aram oynarken, ks ks diye tutturan, anaya söven, yedi sülale bırakmayan orta okullulardan oluşan oyun. hatta oyunun en başında "pentamı çalarsanız yedi sülalenizi skym!" diyeniyle karşılaşılmış ve sırf puştluğuna penta verilmemiştir.
sorulan soruları sanki cevap veriyormuş da uzatıyormuş gibi gösteren, aslında tek bir cevap bile vermeyen, politikacı ağzına sahip insandır.
çamlıca'ya yapılacak olan camiye bilir kişi olarak bir üniversiteden mimar profesörü götürülür. tayyip erdoğan'a:
m- şu an sultanahmet camii bile doldurulamıyor, çamlıca'nın tepesinde kimsenin gitmediği bir alana böyle büyüklükte bir cami yapmak çok gereksiz olur.
rte- ben gidince dolu görüyorum. diye cevap verdiği söylenmiştir.
insanın içini ürperten haber. nasıl bu kadar şerefsiz, orospu çocuğu olunabilir çözebilmiş değilim. hayvan herifi bir an önce içerde aynı işkenceleri uygulayarak gebertmeleri dileğiyle.
hayat enerjinizi azaltır. gülümsemez. yanaklarında gamzelerinin olduğunu unutabilirsiniz ve artık içinizi daraltmaya başlar bir süreden sonra. yıllarca göz ardı etmişsinizdir ama sorun büyüyerek üstünüze gelmektedir.
bütün bir cumartesi gününü evde tek olarak geçirip, telefon çalınca heyecanlanıp açtığınızda yanlış numara ya da banka, telekom gibi ıvır zıvır yerlerden aranmışsanız...
er kişi sizin de tanıdığınız insanlarla eğlenmeye giderken sizi davet etmemesi ve sonra nedenini sorduğunuzda "bana yük olursun sen orda" cevabını vermesi. *
markette anneanne alışveriş yaparken canı sıkılmanın akabinde, saç boyaları reyonuna gitmek ve civciv sarısı ile ateş kırmızısı ** boyaları birbiriyle değiştirmek. *
bulunmayandır. yolda yeni aldığınız kıyafetlerle yürürken, yağmur yağmaktadır. üzerinize binbir zorlukla çamur sıçratmamışsınızdır. sadece paça kısımlarında benek benek pek belli olmayan çamur damlacıkları vardır. sonra hurraaaa diye, tabakhaneye yetişmeye çalışan bir arkadaş arabasıyla sizi belinizden itibaren vıcık vıcık çamur yapar. ama farkında değildir, çünkü o, aynısının kendisine yapıdığı günleri arabayı aldığı ilk gün unutmuştur.
şirketteki bir arkadaşımın yeni gerçekleştirmiş olduğu eylem. aile gezintisi diye kuzenlerinize gidersiniz küçükken. sonra bir bakmışsınız ki kuzeninize aşık olmuşsunuz. büyümüş, evlenmiş, aynı yatağı paylaşmışsınızdır. * ensest ilişkiye karşısınızdır, ama bunun ensestten ne farkı vardır?
paltoma takılı mustafa kemal rozetimle dalga geçen iş yerime inat, gerçek türklük göstergesidir. televizyona çıkıp "atatürk olmasa, bu topraklarda ingilizler fransızlar olsa belki benim türbanıma laf edilmeyecekti" diyenler, sadece beyinleri yıkanmış ve yobazlıkla büyütülmüş insanlardır. bugün bu topraklarda nefes almana bile izin verilmeyecekti belki ama seni suçlamak hata, beynini yıkayanlar asıl suçlu. siyasi görüşün nedir dedikleri zaman "atatürkçüyüm" cevabı, her zaman göğsümüzü kabartacak. sizler ne derseniz diyin. bir avuç da kalsak seni terketmeyeceğiz Atam!
sevgiliyle geçen diyalog da vardır elbet:
çok içilmiştir. yanınızda bulunan tek çorabınız da kaçmıştır. moraliniz bozulmuştur.
-jacklin şimdi senin bu arkadaşların beni orospu sancaak!
+neden öyle diyosun ki zipcikcim. tabi ki sanmicaklar.
-yok yoook. sancaklar onlar biliyorum ben. *
+yahu onlar hiç mi sarhoş olmadı? hem de öküz gibi kusarlar onlar.
-ama onları orospu sanmazlaar! *
anne ile arada geçen diyaloglardan sadece biridir:
tangır tungur eve girilir. belli ki çok içilmiştir.
-zipcik git yat istersen hemen.
+cık! uykum yok ki hiç.
-o zaman kahve yapıyim sana.
+yok o zaman hiç uyuyamam.
-git elini yüzünü yıka bi kendine gel o zaman.
+olmaaaaaaaz! makyajım bozulur sonraaaa! *
dıptıs bir müzikte victoria secret mankenlerinden biri olarak podyumda yürümek, ayakları ona göre uydurmak ama 38 beden ve 170 cm e bile varmayan boyunla beraber bu tatlı rüyadan uyanmak.
yabancı adlı kitabın yazarıdır, bir insanın nasıl bu kadar ilgisiz olabileceğini aklınızın alamadığı kitaptır. annesi ölmüştür, önemsemez ve gününü sorgulamaz, ölüsünün başında kahvesini içer, lezzetli bulur. hoşlandığı kadın kendisini sevip sevmediğini sorar, "sevsem de sevmesem de bir" diye cevaplar. aklınız alamaz. sadece insani dürtüleriyle yaşayan bir adamın hikayesi.