Büyük bir ciddiyetle, kendisi kadar tatlı çikolota eppeğini yiyen ve yine kendisi kadar soğuk sütünü içen yazarın yaptığıdır.
Ama ne var biliyor musunuz dostlar?
Sorgulanmaya değmeyecek bir hayat yaşıyormuşum. Onu fark ettim...
(üç nokta koyayım da "derin düşüncelere daldı" sansınlar.)
Neyse. Sanırım olmadı bu. Kendinize iyi bakın. Ben güneşi selamlamaya gidiyorum.
Yalnız ve ayı olan bir sözlük erkeğiyle konuşuyorsunuzdur.
Bu sözlük erkeği en saçma ve gereksiz mesajında bile gülücük emojisini kullanıyordur.
Karşı tarafın neden bu kadar fazla emoji kullandığını sorgularken, birden bire "neden hiç gülmüyorsun?" sorusuna maruz kalırsınız.
Bu mesaja en güzel cevabın bir gülücük olacağını düşündükten sonra, karşı tarafa gülücük dolu bir mesaj atarsınız.
Attığınız mesajdan sonra, beklenmedik bir şekilde karşı taraftan mesaj gelmediğini görür ve üzülürsünüz.
Bu tür gecikmeleri sevmediğinizden bir daha hiçbir sözlük erkeğine gülücük dolu mesaj atmamaya karar verirsiniz.
Mutlu son.
Normalde "sözlük kızı" konulu başlıklardan nefret ederim. Zira bu başlıklarda genellikle sözlük kızına gereksiz yere bok atılır ve bu beni oldukça rahatsız eder.
Bu denli rahatsız olmama rağmen "sözlük kızı" konulu bir başlık açtım.
Peki neden açtım?
Ortada bok atılması gereken bir özelliğe sahip sözlük kızı var ve ben bu kızlara birkaç bir şey söylemek istiyorum. Bu yüzden.
Neyse. Konumuza dönelim.
Konumuz neydi?
Sevgiydi, emekti...
Bu değildi pardon.
Konumuz abazalıktı.
Elimizde bir adet sözlük kızımız var. Bu sözlük kızımız, cinsellik adına akla gelmemesi gereken her türlü iğrenç yorumu yapıyor ve büyük bir meziyetmiş gibi bununla gurur duyuyor.
Kendinin vezir olduğunu sanan bu kızlar, rezil olduklarının farkına bir türlü varamıyorlar.
Bu kızlara uyarımdır; titreyin ve kendinize gelin.
Ah! Pardon.
"Titremek" dedim. Kusura bakmayın.
Hemen düzeltiyorum.
Bu kızlara uyarımdır; tükenerek bitin.
Garip sorularla aklınızı karıştıran bir sevgiliniz vardır.
Sıkılmanıza dayanamayan sevgiliniz, bu duruma el atmaya karar verir ve size;
"aşqım bana e harfiyle başlayan 3 tane meyve adı söyler misin?" minvalinde bir soru yöneltir.
"Elma, erik..." diye cevap verdikten sonra, üçüncü meyveyi bulamadığınızı fark eder ve pes edersiniz. Bu durumdan hoşnut olan sevgiliniz, tam o anda "evlat" diye bağırır ve "aşkımızın meyvesi olsun mu?" diye size başka bir garip soru yöneltir.
Yaşadığınız bu elim şoktan sonra, Bunun bir çiftleşme teklifi olduğunu düşünür ve sevgilinizin yaratıcılığında boğulup can verirsiniz
Toprağınız bol olsun. Evet.
"Fakat konuşulması" diye devam eden durumdur.
Konuşulmaya değer olmayan özelliklerini belirttiğiniz bu kızı, neden konuşuyorsunuz?
Ya da Neden gecenin köründe bile rastgele bir başlıkta bu kıza bok atıyorsunuz?
Konu neden hiç değişmiyor?
Sözlük içinden ve en Basitinden bir karşılaştırma yapmak istiyorum.
Başlık: türk erkeği
Entry sayısı: 1401
Ve
Başlık: türk kızı
Entry sayısı: 12154.
Bence artık susmanız gerektiğinin farkına varın. Zira ciddi manada rahatsızlık vermeye başladınız.
Bu arada gece gece böyle saçma bir başlıkta neden atara geldim biliyor musunuz?
Türk kızıyım da ondan aq.
(Cümlenin sonuna aq koyacak kadar da iğrençleşebilme özelliğim var. iğrencim evet.)
Dipnot: buraya kadar okuyup, "aq diyen kız" başlığına entry girmezseniz sevinirim.
toz içinde yaşamaya mahkum edilmiş arabanın, arka camına yazılmış yazıdır.
Akşamüzeri eve dönüş yolunda, okuduğum bu yazı beni oldukça etkiledi ve derin düşüncelere dalmamı sağladı.
bu yazıyı yazan, ütopik beyinli şahsiyeti oldukça merak ediyor ve önünde diz çökmenin hayalini kuruyorum.
Beni yıkama! Bana yıkanmayı öğret.
Kelimelerim kifayetsiz kaldı. Evet.
Size bununla ilgili, başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.
Bundan birkaç ay önce, Evime misafir ağırlamaya karar vermiş ve ağırlayacağım misafirler için günler önceden yemek listesi hazırlamaya başlamıştım.
Ağırlayacağım misafirlere önceden haber vermiş ve hepsinden onayı almıştım. Misafirlerim evime gelmiş ve biraz dinlendikten sonra yemek yeme aşamasına geçmiştik. Misafirler, Yaptığım yemeklerin tadına bakmış ve bütün yemeklerin tarifini almıştı. Hatta içlerinden bir tanesi yemeklerimin tadı kadar, dış görünüşlerinin de güzel olduğunu belirtmiş ve yemeklerimin fotoğrafını çekmeye başlamıştı. Yemeklerimizi yedikten sonra, iki sohbet daha etmiş ve misafirlerimi yolcu etmiştim. Günün yorgunluğunu atmak üzere, sözlüğe girmiş ve sol frame i karıştırmaya başlamıştım.
"sözlük kızlarının yaptığı yemekler" başlığı ilgimi çekmiş ve yapılan yemeklere göz gezdirmeye başlamıştım.
Yemekleri incelerken, kendi yemeklerimle karşılaşmış ve adeta küçük dilimi yutmuştum.
Yaptığım yemeklerin üstüne, "ufff çok hamaratım" minvalinde not düşen bu misafir görünümlü sözlük kızına hemencecik "bunu neden yaptın?" diye mesaj atmıştım.
Yüzsüz misafirim ise, "erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer. Bu arada sözlük erkekleri, muhabbet kurmak için Yaptığım yemeklerin tariflerini soruyor. Onları bir söylesene." şeklinde bana geri dönüt yapmıştı.
O günden sonra arkadaşım olarak bildiğim bu kızın, bir erkek avcısı olduğunu anlamış ve bir daha evime misafir ağırlamamıştım.
Umarım bu olaydan sonra siz sözlük beyleri akıllanır ve yemek çalan bu sözlük kızlarının tuzağına düşmezsiniz.
Bu saatleri atlayıp, gece sözlüğe giriyorum. Bu sefer de "gece gece sözlükte takılan kızın asıl amacı" başlığıyla karşılaşıyorum. Sonrasında hepinize sövüyorum.
Saat değişiyor ama konu hep aynı. Konu hep sözlük kızı. Oğlum yılın artık. Bok tadı vermeye başladı artık bu başlıklar.
Sözlükte bulunan abazalardan dolayı mı sözlükte durmamız sorgulanıyor, ben anlamıyorum.
Ha Durum böyle ise, Sözlük kızlarını değil de abaza erkekleri sözlük gündemi yapın. Zira artık hiç çekilmiyorsunuz.
Neyse.
Benim eyyorlamam bu kadar.
Hadi iyi geceler.
Zall'ın yaptığı açıklama sonrasında, Tutuklanan yazarlardır.
Benim takıldığım bir nokta var. O da şu;
Bu yazarlara, temiz don atlet kim gönderecek?
Sözlük kızları mı?
Yani şahsen ben göndermem. Öyle mektup falan da beklemeyin. Ama giydiğiniz donun, markasını öğrensem iyi olur. Calvin klein'ın donunu giyiyorsanız, hemencecik listeme eqleyeceğim. Altınyıldız ise siktir edeceğim.
Bu arada, şöyle bir gerçek var;
(bkz: sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına muhtaç olduğu gerçeği)
Bu yüzden adam olun. Evet.
Lise yıllarında, Emre isminde bir arkadaşım vardı. Bu emre denen şahıs, yakın olan kız arkadaşıma gözünü dikmiş ve o kızla arasını yapmamı istemişti.
Emre'yi pek gözüm tutmadığından ve arabulucu olmadığımdan dolayı aralarını yapmamıştım.
Aralarını yapmadığımdan dolayı, emre'nin ısrarları bitmek bilmemiş ve aramızda şöyle bir diyalog geçmişti;
Ben: ne bu ısrar. Çok mu seviyorsun kızı?
Emre: yok kızım yağğğ. 9 tane kızı idare ediyorum, 10'a tamamlamak istediğimden dolayı bu kadar ısrar ediyorum.
Ben: sayıyı fazla salladın.
Emre: gel bak mesajlara.
Ben: (mesajlarına bakmış ve oracıkta can vermiştim)
Bu olay sonrasında insanlığı, hayatı sorgulamıştım.
Kimseye güvenmemeyi öğrenmiştim.
Örselenmiş ve kırılmıştım.
Az önce yolda rastladığım, kıromsu ve ibnemsi erkektir.
Dizden aşağısına bakmasaydım, tespih sallayışını ciddiye alabilirdim. Ama baktım. Keşke bakmasaydım.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1277952/+
En son bu şekilde gaza gelip, cihada uğurlamıştık amcamızı...
Cihada uğurladıktan sonra, rus büyüklelçisinin "halep'in intikamını alacağız." sloganıyla vurulduğunu duydum.
"dinazorus amca bu. koyacağız dediyse koyar." mantığıyla düşününce, bi an büyükelçiyi vuran kişiyi dinazorus amca sandım. Ama o değilmiş.
Şu soğuk sonbahar günlerinde, şiddetli rüzgarlardan etkilenmemek amacıyla beline taş bağlayan kızdır.
Taş bağlamasa, havalanıp uçacaktır çünkü.
Belde oluşan görüntüyü beğenmiyorsa, ufak çakıl taşları da yutabilir. Evet.
Bu sorunun cevabını Bilenler, rica etsem cevabı kendilerine saklayabilir mi?
Zira "piç" tanımı herkese göre değişkenlik gösterebilir. Zina sonucunda doğan bir çocuğa, herkes piç demeyebilir.
Bunun dışında, piç diye anılmaya layık görülmüş o çocuk hakkında ileri geri konuşmayın.
Hiç kimse, hiçbir çocuk nasıl doğacağını seçemiyor.
Adaleti olmayan bu dünyada, zaten adil olanı bulmak oldukça zor, Bir de siz zorlaştırmayın.
Rica ediyorum.
Sözlüğün yaş ortalamasını görüp, içerlenen yazarın başlattığı kampanyadır.
Sözlük, girilen entryler ve görsellerden de anlaşılacağı üzere çocuk parkına dönmüş durumda.
Hal böyle olunca da benim gibi yaşını başını almış sözlük yazarları, sözlük içi huzursuzluğa kapılıyor ve Sözlükten gitme kararı alıyor.
Bu kararı durdurmak adına alternatif çözümler üreterek, sözlük içi saadeti sağlayabileceğimizi düşünüyorum.
Birinci çözüm: sözlük hesaplarımızı, kardeşlerimize devretmek.
ikinci Çözüm: yaşlı hissettiren sözlük yazarlarını, dışlamak.
Sudan'da açlıktan ve zayıflıktan ölmek üzere olan siyahi küçük kız çocuğu ile arkasında durup çocuğun ölmesini bekleyen akbabanın bu fotoğrafı 1960 Johannesburg doğumlu, Güney Afrikalı bir fotoğrafçı olan Kevin Carter tarafından çekilmiş.Ve bu fotoğraf ona 1994 yılında fotoğraf dalında Pulitzer ödülü kazandırmış.
Carter, Güney Afrika'da yaşanan ırk ayrımcılığını yansıtmaya odaklanmış ve orada yaşanan vahşetin paparazzisi olmakla suçlanan Bang-Bang Kulübü' nün öncü üyelerinden.
Fotoğrafçılık kariyerinin büyük kısmını, son yıllarını yaşayan, Güney Afrika'daki ırkçı Apartheid rejiminde geçirmiş.Kevin Carter, bu an'ı fotoğrafladıktan sonra akbaba kaçmasına rağmen küçük kıza kampa ulaşması için yardım etmemiş. Oradan uzaklaşmış...Sert eleştirilere maruz kaldığından, kendini savunmak için ''profesyonel fotoğrafçı olduğunu, yardım görevlisi olmadığını'' söylemiş.Çünkü o dönem, gazeteciler ve fotoğrafçılar, bulaşıcı hastalıklar sebebiyle hastalara dokunmamaları konusunda sıkı biçimde uyarılıyormuş.Ancak; Kevin ve vicdanı baş başa kaldığında bu uyarının rahatlatmak açısından hiçbir etkisi olmamış. Durum tersi yönde gelişmiş.Ödülü aldıktan 3 ay sonra, henüz 34 yaşındayken, Johannesburg'ta bir banliyöye park ettiği kamyonetinin içinde egzoz gazı basarak intihar etmiş...Yakın çevresine yazılmış çok sayıda mektup bırakarak...Onlardan birinde şu satırlara yer vermiş:
"Çocuğu kurtarabilirdim. Makinamı bırakıp onu kucağıma alıp, yardım çadırına götürebilirdim. O an sadece gazeteci olduğumu düşünüyordum. Şimdiyse önce insan olduğumu."