bugün bu soru kurcaladı kafamı. diyelim ki kaşar, motor hatunlar filan böyle tayyip fanı olsa. ne bilim umut sarıkaya böyle akp yandaşı olsa. (bkz: facebook'ta tayyip erdoğan'ı seviyoruz diyenler) diye binlerce grup açılsa. hala ak parti'den nefret eder miydiniz ey ibneler? yoksa fanı mı olurdunuz?
bu da benim hayat görüşüm amına koyayım. kim midir ortalama insan, heryerdeler. bu sözlüğün anasını siktiler. çok oldu. ya geri zekalı olduğunu apaçık belli et. ya da farkını koy. salak mısın sen?
ortalamanın da altında zekaya sahip ergenler topluluğu. popüler isimler olmadan bir hiçler. nihat doğan , sabri sarıoğlu , ajdar gibi isimlerle dalga geçerek isim yapıp takdir edileceklerini sanıyorlar. acıyorum.
ben bu sözlüğe giriyorsam geri zekalı bakınızları okumak için girmiyorum. bu yazarımsılar hayatlarında güzel bir tespit yapabilmiş değiller. utandırıyorlar beni. kısacası; uçurulmalılar.
dün itibariyle bunu yapan galatasaray taraftarına teşekkür borçlular. artık yaşama değer veriyorlar. ölümden döndüler çünkü. testere yapınca alkışlarsınız amına koyim?
pazartesi sendromunu kafasına sorun etmiş gençlere her hafta başı söylediğim söz. etkileniyorlar. bir kaç yıl sonra böyle bir sendrom kalmayacak. zaten yok.
ulan adamla taşşak geçiyonuz. ama o adam sizin şu anda yapmaya çalıştığınız şeyin, gündeme oturmanın anasını bellemiş durumda. gündemde kalmayı biliyor. para kazanıyor. hatun desen gırladır. anlayacağınız kafa çalışıyor. siz de annenizin yan odasında taşak geçtiğinizi sanın daha. ehehe. acıyorum size.
sizler için yepyeni bir gün ışığı niteliğinde bir öneri. kıçınızda siyah güller açacak. kötü şeyler olacak.
yılbaşına sadece ve sadece altı gün kalmasına rağmen yeni yıla victoria's secret izleyerek girmekten mi korkuyorsunuz?
üstüne üslük ananız babanız eve içki sokmuyor mu yılbaşı gecesinde?
sizinle takılacak hiç bir arkadaşınız yok mu?
karısızlıktan bıktınız mı?
işte size fırsat. yılbaşında taksim meydanında uludağ sözlük zirvesi düzenleniyor. katılım şartı erkek olmak, ideal uludağ sözlük erkeği iseniz giremezsiniz. çok fazla sözlü ve fiziksel taciz olacak. alkol patlamaları yaşanacak. moderasyonla tecavüz konusunda anlaşamadık. canları yanabilirmiş. ama evden oturmaktan iyidir diyorsanız. yeni yılda saat 20:00 da istiklal kitabevi önünde buluşuyoruz.
acaip bi jön var lan bu sözlükte. demedi deme bak. yakında sözlükten biri nükhet duru'nun damadı olacak. reina'da düğün yapacak nükhet annesi ona. alkışlarla uğurlanacak. acaip karizma.
lan olum şaka maka sorunlu musunuz lan siz? ahaha. bildiğin türk filmi kaçkını bir erkek var hayalinizde. erkek dediğin yeri gelince karıya kıza laf da atar. otuzbir de çeker. göbeğini de kaşır. papyonunuzu sikeyim e mi ? ehehe.
çırpınıyorlar. incisözlük bitirdi onları. neden mi? çünkü buraya değer veriyorlardı. sözlük formatına kuran ayeti gibi davranıyorlardı. ama olmadı. yeni alınmış binlerce yazar herkesin gözü önünde onların değerlerine tecavüz etti. sözlük formatı o kadar esnedi ki artık gündemde bile değil.
çöküyorlar. her şeyden şikayet etmeye başladılar. inanın onların çöküşünü izlemek çok zevkli. sakin olun ağlaklar; bakın bana, parmak uçlarım hala pamuk gibi. pudra kokuyorum. ahaha.
hepsi mi? evet, doğru yöntemler ile hepsi. hepsinin cinsel organına giden yol ve yöntemler farklı ama şurası bir gerçek; bir kız röfle yaptırıyorsa bunun tek bir sebebi vardır, sevişme isteği.
röfle yaptıran kızın kulağına güzel cümleler kursanız da bir boka yaramaz. erkeğini hard ister. ona zıt gideceksiniz. arkadaşlık adına tek kelime etmeyeceksiniz. emin olun sizle sevişir.
türkiye'nin en büyük sanal sözlüklerinden birisi bu. diğerlerini tam araştırmadım daha. isim vererek afişe etmeyeceğim ama diyecek bir kaç lafım var.
1) yeni yılda bu kadar asosyal, geek 'e bir sosyal kaynaşma ortamı hazırlayacaktın.
2) yeni yıl partisi dediğin eğlence amaçlıdır. karı kız kaldırmak isteyen herkes gelebilirdi. huzuru kaçırmasın diye damlı girişi yasak edecektin. ama doğru ya; sen bi parti düzenlemekten de acizsin.
3) bu kadar insan birbiriyle fikir alışverişi yaparken kaynaşıp reallife'da nası godoş tiplerle dolu bi yer olduğunu görmeliydi buranın. ama doğru; sen bi parti yapmaktan acizsin.
4) belki hep beraber para toplar fakir piçleri de götürürdük partiye. zengin olacak değil ya tüm yazarlar. fakir oğlanları siz içeri alırdınız. fakir kızlara bol bol bira ısmarlardım ben de.
5) troll dediklerinize çıplak kostüm + papyon giydirirdiniz. herkes onlara bakıp bakıp "beyler siklemeyin" derdi. ama sıkıntıdan elinizi ayağınızı yerdiniz. düşünsenize troll siki ahaha.
6) bu sayede organize olarak sanal sözlükler arasında itibar kaybetmeyip tam aksine yükselişe geçebilirdiniz. coca cola sponsorluğunda xxxxsözlük partisi. bi düşünün bunu derim.
7) oğlan yazarlar için hatunları listelemekten daha iyi bir yol olamazdı. düşünün lan, tüm manitalar orada.
uzar gider bu liste. boşuna yormayacağım kendimi. bahsettiğim mekan o kadar başarısız ki, yeni yılda hep beraber olmak akıllarına bile gelmiyor.
not: yeni yılda entry patlaması yaşanacak ve "asosyal ibnelerin sözlüğü" olarak tarihe geçecek bu mekan.
of ulan. yemin ediyorum zevk aldım. şu sapa yerde 3 aydır alamadığım zevki bugün alsancak'ta aldım.
evet, ilk başlarda "ulan bu uludağ bile bu kadar varoş kaynıyorsa allah bilir inci nasıldır" diyorsam da bugünkü izmir zirvesine katılmama engel olmadı bu. saat 7 gibi aralarına katılmamla gırgır ve şamata başladı. orada insan neyi fark ediyor biliyor musunuz? ne kadar sıkıcı ve sıradan olduğunuzu. çok kafalar bi kere. espriden anlıyorlar. inanır mısınız bir kere "am" kelimesi geçmedi. ama gülmekten altımıza sıçtık defalarca. neden mi? çünkü kasıntı değil hiçbiri.
evet, inci sözlük yazarları o kadar kafa ki, kendimi sıcak bir dağ evinde ailemle kestane yer gibi hissediyorum onların yanında. sizin soğukluğunuz var bir yandan da. hala da bok atıyorsunuz adamlara. ulan bokunuzda boğulursunuz godoşlar.
öncelikle sakin olun. ilk duyduğumda soğuk terler boşaldı benden de. kulağımı rüzgar cırmaladı. sevişen van kedilerini duydum sadece. iğrençti.
7 kişilik bir komite. yurdun çeşitli yerlerinden 7 tane paşadan bahsedilir. kurtuluş döneminde direnişi arkadan desteklemek için paralel bir ordunun kurulduğu bir komite. başkanlığını da mustafa kemal yapıyor...
kurtuluş mücadelesinde asıl hedef halkı bilgilendirmek olsa dahi mustafa kemal önderliğindeki bu heyet paralel, 2. bir ordu kurdu her ihtimale karşı. başına da çerkez ethem getirildi. savaş kazanıldı. ancak bugün dahi bir çok avrupa ülkesinde devam eden paralel ordu sistemi son bulmadı. böylece bugün ülke için en büyük sorun olan ergenekon örgütünün temelleri atılmış oldu. askerliğini yapan herkes bilir az buçuk paralel ordu kavramını zaten; sınırlı da olsa bilgi verilir bu konuda.
evet. şaşırtıcı. tarih daha neleri saklıyor bizden diye düşünmeden edemiyor insan. ve hala üşüyorum.
tükenme psikolojisine karşı bir direnişin yazısı, bir istek, bir talep belki de.
hepinizi ayrı ayrı seviyorum kızlar. öncelikle böylesine entelektüel ötesi bir ortamda yazdığınız için kendinizle gurur duyun. aranızda benle daha önce tanışmış, üslubuma aşina olanlarınız var. diğerlerinize söylüyorum; bana ulaşın. güzel veya çirkin olmanız hiç bir şey ifade etmiyor gözümde. medeni cesaretinizle ilgili. "bugün herkes tanımadığı bir adamla kavga edip dayak yiyecek" tarzı bir ödev bu benim size verdiğim. illa bana atmanızı istemeyeceğim sizden. herkes nickini beğendiği, üslubunu beğendiği yazarlara tanışma amaçlı random bi mesaj atsın. kendinizi tanıtın.
büyük ihtimalle yüzde 80 iniz sivilceli, şişman manitalarsınız. asosyal kişilik bozukluğunuz borderline kişiliğinizle karışıyor. insanlara mesaj atın.
not: beni tanıyanlara söylüyorum. siz durun bebeklerim. sizle daha büyük işler yapacağız. çok tatlısınız.
devletin hizmet zorunluluklarından birisi bu bence. eğer bir adam gençliğinin (tam işler rayına oturacakken) en güzel dönemini kan, savaş ve düşman kovalayarak geçirmişse otuzlu yaşlardan sonra psikolojil bozukluklar kendini belli etmeye başlar. etmemesi mümkün değildir zaten. hele ki türkiye gibi gerilla mücadelesi veren bir ülkede yaklaşık bir sene dağlarda bok içinde terörist kovaladıysanız, ölü teröristleri kucaklayıp kucaklayıp birliğe götürdüyseniz. veya bir arkadaşı öldü diyelim askerin. sizce bu gibi bir durumun travma yaratmaması mümkün müdür? hayır. insan basit bir mekanizmadır. etkilenir. hele ki ergenlik döneminden çıkar çıkmaz kendini kan ve savaş içinde bulduysa. dedim ya; etkilenir.
--
bir milli mücadele görevlisinin hikayesi..
Giresun'un dağlarında yıllar yılı eşkiyalık yapmış bir adam. Ta ki bir kaç kişiyle görüşüp fikirleri değişinceye kadar. Topal Osman Ağa.
Milli mücadele'ye dahil oluşuyla beraber Karadeniz Bölgesel Direnişinin en önemli isimlerinden oldu. Uzun zamanlar didindi, savaştı. Fedakarlıklar da yapmıştır muhtemelen. Düşman öldürdü, dostları öldürüldü. Zaman içerisinde tüm yurtta olumlu işler yaptı milli mücedeleciler. Vatan kurtuldu. Atatürk bunun şerefine yurdun dört bir yanından milli mücadele örgütlerinde emeği geçen insanları Çankaya Köşkü'ne çağırarak şereflerine bir yemek verip, herkesi bir hafta misafir edecekti. Daha sonra bir madalya ile onurlandırıp eve yollanacaklardı.
Bir haftalık zaman dilimi içerisinde Mustafa Kemal Topal Osman'ı çok sevdi. ve tatil süresinin bir hafta uzatmayı teklif etti. "yapma etme paşam, ne yaparım ben ankara'larda. gideyim, çoluğum çocuğum var." atatürk israr edince bazı şeyler değişir. Osman Ağa bu ricayı ne yaptıysa da kıramadı. bir hafta daha atatürk'ün bir ahbabı olarak çankaya'da kaldı. bir haftanın sonunda atatürk Osman agayla bir muhabbete girer.
+ Paşam sizin kadar olamasak da iyi nişancıyımdır ben.
- Göster bakalım osman efendi hünerini neymiş bu kadar dillendirdiğin. 25 kuruşluk madeni parayı atacağım havaya. vurabilecek misin peki?
+ vururum paşam.
vurdu da. her deneyişinde isabet etti. çok etkilendi atatürk bu işten. osman ağa'ya özel koruması olmasını teklif etti. osman ağa ilk başlarda memleketine, çorunun çocuğunun yanına gitmeyi teklif etse de olmadı. ailesiyle beraber çankayanın arkasında bir eve taşıdı mustafa kemal osman ağayı. atatürk'ün özel koruması olarak göreve başladı. zaman içerisinde osman ağa koruma komutanlığına yükseldi. tabi bu arada atatürk ile ahbaplıkları da gitgide artmıştı. ancak osman ağa'nın yaşı 35 lere dayandığında yavaş yavaş atatürk'ün emirlerine karşı çıkmalar, diklenmeler başgösterdi. normalde çok daha sert davranılırdı, atatürk dostluğun hatrına sustu uzun süre. ta ki osman ağa'nın psikolojisi iyice bozulana kadar...
osman ağa'ya yardım almasını teklif etti atatürk. osman ağa istemedi. reddetti. üstelemedi atatürk de. ta ki osman ağa bir gün silahını atatürk'e doğrultana kadar. tüm köşk osman ağa'nın üzerine çullandı. atatürk hemen dışarı alındı. ve osman ağa öldürüldü. köşkteki hasarı söylemiyorum bile.
--
bu hikayedeki osman ağa canlı kanlı, uç bir örnektir. yıllar yılı dağlarda mücadele edip etkilenmiş, tüm suçu savaşmak olan bir adam. atatürk ondaki bu sorunu görüp psikolog önermiş idi zamanında.
askerlik sonrası 35 yaş üstü psikolojik yardımı devletin vermesi gereken zaruri bir yardımdır. aksi halde sağlıklı nesiller ile karşılaşmayacağız.
şöyle ki; 100-150 tane odtülü ergen var. tyler durden bunlara ilk önce "koşun lan size sabun yapmayı öğretim otuzbirciler. hehe" diye sesleniyor. sonra zaman içinde gazı veriyor tabi. odtü'lüler durur mu lan? "ooohh shiiit. hell yeaah. run forrest ruuun" filan full gaz tabi. en sonunda hükümet binasını patlatıyorlar. film bitiyor.
ancak filmin başında şöyle bir ibare var. gözlerden kaçmıyor: "filmde gördüğünüz karakterler tamamen odtü ürünü olup gerçekle hiç bir şekilde alakası yoktur. gaza gelmeyiniz."
çok yerinde bir iddia daha. gerçeği yansıtıyor çünkü. kendini bilen, sevişmekten ve karşılıklı her türlü cinsel münasebetten zevk almayı bilen bir çift dudak dudağa öpüşmez çünkü. zevk ve iletişim noktalarında çok zayıf kalıyor çünkü diğerlerine nazaren. dudak? konuşulur, nefes alınır, nefes verilir. yemek kokar bol bol bir de. hiç bir etkisi yok. "o"ndan bir şeyler de taşımıyor.
eğer illa ki bir şeyler olacaksa dudak dudağa öpüşmek çok sonraki tercihlerimdendir benim. örneğin boynunu emerim böyle arzularımı gidermek için, beynine giden kan oradan geçiyor çünkü. beyninin beslendiği şeye o kadar yakın olabilmek. bilemiyorum daha etkili bir yöntem var mıdır?
dudak dudağa öpüşmek zevksiz, bayağı ve popülist bir eylem.
boynunun ergen teri kıvamında bir kokusu var. it öldüren. bakışlarındaki işbilmezlik kendini ölesiye belli ediyor. hayat tecrübeleri sınırlı. yardıma ihtiyacı var. her türlü.
hayatında hiç ölümden dönmeyen insan yaşamının mana ve ihtiras eksik olur. yaşamın güzel yönlerini göremez. ben onlarda hep liseli dikbaşlılığı görürüm. manasız, fakat heyecanlı. bir adam ölümden dönmemiş ise nerede ne yapması gerektiğini bilemez, yapacağı hareketin ne demek olduğunu, neler getireceğini, ne duruma düşeceğini bilemez.
ölüm gibi üst bir mertebeye ulaşmaya yaklaşan hemen her insan hayatını olması gerektiği gibi yaşamaya başlar. diğerlerini mi soruyorsunuz? savruluyorlar.
iddialı bir tespit olduğunu biliyorum. can acıtıcı, kanatıyor. az evvel biri bi mesaj attı. adı da ; nah veririm adını. neyse işte bir makale yazmış uludağ hatunlarıyla ilgili entrylerimle ilgili. bu minik kuş bana hayatında hiç sevişmediğini söylüyor. uludağ kızlarının bayağı olanlarından birini ayarla bana diyor. geri dönmedim henüz ona. adam 4. nesil, yaşı başı geçmiş anlayacağınız. karması da hayli yerinde. baktığınız zaman sözlüğün ağır taşlarından gibi duruyor. ama sevişmemiş?
buradan yola çıkarsak 6,7. nesil gibi yeni yetme gençlerin sevişme ihtimalinin düşüklüğüne geliriz. uludağ sözlük yazarlarının yarısı daha önce hiç sevişmemiştir. beni mi soruyorsunuz? ben sevişmem, sevilirim.
aslında dominant da karşılamıyor. az evvel "kibar feyzo"yu izlerken geldi aklıma. adile nasit halktan biri "hayrola?" diye sorunca "sıçmışam hayrına" diye çemkiriyor örneğin. ben o dönemden sonra "siktir git", "bok" vs. hiç bir türlü hakaret duyamadım kadın ağzından. bi hatun çıkıp "sikerim uleeen" dese yıldızı parlicak haberi yok.
bunu kurmayı planlıyorum mesela ben. hınzırca, çakalca bir plan bu aslında. amacım hatunların hepsini bir çatı altında toplayıp tam bir eleme yapabilmek. onlara "sizler buraya geldiniz, çünkü kendinize güvendiniz. eleneceksiniz. burada elenen uçar. sözlükte ölür. kimseyi de arkasından ağlattırmam. çünkü sizler bana gelebilmeyi deniyorsunuz" diyeceğim. işte o zaman burası benim için tam bir cephane olacak.
not: sol görüşlü hiç bir hatun kolektife alınmayacaktır, fakat iş dışı görüşmelere açığız.
Yükseköğrenim hayatı boyunca kendini sanal sözlük ve oradaki bilge yazarlar ile geliştiren bir kaç arkadaşım sayesinde yaptığım tespit. gördüm ki çevremde ne kadar bilgili, yeniliklere açık insan varsa sanal sözlük üyesi. diğerleriyle aralarında dağlar var. çok zeki ve enteliz lan. of amına koyim.
bilemiyorum. bir haftadır takipteyim. gerek özel mesajlarıma geri dönüşleriyle, gerek girdikleri entryler ile kendilerini belli ediyorlar. eğer istemli bir hareketse moderasyonu tebrik ediyorum. iyice apaçi yuvası olmuştu.
