ilgisini istediği yere istediği şekilde çeken kızdır. Lütfen kalabalık yerlerde denemeyiniz diye tabela astırmanın sakıncası yoktur. Gece eve geç gidebilir. Giderken yolunu kaybedebilir. Genellikle mervelerde kalır.
+ bılodi meriyi biliyon mu hasan emmi
- bılodi ney? o ney hacım yeavv
+ gece aynanın karşına geçip söyleyince kan içinde bir kadın geliyormuş emmi.
- akşam bizin garı uyuyunca deneyem bakem caizmiymiş gari hacıım? ehe.
Anlayış bekleyen anlayışsız sevgili hayal ürünü değildir. Böyle bir karakteristik özellik gerçekten mevcuttur.
Asla size anlayış göstermez, Ama anlayış görmeniz için anlayış göstermenizi bekler.
Bu aslında tam bir paradokstur. Asla sonunu göremezsiniz.
Skorlu oyunlar'a benzer nekadar dayanırsanız dayanın hep aynı zorlukla karşı karşıyasınızdır.
Ve seviyorsanız sabretmekten başka asla bir seçeneğiniz yoktur.
Seviyorsunuzdur, sevişiyorsunuzdur, geziyorsunuzdur, mutlusunuzdur.
Lakin tek bir sorusuna ''hayır'' dediğiniz anda bütün dünyanızı alt üst etmeye yetecek kadar sabrı vardır.
+ ''Buluşalım mı aşkım?''
- ''Aşkım yarın buluşalım, bugün evde oturasım var.''
+ '' Ya hadi ya bak havada çok güzel gezeriz''
Bu seneryonun size göre iki sonu, karşı tarafa göre ise bir sonu vardır. Birinci son şöyle biter;
Yorgun olduğunuz halde, evde pineklemek, dizi izlemek istediğiniz halde, kendinize vakit ayırmak istediğiniz halde,
sevgilinizi kırmamak için gittiğinizi gösterir ve sevgilinizin çok mutlu olacağı bir durumdur. Belki on kere belki yirmi kere bunu tekrarlarsınız.
Ve bir gün gerçekten evde oturmaya ihtiyacınız vardır. ikinci sonun kavşağına tam olarak girmiş bulunursunuz.
- '' Aşkım valla evde oturucam çok halsizim be, hiç yürüyesim, dışarı çıkasım yok''
+ ''Tamam.''
Ve artık geri dönüş seçeneğiniz yoktur. Size hiç bir surette ''anlayış'' gösterilmeyecektir.
Dediğiniz herşey sevgiliniz için buluşmamak adına söylediğiniz birer ''bahane''dir.
Bu sadece yaşadığım, gördüğüm, duyduklarımdan ufak bir örneklemedir.
Ve bunun asla bir sonu yoktur.
Bir süre sonra gerçekten bahane üretmeniz gerektiğini farkerdersiniz.
''Aşkım alışverişe gidicez sonra buluşalım''
''Aşkım anneme yardım edicem sonra çıkalım''
''Aşkım toplantıya kalıcam sonra görüşelim''
''Arkadaşın canı sıkkınmış yanına uğrayacağım''
Bu ve bunlar gibi bahanelerle sevdiğiniz insana yalan söylemek durumuna sevdiğiniz insan tarafından düşürülürsünüz.
iki tarafta aşıktır iki tarafta seviyordur. Ama bu yazımı okuyup hak veriyorsan.
''Buluşalım mı?'' diyip ''arkadaşlarla olacağım'' cevabını aldığında ''Peki sevgilim'' diyebilen tarafsındır.
Ve gerçekten seninle, düşünüş biçiminle, tüm içtenliğimle söylemeliyim ki saygı duymaktayım.
Arkadaşlarınla olduğunda ''Geç mesaj atıyorsun.'' diye başlayan bu gereksiz asabiyet zamanla
''Yeter''lere hatta ''Bıktım'' lara hatta ve hatta ''Bitti'' lere kadar gider.
Sen ne olduğunu bile anlayamazsın.
Bir bakmışsın ''Napıyosun?'' mesajına sadece beş dakika geç cevap verdin diye bütün hayatın kaymış.
Artık sevmeyen, Yalancı, Güvenilmeyen, Hatta aldatan taraf olmuşsunuz.
Ve mesajlara geç cevap vermeniz durumunda bu katlanarak çoğalan bir ''eksi'' skordur sizin için.
Artık olaylar çığrından çıkmıştır ve sevgilinizle konuşarak bir sonuca varmaya çalışırsınız. Sevgilim diye başlarsınız.
Ve içinizden ''Vaay a*ına koyiiim'' diye bitirirsiniz bu konuşmayı.
Çünkü karşınızdaki insana geç attığınız mesajlar, istediğinde gitmemeleriniz, size;
''sen isteyince ben geliyorum ben isteyince sen yoksun.'' olarak geri döner.
Gitmediğiniz zamanlar sayılmıştır.
Ozaman muhtemelen size ihtiyacı olduğu zamandır. Ve tamda ozamanda siz yoksunuzdur.
Bunların hepsi üst üste geldiğinde durum feci bir vahşete yada kaosa doğru yol alır.
Artık istediğiniz anlayış size istenilen bir anlayış olarak geri dönmüştür. Ve aslında haberiniz bile yoktur ki;
Bu sevdiğiniz şahıs size zaten anlayış gösteriyordur. Ve öyle bir konuşur ki, ağzından çıkan kelimeleri duydukça
''benim hatam *mına koyim, o haklı'' dersiniz içinizden.
Rahat olun.
Asla hissettiğiniz kadar olmadı bu sizin hatanız.
Ve en sonunda kendi görüşünü savunan, doğru olduğunu öne süren, iki taraf arasında kıyasıya bir inatlaşma başlar.
Herşeyi ortak yapan, kararlarını ortak veren, mutlu olan, sevişen, öpüşen, herkesten farklı olduğunu düşünen bu çift
Kendi kafalarında tonlarca soru işaretiyle birbirlerinin yüzüne adete güneş saçarak gülerler. içten içe hazin sonun çanlarıdır bunlar.
Zamanla ihtiyaç duyduğunuz ona dair çoğu şey size sıradan gelir. Dokunmazsınız, Sevişmezsiniz, Öpüşmezsiniz,
Daha az buluşursunuz. Bu süreçte muhtemeldir ki bir taraf diğer tarafın başkasıyla görüştüğünü düşünür.
Ve artık tamamiyle uzatmaları oynarken bulursunuz kendinizi.
Eğer gerçekten çok seviyorsanız birşey demeyin.
Asla bir çözümü yok. Diliniz artık sizi anlamasına yardım edemez.
Son kez sıkıca ve uzunca sarılıp kokusunu içinize doldurun.
Ve aşk acısı çekerken alacağınız sigaraya biraya para biriktirmeye başlayın...
Boşaldıktan sonra erkeğin kadınla 30 dakika bağlantı kuramadığı eylem. Çok acıklı bir sahnedir. içten gelen bütün değişik duygular ve hislere rağmen. ''Seni seviyorum aşkııım, Çok güzelsin sevgilim'' demek erkeğin kendi iradesiyle savaşının bence kanıtıdır.
Rüyanda tuvaletin deliğine işerken belini kaplayan sıcaklıkla uyandığın. Ve yatakta olduğunu farkettiğin eylemdir. Eğer çok yorgunsan, nasıl olsa işedim diyip uyumaya devam etmekle son bulur.