalye,kibirli okcu gibi tiplerden olusan lordların görevlerini yapmaya calıstıgımız ve bu görevleri bitirince birden medieval modundan cıkıp sci-fi kıvamına gelen bir oyundur.oyunun sonuna kadar kılıcla goblin kovaladıktan sonra blasterla terminitör bozması robotları patlatmak ilginc bir histi(bu robot patlatma olayı konsey görevlerinden sonra bütün küreleri bulduktan sonra oluyordu diye hatırlıyorum fakat oyunun finalindeki devillerin kolonisini basmak icin gerekli olup olmadıgınından emin degilim).