Sahte ürün satma cüretinde bulunan alışveriş sitesi.
Sahte ya baya baya sahte saat satıyorlar hemde dünya kadar paraya.
Özellikle giyim ve aksesuar ürünleri satın alırken gönderdikleri ürünün lisans ve garantisine, ayrıca yetkili distribütör tarafından tedarik edilip edilmediğine iyi bakın.
Olmaz dediğimiz herşeyi full hd bize izlettiren sistem, bizi yavaş yavaş dişlerinin arasında ezmeye devam ediyor.
Başlığı açtığım 2009 yılı için bir hayal ürünü olan bu tartışma, bugün televizyonlarda tartışılır bir vaziyete geldiyse soğuk suya atılıp yavaştan pişirilen kurbağa ile hayatlarımız arasında ciddi bir benzerlik var demektir.
son zamanlarda cep telefonuna atılan mesaj, ev telefonunu aranmalar, mail yollamalar vb. envai çeşit yöntemle vatandaşı biz avukatız yalanı ile dolandırmaya çalışan şerefsizler.
telefon numaralarından biri 0212 998 41 50 'dir.
Biraz önce ofisimi kayseri'den bir avukat meslektaşın araması üzerine adımı kullanarak kayseri'de bazı insanların dolandırılmaya çalışıldığını öğrendim.yukarıda yazılı numaradan arayan şahıslar, genel sağlık hizmetlerine borcunuz var ödemezseniz bugün evinize hacize gelinecek vs. gibi tehditlerle kredi kartalarından para çekmeye çalışmışlar. yarın gerekli suç duyurusunda bulunulacak. herkesten ricamız şahsınız adına açılan icra takibi, dava vs. şeyler olduğu hususunda aranırsanız ilk olarak e-devlet kapısı üzerinden iddianın doğruluğunu kontrol edin akabinde sizi arayan avukatın adını barobirlik http://barobirlik.org.tr/ adresinden aratarak avukatın gerçek iletişim bilgilerine ulaşın, baronun adresinden edindiğiniz telefon numarasını arayıp, evvelce yapılan aramayı teyit edin.
bu zamanda herkes kolay yoldan para bulmanın yada çalmanın bir yolunu bulmuş gözüküyor. başına böyle bir durum gelen dolandırılan/dolandırılayazan her vatandaşın, gidip şikayette bulunması, bu tip durumların en azından artmasına mani olacaktır.
Henüz yüzünde sivilceleri yeni çıkmış anasi babasi ölsün isteyen ergenlerin haddini aşan, söylediğinde sonu nereye gidecek bilmediği cümleler, iddialar bu Sözlükte o kadar dolaşır olduki. Yöneticilerin gerçekten yazar alımında nüfus kağıdı fotokopisi ve ikametgah vasıtası ile Yaş kontrolü yapması talebinde bulunmak zorunda kaldık. Artık yeter ama gerçekten, hadsizligin kendini bilmezligindl de bir sınırı var.
Takvim gazetesinin haberine gore Fikret Orman'ın RVP çıkışından sonra Aziz Yıldırım kişisinin yaptığı açıklamadır.
"van persie'yi hayal edeceklerine ellerindeki demba ba'yı tutsalardı. van persie ile her konuda anlaştık. beşiktaş'a gitmesi söz konusu değil. beşiktaş kafamı kızdırmasın. bir tane daha adam alabiliriz. onu da beşiktaş'tan almayalım..."
Edep yahu diyorum. Türk futbolu kimlerim elinde gördükçe üzülüyorum,yazık.
Kaldıki bir taraftar olarakta cevap vermeden geri kalamayacağım. Sen Beşiktaştan Beşiktaş istemeden bir çöp dahi alamazsın senin paran bizden satın almaya yetmez.
Allah akıl fikir ihsan eylesin, akıl fikir sahibi fenerbahçe taraftarına da sabır.
Amsterdam central stationın hemen dibinde anadolu ezgileriyle dekore edilmiş, demleme çay bulabileceğiniz, kızılay sodası içebileceğiniz, nargileye ot basıp zencilerle karşılıklı geyip yapabileceğiniz, meksikalıları türk sanıp naber lan y.rrm diyebileceğiniz on numara tuhaf ve keyifli bir yer.
bull doga siz gene gidin, gitmeyin demiyorum ama amsterdama yolu düşen herkese tavsiyem muhakkak lost in amsterdama uğrasın.
bu arada mekan sahibi can abiye selam söyleyin o size amsterdamdan nasıl daha çok keyif alınırın ip uçlarını verecektir benden söylemesi.
kütahya'nın gediz belediye başkalığı binasına asılan tayyip erdoğan için yazılmış atatürk'ten kemal diye bahsedilen hadsiz, küstah bir pankarttır.
sen yorma bu bedeni
bu millet biliyor uğrunda kefen giyeni
takmıyoruz artık ne kemali ne güleni
biz bulduk sadece hak önünde eğileni
dik dur eğilme bütün dünya bilmeli
yeniden doğuyor osmanlı devleti.
nickini bizatihi benim arkadaşımdan çalan yazar. bu nicki uludağsözlükte görür görmez arkadaşımı arayıp dedim ki; lan sen bizim sözlükte yazar mı oldun be eşek o da bana dedi ki; yoooo *
sonradan anladık ki bu çocuğun yıllardır her türlü sanal alemde kullandığı ve dahi evvel zamanında manası ablasınca ekşi sözlüğe de yazgılanmış bu mahlas çalınmış.
Darren Aronofsky denilen adamı kim sever kim sevmez bilemem ama bir tarzı olduğu aşikar. black swanı açık söylemek gerekirse kodak tıyetırda ki arkadaşlar biraz abarttılar öyle oscarlık bir film değil ama iyi film denilebilir. aronofsky için noahı bir izleyin derim herif o filme bile kasvet psikolojik buhranlar katmış yani düşün daha cep telefonu bile yok adama karısı trip yapıyor. enteresan ne bileyim.
türk insanının acı tecrübeler neticesinde edindiği ve hatta genetik kodlarının arasına gizlediği, içselleştirdiği toplumsal milli dinamiğimiz.
25 yaşında biri olarak bu tecrübenin nasıl kazanıldığına tam olarak şahit olamasamda okuduklarımdan, gördüklerimden bunun nasıl var olduğunu biraz olsun hissedebiliyorum. yakın tarihten bir örnek vermek gerekirse gezi olaylarının patlak verdiği gece ve ertesi gün akşamı televizyonda olayları izlerken annem ve babamın yüzündeki korkuyu gördüm.
babamsa sürekli şöyle diyordu; kötü olacak kötü evlerine dönsünler daha kötüye gider iç savaş çıkar allah muhafaza bense sabah taksimde olduğumu bile söyleyemiyordum onların tedirginliğinden sebep ama bir yandan da kızıyordum babama ya saçmalama nolucak korkup kaçsın mı bu insanlar abartıyorsun savaş falan çıkmaz diye.
sonra sonra anladım onların korkusunun temelinde ne olduğunu sonra sonra.
kendi ismimi aradım bulamadım ancak bir dost sonunda can olan isimler demiş, biraz aradığımı buldum o sebeple zira bende mantıklı ismin sonuna can eklenip içine sıçılanlar kafilesindenim.
bununla alakalı naçizane tatsız bir anım var onu paylaşmak isterim müsadenizle; yıllardan tatsız bir yıl anlardansa daha tatsız gece saat 4 suları yağmurlu bir sonbahar sabaha doğrusunda, anlık bir gaflet ve belkide hıyanet neticesinde trafik kazası yapmak sureti ile bir tekelin içine girdim. indim arabadan kasko şirketini aradım çekici yollasınlar diye yeri tarif ettim kapattım. çekici biraz gecikince yeniden telefon açtım call centerda ki arkadaş hemen kontrol edip özel telefonundan dönüş yapıp beni bilgilendireceğini söyledi ve 2 dakika sonra aradı açtım telefonu ancak arkadaş benim telefonu açtığımın farkında olmadan
- abi adamın adı kerim can amk kerim cannnnnn, kerim can diye isim mi olur hiaaammınaaaa ya ahahahaha -diye arkadaşlarıyla konuşuyordu ama nasıl eğleniyorlar anlatamam yani ben arabayı ortadan ikiye ayırmış birazım bila sahip bir dükkanın içinde birazım dışarda gecenin dördünde perperişan bir vaziyetteyim, karşılaştığım sahneye bak hele hayvanın oğlu seni.
tabi bende dururmuyum dayanamadım yapıştırdım lafı yalnız canı kullanmıyorum istersen sana verim göten sokarsında böylece belki ağzınla gülersin diyerekten.
biraz fazla sert yapmış olabilirim ancak kanımca haketmişti.
hayal edilen aşk ya geçmiştedir ya gelecekte.
kimi insanlar en büyük aşklarını yaşamış tarihin tozlu sayfalarına yada realist bir pokemon gibi kutuya istiflemiş dolabın üstüne kaldırmıştır kimi ise gerçekten henüz hayalinde ki aşkı yaşamamıştır.
ikisininde farklı içsel fırtınaları vardır biri hayatı boyunca aşık olamamış bundan dert yanar kimisi hayatının aşkını kaybetmiş zamanında aşık olduğu insanın arkasından bakmaktadır hala. sanırım bana sorarsanız hayat boyu aşık olmadan mal gibin yaşamaktansa aşk acısı çekin daha güzel * .
son zamanlarda beni en çok etkileyen amerikan menşeli film. etkiledi gerçekten ama neden etkiledi derseniz konu mu süpersonik? hayır, mekanlar mı dehşetengiz no? ancak aslen pek sevmediğim tom hanks yardır allah yardır oynamış hani hakikaten oynamış film ne zaman başladı ne zaman bitti gergin gergin koltuğa iguana gibi yapışmaktan anlamadım.
Bu adamlar buraya neden geldi niçin geldi geldiler de gelmedik mi dediler bunlar bir takım uydurma laflar. ancak işin aslına bakacak olursak her geçen gün can sıkıcı bir hal almaya başlayacağı aşikar, zira her gün sokakta onlarcasına denk geliyorum sokakta uyuyanlar, ayakkabısız gezenler dilenenler elinde çocuk ailecek milletten 1 tl isteyenler mi dersin her tipi mevcut.
derdimiz insan ayırt etmek değil bilakis bu insanlara yazık edildiği vatan topraklarında huzurlarının çalınışıdır. bir takım büyük insanlar, yüksek yerlerde oturan tipler suriye'yi ateş alanına çevirdi kaçanlar oldu direnenler oldu peki suçlu kim türk halkı mı bizim yeterince derdimiz yokmuş gibi, kendi halkına sosyal, üniter devlet anlayışını tam anlamıyla yaşatmışsın gibi başka halklara kucak açmak bizim işimiz mi? eğer bu bizim işimiz olsa dahi hayrına yapıldığına inanmıyorum en çok içimi acıtan da işte tam olarak bu fransa da yaşayan başkalar cezayirlilerden türkiyede ki suriyelilerin ne farkı var yada fransadan bizim ne farkımız kaldı?
solcular değilde şu greenpeace ciler benden bir uzak dursun. o körpe beyinleri gelin para kazanıcaksınız diye kandıran gerizekalı kuruma sesleniyor ey emperyalistlerin köpeği senin o paralı nereye aktardığını artık cümle alem biliyor gdo ile savaşım neyi desteklediğini el altından bm nin avrupa birliğinin yardakçılığını yaptığını herkes biliyor. dolandırıcılıktan başka birşey değil yaptığınız. siz atom enerjisine hayır diyorsanız ben evet diyorum.
bu sözlerin üzerine aklıma atamin lafi geliyor savaş son caredir, savaş zaruri haller dışında cinayettir.
türkiyede ve suriyede savaşı destekleyen kesimin anlamak istemediği şudur ki Ortadoğu üzerinde Osmanlının yıkıldığı günden beri kurulmaya çalışılan bir sistem var ilber ortayli hocanın bir sözü var diyor ki yavuz Sultan selimin 2 yılda kontrol altina alip 500 yil hükmettigi topraklar bütün avrupa ve amerika tarafından 100 yildir kontrol altına alinmak istenip bu başarılamiyor ve bu emperyalist güçler emellerine ulaşmaya çalışıyorken olan orda yaşayan masum vatandaşlara oluyor. türkiye her ne kadar bugün kardeşlikten vesaireden bahsederse bahsetsin 100 yıldır orta doğuda emperyalistlerin ekmeğine yağ surmektedir. gene atamin bir lafını zikretmek gerekir ki Ortadoğu'yu emperyalist güçlerin oyunlarına kurban etmeyeceğiz.
Şimdi aranızda ki aklı selimlere soruyorum ortada kurulan bir oyun var bu oyunu kuran kim ?
yok artık ebenin amı ali sami. devletin kısıtlı imkanlarını hiçe sayarak fotoğraf mi cektiriyormus ulan koskaca 2 savaşla delik deşik olmuş milette iki tane fotograf mi sorun oldu artık bu nasıl bir saçmalık ulan. bos konuşan gördüm de böylesi çok nadir çıkıyor. kusura bakmayın ayar kaçtı biraz ama hakediliyor.
direnişe artık katılmıyorum çünkü ortada yaratılan yada hâlihazırda var olan bir kaos varsa bunun bir sonuca yönelik olarak oluşturulmuş olması gerekir zira aksini düşünürsek silindirde dönen fareden bir farkımız kalmayacak. direniyoruz evet ama neye direniyoruz istenilen akp gitsin mi gitmesin istediğimiz olsun mu hangisi ? peki akp giderse sen 70 milyonluk ülkende benim diye ortaya çıkan birini gördün mü Hayır sonuç filler tepisti gene cimenler ezildi. sen bir sisteme baş kaldiriyorsan yerine daha iyisini koyacağını taahüt etmelisin yıkıcam oylede kalacak değil. demokratik tam bağımsız Türkiye diye bağırırken sandıkta kaybedilen mücadeleyi vurduğun dipten sicrayarak gene sandıkta kazanmalisin vaad edip başarıya ulasmalisin. içinden çıkmadığımız direnişi kıran icses budur iste tomalar değil gazlar ilaçlı sular değil arkasında durduğun şeyi ayakta tutacak güçte bir idealin yok.
