sevişirken bedenlerimizi birleştiririz ve fiziksel bir eylem yaparız. sevişirken partnerinizin karakterini düşünüp o şekil zevk alanlar var mı acaba. merak ettim.
dua ediyorum aynı puanda olalım. ulan cehenneme çeviririz. gs yi bjk ile karıstırıyorlar galiba. 2012 de sahasında kupa kaldırdık. zırladılar. ışıkları bile açmadılar kudurduklarından. 2013 de sahalarına şampiyon olarak geldik. galatasaray finallerin takımıdır. siz dua edin de o maça bırakmayın şampiyonlugu.
galatasaray'ın yeni 10 numarası. italya liginde son 3 sezon üst üste 15 gol civarı katkı yapmış, zeki, kurnaz, top ayağına yakışan, çalım atabilen, estetik, duran top ve frikik kullanabilen, yaratıcı ve adeta talisca gibi ceza sahasını karıştıran brezilya asıllı italyan forvet arkası. a klas bir oyuncu. belhanda ve cicaldau dan daha faydalı olacaktır.
kızlar böyle kızlar şöyle kızlar bana bakmaz etek giyen kadın kızlar bana bakar mı bize geçelim mi diyen kız falan falan hep kızlar konuşuluyor bu cinsiyetin özelliği ney la. kız olsam mutlu olurdum hep bizlerden konuşuyorlar diye. çok abartılmıyor mu. ondan sonra götleri kalkık oluyor işte.
ulan bu ülkenin boku çıkmış. bir karpuz bu kadar pahalı olur mu lan. cidden ne hallere geldik. osmanlının son demleri gibi çöküyoruz. daha ne kadar dibi görürüz diyorum daha da kötüye gidiyoruz. ülke arabistana döndü, kimse mutlu değil, kimse geçinemiyor, temel ihtiyaçları bile karşılayamaz hale geldik. temel ihtiyaç lan temel ihtiyaç. yazık günah. venezuela olma yolunda hızla ilerliyoruz. arabası olanlar korkudan binemiyor. üniversite mezunları işsiz kalıyor. emekli oluyorsun emekli maaşı yetmiyor. daha bu hükumeti indirmemiz için ne olsun he? ne olsun? hala akpye oy verenler varsa milyonlarca insanın hakkına, geleceğine giriyor. ulan bu ülke daha belini doğrultamaz. diyelim 10 20 yıl sonra doğrulttu. ee? gençliğimiz bitti. genclik bittikten sonra neye yarar ki. gayet saygılıyım diğer partilere oy verenlere. ama artık demokrasiye de saygıya da inanmıyorum. akpye oy vermek bu ülkeye yapılan en büyük ihanettir. zaten çoğu akpli akıllanmış vaziyette. 1 yıl sonra göreceğiz.
avrupa da hiç üniversite bitirmeden niteliğiniz olmadan garson olsanız temizinden ayda 2000 euro geliriniz var. 2000 euro güncel kura göre 33 bin tl yapmaktadır. siz o kazandığınız bir aylık maaşınızla iphone 13 alabilirsiniz. bilgisayar alabilirsiniz. plastation 5 alabilirsiniz. sadece 100-150 euro ile neredeyse 1 aylık market alışverişinizi yapabilirsiniz. yaşam standartlarınızı yükseltebilirsiniz. 3 aylık maaşınızla altınıza bmw, mercedes, audi gibi 2. el sağlam arabalar çekebilirsiniz ama türkiye de ortalama doktor maaşının 10-15 bin olduğunu varsayarsak bu kazanılan para iphone 13'e bile yetmemektedir. bir depo benzin bile 1600 liraya doluyor. bir ayakkabı olmuş 1000-2000 tl arası. 1 aylık abonman parası 620 tl olmuş. gerçekten insanın temel ihtiyaçları bu kadar pahalı olmamalı. bir burger kinge girdiniz. hamburger yiyeceksiniz. hamburger menü avrupada ortalama 8-15 birim para iken türkiye'de 80-100 birim para.
kısacası türkiye de en baba meslek en çok kazanan meslek dediğimiz doktor, avrupada kıytırık bir garsonun yaşadığı standartların epey epey altında kalıyor. peki bu ekonomi nasıl düzelir. türk insanlarının yaşam standartı nasıl yükselir? ülke mülteci çöplüğüne dönerse, genç önü açık öğrencilerin önü kapanırsa, torpil olursa, ve bu siyasal islamı yaygınlaştıran gerici akp zihniyeti gitmediği sürece sittin sene düzelmez daha da kötüye gideriz. disiplin yok. trafik bok gibi. uzun çalışma saatleri var ama alınan ücretler çok düşük. insanlar mutsuz. çok rezil ve kötü bir döneme giriyoruz ülkece. allah sonumuzu hayır etsin.
sözlük yazarlarının hafta sonu planlarını paylaştığı versustur.
valla ben yarın evdeyim. bütün gün yatarım herhalde. akşam 7 de galatasarayın maçı var o maçı izlemek için uyanırım. maçtan sonra pazardan çipura aldım buzluğa attım. 9-10 gibi çıkarırım fırınlarım çipurayı. pazar günü hava iyiyse dışarıda arkadaşlarla takılabiliriz. hava soğuk olduğu zaman çıkasım gelmiyor. bir kahve koyarım kendime bilgisayarda oyun oynarım yapacak bir şey yok.
52 dakika olmalıdır. bundan azı olursa tatmin olamayabilirsiniz. bütün gün çalışmış eşinizi, partnerinizi, sevgilinizi arzulamışsınız. o arzulama sonucunda sadece 20 dakika sevişirseniz gerçekten bir şey hissetmezsiniz. doyuma ulaşamazsınız. 52 dakikadan uzun olursa da insan sıkılabilir, yorulabilir, terleyebilir, enerjisini kaybedebilir. enerjinizi kaybederseniz seksten aldığınız randıman düşer, partnerinizi tatmin etmede zorluk yaşayabilirsiniz. en ideali benim kanaatimce 52 dakikadır. bu 52 dakika da ilk 2 dakika partnerinizle, eşinizle bakışabilirsiniz. bakışarak, yakınlaşarak bu sevişmenin fitilini yakabilirsiniz. bakışmak aranızdaki bağı, ateşi arttıracaktır. daha sonra 15 dakikadan az olmamak kaydıyla öpüşmelisiniz. seks, sadece gir çık değildir. öpüşmek, farklı açlıkları giderecektir. kadının o narin ıslak dudaklarını dudağınızda hissetmek apayrı bir zevktir. öpüşürken, partnerinizi soyabilir, memelerini, boynunu, yanaklarını, göğüsünü, göbeğini, ellerini ve sırtını bilimum yerlerini öpebilir, emebilir dilleyebilirsiniz.
daha sonra ki 15 dakika da oral sekse geçmelisiniz. eşinizin o bal ağzı ile penisinizi tükürükle ıslatması, penisinizi yumuşatır ve hassaslaştırır. vajinaya girecek duruma getirir. hazırlar. 32 dakikayı böyle geçirdiniz. arada bir göz göze bakıştınız ve hafif konuşmalarda yaptınız. siz vajinayı emmeyin tavsiye etmem. erkek adam yalamaz yalattırır. rafine zevkiniz varsa onu bilemem. kalan 20 dakika da pozisyondan pozisyona kıza penisinizi enjekte edebilirsiniz. 20 dakika hem ideal hem de zevk alacak kadar yeteri bir süredir. daha fazlası peniste ağrı yapabilir. benim düşüncelerim, kanaatlerim bu yönde. başarılar sevgili dostlarım.
her erkeğin hayalidir. başlığa sığmadı, pürüzsüz tenli, sarı saçlı mavi gözlü seksi vücutlu, estetik kalçalı, orta büyüklükte dik memeli, beyaz dişli dolgun dudaklı süt beyaz tenli güzel yüzlü kibar egosuz mütevazi, ateşli bir kadın her erkeğin hayallerini süsler.
penise uygulanan masajdır. bu bölge vücudun en hassas ve duyarlı bölgesidir. masaj yapılan kişi ciddi bir haz alır ve rahatlama sağlar. ancak bir kadın yaparsa masaj yapılan kişi ciddi haz alır. çünkü kadınların elleri naiftir, yumuşaktır. erkek, bir kadının masajında haz alabilir. erkek, erkeğe bu masajı yaparsa eziyete dönüşebilir. bu bölgeye uygulanan masaj diğer bölgelerin aksine bu bölgede büyümeye yol açabilir. kişinin libidosunu arttırabilir ve kişiyi daha aç bir hale getirebilir. örneğin kafaya, sırta, omuza ve ayaklara yapılan masajlarda masaj yapılan kişi bir süre sonra rahatlaması biter ve doyuma ulaşır. ama penise yapılan masajda kişi asla doyuma ulaşamayacaktır. ancak masajda aşırılığa kaçmak kişiyi boşaltırsa masaj yapılan kişi doyuma ulaşabilir.
yansıyadabilir yansımayadabilir. tabi ki insanların yüzüne göre karakter analizi yapmak doğru değildir. sonuçta kişi kendi yüzünü seçmedi ama karakteri kendi elinde. kitapta şöyle de bir cümle görmüştüm. tanrı kişilerin karakterlerine göre bir görünüş verir diyordu. tamamen katılmamakla birlikte doğruluk payı vardır. ama bunun sadece film senaryolarında geçerli olduğunu düşünüyorum. çünkü orada kurgulanan karaktere göre oyuncular seçilir. gerçek hayat için tamamen doğrudur diyemeyiz. ne masum yüzlü şeytanlar var. bu sorunun cevabı her zaman yansımaz. ama yansıdığı kişilerde olur.
güzel kızlardan öyleleri vardır ki tavlamak için, muhabbet kurmak için hiç uğraşmazsınız. o kadar mütevazidir ki, bu iyi huy güzelliğinin önüne geçmiştir. zahmete bile girmezsiniz. adeta wesley sneijderin alda at pası gibi sadece topu boş kaleye yuvarlamanız gerekir. ama öyle güzel kızlar vardır ki tek özelliği doğuştan, kendi çabasıyla kazanmadığı, rastgele rondom bir vücutta doğup dünyadaki estetik algı çerçevesinde nispeten yüz simetrisine sahip olanlar sanki dünya onun etrafında dönüyormuş gibi hareket ederler. insanı illallah ettirirler. ne bu hava yahu. sende işiyon sende sıçıyon. sende acıkıyon. seninde iki elin var. sende pisleniyorsun sende kokuyorsun. bizimle aynısın. tek özelliğin bu yüz simetrisi. bunu da özellikten sayıyosun. işte bunlardan uzak durun. analizinizi iyi yapın ve iyi huylulara yönelin. tanışmadan bilemezsiniz tabi ki ama yine de hissiyat vardır. hislerinize de güvenin. kendini beğenmişlik hissederseniz tavlamakla uğraşmayın.
kanal 7 de yayınlanan hayat dediğin dizisinde bir adam kızını öğretmene vermek istemiyor. öğretmenler sümsük az kazanan fakirler kızımı rahat ettiremez diyordu.
yahu kim karşıdaki insanın tükürüğünü emmek ister ki. bunu ilk deneyenlerin amacı neydi acaba. bu eylemi cinsellikle nasıl bağdaştırdınız. ve bu eylemden neden zevk alma algısı yaratıldı. merak edilesi sorudur.
