kurumsal şirkette ve ikinci seneniz ise çalışan gibi olursunuz.sap adlı programı öğrenirsiniz.sat-sas-migo-fatura ön kaydı yaparsınız.kimse size fotokopi çektirmez, getir götür yaptırmaz, zaten bu işleri yapan insanlar vardır.boş zamanlarınızda bol bol çay kahve içersiniz, sözlüğe yazarsınız, web te ordan oraya girersiniz.hele departman çalışanları fırlama insanlarsa tadından yenmez.*
7 saat 59 dakika uyuyorum hergün, aptal olmamak için. insanlara bi uyudukları zamanlara göre sıfat koymadığınız kalmıştı onu da yaptınız tam oldu. nasıl bir orantıdır bu uyku saati ile zeka yı orantılıyorsunuz. belki adam 24 saat çalışıp 24 saat dinleniyor. önyargılıyım lan böyle göreceli olaylara, uyuzum.
iç organlarınıza bıçaklar parçalar, derinize binlerce kızgın iğne batmaktadır sanki, nefes alamamak gibidir. ölümün en yakın, en basit olduğu andır belki.
bu ağlama seansı öğleden sonra ilk derste başlar genelde. zaten sabahtan bellidir kasırganın geleceği. fırtına öncesi sessizlik vardır kızda. suratı beş karıştır, sinirlidir gergindir. derse girilince tsunami ile karışık kasırga başlar. kız ağlamaktadır. gözler ağlamaktan kan çanağı vaziyette, selpak pimaş boruya tutulmuş gibi salya sümük. hemen yanında veya çevresinde ki iyilik melekleri olaya müdahale eder, izin alırlar giderler tuvalete. yirmi dakika, yarım saat gelmezler zaten.ders yalan olmuştur, bitmiştir onlar için. sonlara doğru gelirler otururlar sıralarına susarlar öyle. o az önceki iyilik melekleri varya, onlar artık çok tehlikelidirler konuyu öğrenmişlerdir ve yayın zinciri başlamıştır artık. o kızlarla aranız iyise olayı duyan ilklerden olursunuz yok değilseniz sonlarda olursunuz ama mutlaka duyarsınız. sanki ağlarken teselli ederken kankası dostu sen değildin iki dakikada sattın kızı, reklam yaptın, bütün okula, yerin dibine sokuyosun şimdi. iki tane zibidiye şirin gözükücen diye yaptığına bak.kime güvensin şimdi o kız, kime inansın, hani dostluk, hani arkadaşlık, ayıp be ayıp, yazıklar olsun sana. o zibidi ilerde sana bi numara yapsın da gör bakalım nasıl ağlanıyormuş.*
partilerin kaynaklarını gereksiz harcadığını gösteren durumdur. sözlüktekiler sanmıyorum ki reklamı gördükten sonra gördükleri partiye oy versinler.hatta yer yer antipati bile yaratabilir. diğer taraftan sözlük için iyidir gelir kaynağıdır.
kapıdan girdiğinizde loş bir ortam karşılar sizi.genelde orta yaş üstü insanlar bulunur içinde, müdavimleridir bunlar.gündüzleri bir kaç masa vardır, bira rakı vb. tüketirler.iç odaları da vardır buraların.akşamları belirli bir saatten sonra kapısı kapanır. çok feci kumar döner.acaipte sigara dumanı vardır içerde. klima katiyen bulunmaz belki vantilatör bulunur.içerde kanarya, bülbül, tavşan, av köpeği, çita, panter, aslan yaşayamaz zaten.
çobanlık ve profeorlük insanların edindiği, kazandığı kavramlardır ve zıt nitelikler değildir.iyi profesor ve iyi çoban olabilir.hatta vardır bunlar onların meslekleridir, işleridir.illa ki birisinin iyi, birisinin kötü, birisinin nitelikli, birisinin niteliksiz olması gerekmez.sonuç olarak ikisi de insandır.temel gıda, eğitim, sağlık, güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması yada daha iyisinin sağlanması için oy kullanma hakları vardır.ikisi de hayatlarını daha güzelleştirebileceğine inandığı siyasilere oy verebilir ki bunlar aynı bile olabilir.geçmişleri nerden geldikleri,neye sahip oldukları ile ilgili değil sadece insan olmaları ile ilgilidir oy verme hakları.insan olmanın temel haklarından birisidir oy kullanma.yoksa çobanlar iki tane oy kullanması yada profesorler iki tane oy kullansı dengesizlik adeletsizliktir
aynı anahtardan ev arkadaşında olduğu ve ev arkdaşının yakınlarda olduğunun akıla gelmesiyle birlikte büyük bir rahatlama huzur çöker insanın bünyesine, hele bir de ev arkadaşının evde olduğu biliniyorsa hiç önemli değildir.
-hayatım napıyosun?
+diğer sevgilimle dışarı çıkmak için hazırlanıyorum, bir diğeri ile msn den konuşup, karşı apartmanda balkondaki kızı kesiyorum.
-...