çok fazla tanımı vardır, öz güven ile kibir arasındaki farkı sorgulamamıştır sorgulama gereği duymaz, güzelliğin gerçekte düşüncesine değer katmadığını bilmez ki karşı cinsten herhangi bir yaklaşımda aslında nasıl bir diyalog kurması gerektiğini bilmez, odağı sadece bir erkek'i -ki o da erkektir adam değildir genelde- alt etmektir, karşılaştığım olmuştur, kelime kullanmadaki başarısızlığı ön plandadır. bir cümle ve ardından bir gülümseme kendisini çıldırtmaya yeter de artar bile.böyle gider, 11 cm topuklu ve Rus pazarından 20 TL'ye yapılan alışveriş bunlara kadir işte.
bu mu yani, işin bitti sonra tamam. ulan bir nasılsın de, iyi misin de hayat nasıl de bir şeye ihtiyacın var mı de de ağabeycim bir şey de de yani.. ben senin arkadaşınım, kiralık kadın değilim ki işin bitti dön arkanı hadi eyvallah..böyle ciğersiz bir insan oğlu işte işi düşen sayın arkadaşımız.
-geç baari
geçiyorum zaten
-iyi
(bir süre sonra çıkarken)
-girecek misin çıkacak mısın karar ver
kusura bakma
-sorun değil, alıştım zaten
girip çıkana mı?
(bir sessizlik)
-??!
sonbaharın yavaştan şöyle ince ince yaklaşmasına hitaben arkamıza dönüp baktığımızda sıcak ve ışımalı günlerin geçip gitmesi öyle çok acınası bir durum değildir, durumdan ziyade içimizi ısıtan güzel havalar geçiyor bir koşuşturmalar silsilesi olan kış yaklaşıyordur, kişiye göre değişir ama kış geldiğinde karlar hafif dökülürken pencere önüne sıcak bir fincan çay alıp sanki düşünme yetisini yeni kazanan bir insan oğlu formunda olduğumuzu hissederiz, bu baharın yavaştan uzaklaşması belki ve daha büyük bir belki sonbaharın zehir rüzgarlarının usul dokunuşu.
