nimet abla gişesinin uğuruna inanan insanların oluşturdukları, halk ekmek kuyruğundan uzun kuyruklardır. bu gişeye uğurlu demek saçmadır, milli piyango idaresinin bastığı biletlerin yarısını nimet abla gişesi satarsa tabi ki nimet abla gişesinden satılan biletlere ikramiye çıkacaktır. basit bi matematik ve düşünce gerektiriyor sadece, o kadar zor bir durum değil. bu kadar uğurluysa, ben nimet abla gişesinde çalışan adam olsam satmam biletleri, nasılsa çıkıcak ikramiye?
Son birkaç gündür örneğini çoğunlukla gördüğümüz yazarlardır. Hayır, başlığı gündeme getireyim de, canı sıkılan buraya birşeyler karalasın. " Hö oldu başlık açayım" , " ha gitti başlık açmam lazım" , " hi deme, hemen başlık açayım " gibi durumlara artık son. işte canı sıkılan yazarlar...
Düşündüren bir dizi olduğu için doğru olma olasılığı olan bir önermedir.
Yerli sinemayı desteklemek gerek deniyor ama recep ivedik serisinde abartı bi eğlence yok, günlük sıradan bir insanın hayatında bile görüp işitebileceği şeylerin beyaz perdeye uyarlanmışıdır. Lost ile aynı cümle içerisinde kullanılmasını bile yadırgamıyor değilim.
Bildiğini düşündüğün şeyleri öğrenme ihtimalin olmadığından, önemli olan neleri bilmediğindir. Felsefe bu yüzden tüm kapıları açabilen bir olgudur. güzeldir, hoştur ve çok faydalıdır.
Sözlükte kararınca olunması gereken yazar tipidir. Farklı insan sayısı kadar farklı görüşlerin olduğu sözlüğümüzde ortak noktaları bulmayı başarabilen, herkesin kararınca benimsenilebilen yazar olmak gerekir. işin boyutunu fanatizm noktasına taşımamak gerekir. (bkz: hepimiz kardeşiz)
Üniversite yıllarında epey içimden geçirdiğim bir durumdur. "Yapacağım son iş muhasebeciliktir" derdim hep kendi kendime, büyük konuşmamak gerekiyormuş. Ertesi sene muhasebeci oldum. Adaletin bu mu dünya???
idrak yolları tıkalı yazarların idrak edemedikleri entrylerdir. Yazar kırk takla atsa da nafiledir... Bakınızlar, örnek verici cümleler, hayattan benzer kareler anlatılsa da ı-ıh. *
Patrik'in gidip Amerika'ya " kendi din adamlarımızı kendimiz yetiştirmek istiyoruz " şeklindeki şikayetinden sonra gelişen olaylar bütünüdür. Keza Osmanlı Devleti zamanında çok dinli bir ulus, bu toprakları kavgasız, gürültüsüz paylaşabiliyordu. Bu noktada parmakla gösterilecek devletlerden birisiydi Osmanlı. Bu olaya şimdi müsamma göstermenin primi mi olurmuş ?