Kanımca beşinci ve altıncı nesiller. Adamların ara sıra lütfedip de girdikleri kısacık entryler bile sonraki nesillerden dağlar kadar farklı.
ilk nesiller için elimizde pek done yok. Çok az entry giriyorlar.
Sekizler de fena değil. Çok kaliteli olanları var, ama hargürde pek dikkat çekmiyorlar. Nesil bozulması etiketinden zarar görüyorlar.
Dokuzlar ve onlar felaket. Şimdi herkes kızacak ama kanımca onuncu nesiller dokuzlara göre daha çok gelecek vaat ediyor. Dokuzlar geleli o kadar zaman oldu büyük çoğunluğu hala hiç ışık vermiyor. Onuncu nesil arasında facialar var ama daha yeni olup da dokuzları bariz şeyinde taşımaya yatkın yazarlar da var.
Onbirinci neslin kalitesi daha yüksek olabilir mi? bir umut.
Edit: Yedileri unutmuşum, çok özür. Onlar da sekizlerin üstünde ama beş ve altıların yanında sönük kalıyor. Bu piramit tarzı yaklaşımdan birinci neslin süper olduğu kanısına varabiliriz.*
Edit iki: Dokuzuncu nesil kızmak yoh, çok çalışmak var, arbeit macht frei.*
Edit üç: Arkadaşlar dokuzlar beni haklı çıkarmayın. Başlık bir tespit değil, başlık bir anket başlığı tarzında. En kaliteli nesil, yedilerdir deseydi tespit olacaktı. Benim entryime göre yazmayın, başlığı kaale alın. Sizin en beğendiğiniz nesil nedir ne değildir? Yeni gelenlerin sorunu burada, başlığa değil üstteki entrylere cevap vermeye çalışıyorlar. Benim entryimi eksi veya artıyla oylayabilir veya nickaltımda eleştirebilirsiniz.
Bir kez daha söylüyorum benim entrym değil, başlık önemli. Başlık da bir tespit değil. O yüzden kalkıp da yanlış tespit demeyin komik oluyorsunuz, başlıkta bir tespit yok çünkü.
Çok ilginç bir olaydır. Tayyip'in oy potansiyeli muhafazakarlığın atbaşı gittiği iç anadolu, karadeniz ve göç alan marmara bölgesi ile iç ege bölgelerinde yoğunlaşmakta ve buralarda adeta hegemonyasını ilan etmektedir.
Bu kadar Türkler aleyhine bir politika izlemesine rağmen bir o kadar oy toplamasını ancak Aziz Nesin acıklayabilir. Dünyada eşi benzeri yok amk.
Afedersiniz ama yarrak gibi kocadır. Neyini kıskanıyorsun? Herifin karını mutlu ettiğini mi? Karının onun altında daha çok inleyişini mi?
Böyle bir cinayet vakası yaşanmıştı geçtiğimiz günlerde Tekirdağ'daki bir swinger kulübünde. Karısının partide çok fazla seks yaptığını iddia eden adamla karısı arasında başlayan tartışma karısını öldürmesiyle sonuçlanmıştı.
Ülkemizin ne hale geldiğini, kimlerin elinde acınası hallere düştüğünü gösteren bir başka olaydır. Akp'den de, oy verenlerinden de, bunları başımıza dolayan Özal, Evren, Tansu Ciller, Erbakan Mesut tayfasından da nefret ediyorum. Ülkenin boku çıktı artık, kağıt üzerinde Türkiye Cumhuriyeti var sadece, geri kalanları kendi başına buyruk abuk sabuk "gruplar":
Şehit Özel Harekâtçı Polis Memuru Okan Koç 'un isminin memleketi Kars da bir okula verilme isteği Kars Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından olumsuz karşılanmış, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından şehidimizin annesine "Beni istediğin yere şikayet edin,ben istemediğim sürece senin şehidinin adını hiç bir okula vermem" demiştir. Kars il Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış'ı kınıyoruz.
Kars il milli eğitim müdürlüğünün telefon numaraları : 0 474 212 82 26 - 27 - 28
Ak Partiye güvenip ortada kalan Tekel işçilerinin durumuna bakılınca yapılan tespit. Sen sadece Ak Parti'nin çıkarlarına hizmet ettiğin sürece iyi bir koyunsun, yoksa kesilir, için boşaltılır, sonra bir tarafa atılıverirsin.
Tayyip zaten amaç-araç konusunda tecrübeli bir isim, koyunlarını da aynı şekilde gördüğüne şüphe yok.
Stephen King'in 2000 yılında yayınlanan, yarı otobiyografik özellikler taşıyan, yazma sanatı üzerine deneme ve incelemesi.
Yazma tekniğine dair diğer sıkıcı kitapların aksine son derece eğlenceli ve açıksözlü bir anlatıma sahip kitap, yazma alanında en popüler ve en iyi eserler arasında kabul edilmekte. Bir dahinin yazım dünyasına göz atmak, King'in hayatına dair komik detaylar okuyup geçirdiği kaza hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz, kitap ülkemizde Altın Kitaplar tarafından Yazma Sanatı adıyla yayınlandı.
Stephen King'in 9 Kasım 2011'de ABD'de ve dünyanın bilumum ülkelerinde yayınlanacak 960 sayfalık yeni harikası.
Kennedy suikastı ve zamanda yolculuğa çıkarak bunu engellemeye çalışan bir adamın hikayesini anlatan kitap, üstadın nereye elini atsa yazacak bir şeyler bulabildiğinin kanıtıdır.
Artık kapı gıcırtılı, karanlıkta kurtların uluduğu korkular geride kaldı; şimdi reel hayatla harmanlanmış insanoğlunun gerçek korkuları sahne alıyor.
ingilizler'in 21.yüzyıldaki en iyi Polisiye-Gerilim romanları yazarı.
Müfettiş Rebus serisiyle tadından yenmez kitaplar sunan Rankin, 19. yüzyıl gerçekçiliğiyle 21. yüzyıl Scotland Yard'ını harmanlayıp araya leziz espriler katarak ingiltere ve ABD'de ekol olmuş, peşinden bir dizi benzer yazarın piyasaya dökülmesine sebebiyet vermiştir.
Ne yazık ki Grange gibi orta halli, Ahmet Ümit gibi sıradan yazarların polisiye-gerilimin temsilcisi olarak baştacı edildiği ülkemizde tek bir kitabının bile henüz çevrilmemiş olması bu türü sevenler için büyük kayıptır.