Hayatta en pahalı şey huzur. Kimi huzuru hayatını idame ettirecek kadar parayla dahi sağlarken, kimi de sadece zengin ya da pahalı şeylere sahip olarak mutluluğa erişeceğine inanır Ve Böyle ergen ergen başlıklar açar. Öğrenicen çoçuumm öğrenicen! Sen öğrenmesen de hayat sana ne pahalı ne ucuz öğretecek…
Tam 14 aydır yazmamışım. Ve bunu biraz önce farkettim çünkü benim için çetin bir 14 aydı..
Edit: Profilimde çok gezen, çok bilir gibi birşey yazıyordu. Şimdi düz adam yazıyor .Yuhhh. Acımazsın sözlük!
Şu anda bir uykudan uyanıyorsun. Yanlış anlama tek bir konuda değil her konuda... Gerçeklerle yüzleşiyorsun. Hayatın acımasız tarafını da görüyorsun. Elbette canın yanacak ama unutma daha güçlü olanların, yeniden başlayanların geçtiği sürecin TAM ORTASINDASIN ŞU ANDA.
Korkma canın yansa da yürümeye devam et, yorulursan da dur ama şunu hiç bir zaman unutma. Yolun sonunda ışık var ve sen karanlık sandığın yolda, o ışığa doğru yürüyorsun ve bunu farkında bile değilsin, şimdilik...Tüm mücadelen bu yönde aslında. pes etsen de içindeki sen, asla pes etmeyecek.
Canı yanacak belki ama o içindeki sen, asla seni bırakmayacak. Küllerinden yeniden doğmanı ve yeniden daha güçlü, daha donanımlı olarak hayata başlamanı sağlayacak.
Twıtter’da tt olmuş, ne sebeple baktım, ölüm yıldönüymüş. iki kelam da biz edelim.
Son nefesine kadar Atatürk’e etmediği hakaret kalmadı, farklılık yaratır, başına taç takılır sandı belli ki...Oysaki başında bir deli hunisi vardı ve o huniyi sakladığı, her daim kafada olan fesi...
Açın açın kanal D’yi açın. Komedi falan değil, corona zamanı yatılı yarışma var. Şaka mısınız yaa siz!?
Bakanlar evde kalın diye tv de bangır bangır bağırırken, zaruri sebeplerimiz haricinde dışarıya çıkmazken, sağlık çalışanlarımız gecelerini gündüzlerine katıp, bizler için canlarını tehlikeye atarken hayırdır siz yaa!?
Her gün 1 şehir haftada 5 il gez, yer yataklarında dip dibe yat, aynı odada akşama kadar takıl, dip dibe yemek ye...Delirdiniz mi la siz!? Ben bu corona illeti yüzünden annemin ve babamın yanına haftalardır gidemiyorum.
Bu yarışmayı baz alıp önlemleri gevşetenler, cesaret alanlar sayesinde vaka sayıları yakında çoğalacaktır, ben diyeyim size.
Derhal yayından kaldırılmalı!
ne yani! bu kaltağın hayvanları katletmesini, yemesini sadece şizofren olmasına mı bağlayacağız. oldu olacak “akıl ve ruh hastaları hayvan kesebilir hatta yiyebilir”şeklinde yasa çıkarılsın, bu ve bunun gibiler 8 ay tedavi olup çıksın sonra da masumları katletmeye devam etsinler, öyle miii. Peki içlerindeki tedavisi mümkün olmayan canilik ne olacak!!!
Sempatikliğiyle gönülleri fetheden Cemal cam’ın şampiyon olduğunu anons ederken bile itici olabilen atletten bozma sunucumsu, yorumcu. Acun’un tv için yanlış seçimler de yapabildiğini gördük sayesinde. Daha çok şey söylerdim de, dua et Cemal can şampiyon oldu, moralim yerinde. Ekrana yakışmıyorsun, içimi bayıyorsun, nokta...
Motivasyonunuz yoktur, bir şey yapmaz istemezseniz, yapamayınca günlük rutin işleriniz bile birikir, kendinize tembel deyip durursunuz, motivasyonunuz daha çok düşer, daha çok şeyden elinizi ayağınızı çekersiniz, bu böyle sürer gider...
Korkunç bir kısır döngüye girerseniz.
iyisi mi, atın şu tozları üstünüzden, pandemi bile bitti (en azından şimdilik) sadece bu bile dışarıya çıkmak, güneşe bakmak için bir sebep.
Yaşayın, yaşamınızın tadına varın ve başarın. Hayat çok kısa...
Maskeleri atan, sosyal mesafeyi ihlal eden, Coronayı bitmiş sayan, sokaklarda bayram havası yaşayan anormal davranışlı insanların yaşadığı sürece hala nasıl normal deniyor.
Şaka gibi yazarcıktır. Ahahaha! Neymiş efendim ben açılan başlığı tekrar açıyormuşum? Aaaaa! öyle mi ben de bilmiyordum, sadece sen sevin diye açmıştım, oldu mu canım. Yahu kardeşim sen neyin derdindesin? Sabah sabah sürpriz yumurta mısın ya da karantina başına vuranlardan mısın, belli ki işşizsin zira benim gibi aylardır yoğunluktan tek entry girecek kadar home office çalışsaydın zaten önüne gelene dil uzatmaya vakit bulamazdın!
Bu arada unutmadan hayvan haklarında olduğum için vurgu yapmak adına, caninin ismini duyurmak adına tamamiyle bilinçli şekilde ve farklı kelimelerle açıyorum başlığı ya da keyfi açıyorum sana ne! SAna neee! sen kimsin? Git başka yerde tatmin et kendini! bana ısrarla kafayı yemiş gibi üstüste mesaj at sonra da ayyyy efendim, ben insan gibi hatırlattım de. Yaa ama kıyamam yaa! istersen bir psıkıyatr önerebilirim.
Tavsiyem benle yarışma... ağlatırım. burası instagram değil hatırlatırım. Benim hayvanlarla ilgili entrylerim saatte 35 bin tık almış, sen kiminle dans ediyorsun hayırdır? Hayvan hakları benim bam telimdir, bilesin. Köyde senin gibilere kasap et, hayvan can derdinde derler haberin olsun! sınıfın Çalışkan ama aptal ve de gammazcı öğrencisini oynayacağına sen git kumda oyna ama az ötede oyna! Hadi yavrum sağdan, sağdan...
Ozan Öztürk denilen bu caniye verilen ev hapsi ceza değil bilakis ödüldür zira şu anda hepimizin içinde bulunduğu karantina durumudur. Maslak lastikçide çalışan bu iblis, kendisini rahatsız ediyor gerekçesiyle patronunun dünya tatlısı yavru köpeğini vahşice katletmiştir. Yüreği
kaldırabilecek cesarette olanlar, bebeğin sertçe taşa vurulma anını ve can verirken nasıl inlediğini yue tube üzerinden izleyebilirler.
Ben ki hayatta bela okumam o yüzden Ramazanda dahi şunu diliyorum ki: ALLAH seni kahretsin orospu çoçuğu! Umarım devlet büyüklerimiz tez zamanda hak ettiğin cezayı almamı sağlarlar. Aminnnn...
Alican’ın ahtapotu az pişmiş, biz de yedik. Şuna Cemre’yi şampiyon yapmak için bahane arıyorduk desenize.
Edit: Mutfaktan mis gibi torpil kokusu geliyor.
Acun’ un konuk olduğu bölümde, boşluğuna gelip “ben iki elimle bile zor salata yapıyorum, tek elimle nasıl yapayım “gibi talihsiz açıklama yapmıştı. ama sonra ne olduysa anasını satayım, kadın oldu GORDON RAMSAY. Reçeteler önceden veriliyor nasıl olsa. Yürü be Güzide, kim tutar seni. danilo ya da mehmet şef’i eler, seneye jüri de olursun sen.
Apartmanımızdaki bütün başörtülüler ve mutaassıp aileler kendisinin kazanmasını istiyor. “Ama, teyzeciğim bak Batuhan ne kadar tecrübeli, ama teyzeciğim bak Alican profesyonel mutfakçı...” falan diyorum. Sonuç, Tınnnn.” Boşver kızım yeteneği, tecrübeyi, guzıde’nın eli lezzetli” diyorlar. Senin ananında mı eli lezzetli diycem, vallahi hakaret değil, iltifat sayılır. Keşke elleri daha lezzetli analarımız girseydi yarışmaya. Anlayacağınız yarışmada Gordon Ramsay olsa umurlarında değil, Güzide kazansın istiyorlar. Güzide’nin ekrandan yemeklerin tadını alan ( görebilen) fanları var anlayacağınız.
Noluyoruz ya, bir kendinize gelin, parti seçmiyoruz, masterchef seçiyoruz, alooo, ne ara siyasi görüşlerimize geldi konu?
Edit: Yarası olanlar eksilemeye başlamış. Ohhh! Mesajlar yerine gitmiş, siz eksiledikçe yağlarım eriyor, ohhh! Sefam olsun.
başarılı kadın hatta kadından ziyade liseli bir genç kız enerjisi var yüzünde, gülüşünde... Madalyonun ters tarafı ise çekici değil, seksi hiç değil, biraz da soğuk, eksik bir şeyler var adlandıramadığımız...Murat Boz’ u bir ömür boyu bağlayacak bir kadın değil.
O yüzden, evlenmiyorlar, yine ayrıldılar, yine barıştılar haberleri bizi daha çook bunaltacak, hatta öyle bunaltacak ki buralara kaçıp entry gireceğiz,
Adam istemez, kadın terketmez. Aslı, biraz gururlu ol be kızım. adam senle evlenmek istemiyorsa bas git Allah aşkına, git de hem sen hem biz rahat edelim.
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar mı bilemem ama fukara tipli Güzide’nin milyon dolarlık villası ve parası diğer yarışmacıların alınterini harcar!
Edit: Artık elenmesi dileğiyle...
ölmüş bir kızın son günlerindeki o eşsiz mücadelesini görmezden gelerek ve “ne yani bu ilk kanser vakası mı” diyerek ne kadar sığ insan olduğunuzu bir kez daha gösterdiğiniz, sefil sözlük yazarları sizi. iğrençsiniz siz bee! allahım korusun sizin gibi çöplerden herkesi...
Asla Neslican’ ın kesilen bacağına bakarak “vahh! canım çok yazık” gibi laflar etnedim zira biliyordum ki o hiç bir zaman acınacak halde olmadı. Çünkü o, güzel yüzü, güzel yüreğiyle kalbimize dokunmuş bir melekti ve Eminim ki cennetin en güzel yerinden dünyaya bakıp gülümsüyordur.
Dün yine gündeme gelince bu sefer okumaya cesaret edebilirim belki dedim fakat o malum çirkin sayfaya gelince, bir kaç satır okuyup, önce tek gözümü kapattım sonra telefonu elimden attım. Yazar Abdullah Şevki sen nasıl bir hastasın acaba ya! Bebeklere hallenen insan kılıklı iblisin, ruh halini anlat, pis dürtüleri kendin yaşıyormuş gibi okuyucuya geçir, sonra da adına sanat de.
En kötüsü de, okuyabildiğim kadarıyla bebek ölüyordu. Kafamda deli deli sorular. bu hikâye gerçek mi? Gerçekten bu masum melekler, pedofili sapıklar yüzünden böyle mi ölüyor? Haa! Bu arada, yazar kitapta bu tarz cümleler etmiyor, okumayanlara söyleyeyim. Hatta pedofili sapığın ağzından bebek umurumda değil, yeter ki ben işime bakayım gibi laflar ediyor. Bu yazarın da, bu yayınevinin de. ALLAH topunun belasını versin!
Çocuksunuz...Anneniz, baba dediğiniz mahlukattan aldığı bıçak darbeleriyle, kanlar içinde son kez size bakarak “ölmek istemiyorum”diyor.
Annesiniz... Çoçuğunuz, koca dediğiniz iblisten aldığınız darbelerle, kanlar içinde kalan bedeninize, gözlerinize son kez bakıp “ölme anne” diyor.
Empati yapılamayacak kadar acı olan bu vahşeti, izlemeye dahi cesaret edemedim ve sanırım edemeyeceğim... #Kadıncinayetleribitsin#
suç onda değil, onu takip edenlerde. sen hala takibi birakmazsan o da özür dileyecek yüzü, arsızlığı bulur kendinde.
istemeyerek de olsa bir hata yapmışsın, bir kere delikanlı ol, çek git, özrünü yine dile.
ama olur mu, o daha milyonlar kazanacak, sahnelere çıkacak, dün özür bekleyenler bugün onu alkışlayacak...
Pipiler fora!
Özürler sonra?
Hadi geçmiş ola,
Çıkma karşımıza bir daha!
Bu katliamı yapan ya da onaylayan insan müsveddeleri! Kötüsünüz, iliklerinize kadar kötüsünüz...
Yeryüzünde yaşamayı hak eden canlıların sadece insanlar olmadığını, bilmeyecek kadar cahilsiniz...
Medeniyetin, sokak hayvanlarından tiksinmekten geçtiğini zannedecek kadar ilkelsiniz...
Sevmediğiniz her canlının, ölmesini kurtuluşunuz görecek kadar canisiniz...
başka insanların çiçeği, böceği, hayvanları sevmesini hazmedemeyerek kadar zavallısınız...
Tek derdi karınlarını doyurmak olan o masumlara, içtikleri yağmur suyunu, yedikleri kuru ekmeği, yattıkları soğuk taşları, teneffüs ettikleri oksijeni dahi çok görecek kadar ve onların yanında, hayvan olma şerefine Nail olamayacak kadar zalimsiniz...
...Çünkü siz iliklerinize kadar kötüsünüz...
Cinsel istismar ve tecavüz yokmuş. cani ya da caniler tarafından günlerce aç bırakılmış. minicik bedeni bir dilim ekmeği bile bulamayınca da, melek olup uçup gitmiş bu dünyadan...
Kahretsin! bu lanet dünya Gül yüzlü, güneş yüzlü çocukların günahına giren sapıklarla, cellatlarla, sadistlerle dolu bir yer artık.
Daha kaç çocuk yanacak, daha kaç ailenin evine ateş düşecek! Nasıl soğuyacak içimiz!
Daha ne kadar aciz hissedeceğiz kendimizi! Minicik melekleri, insan görünümlü iblislerin elinden kurtaramayacak mıyız! EĞer öyleyse, kopsun kıyamet...
Üç dakika mı? Çok fazla kalmış. ne işiniz var o kalabalıkta, o kuyrukta. Bu kremler her yerde satılıyor. Haa! illaki ucuza iyi bir marka mı arıyorsunuz. Değmez yaa değmez! o kuyrukta yer yer görülen kezbanlarla, kavga edenleri görmeye değmez. Gidip yüzünüze vazelin sürün daha iyi. üstelik Kremden daha az para harcayarak ve o mahşer alanı gratistes e girmeyerek çok daha şık ve pahalı davranmış olursunuz zira ürünlerin yüzde elli indirim günlerinde hanımefendiliğin yüzde yüz indiği tespit edilmiştir.
Dün haberi ilk duyduğumda kanım dondu. En azından ağlamayayım diye, kafaya deli gibi günlerce takmayayım diye, videoyu izlemeyeceğim diye kendi kendime söz verdim. izlemedim, izleyemedim fakat yavru kedinin ne kadar acı çektiği aklıma gelince, benim canım yandı sanki ve bu kadın halimle öyle küfürler ettim, öyle beddualar okudum ki...
Ben bir hayvan severim, ben bir kedi annesiyim, ben kendi kedilerine balık verirken, diğer sokak kedilerini de balkonlarında toplayan bir anne babanın kızıyım, ben kar yağdığında yavru sokak hayvanları donarak ölmesin diye onları apartmanın sığınağına götürmeye çalışırken, minikleri kurtarıp, buzlaşmış yolda kayarak kendini sakatlayan, daha fazla hayvana yardım edemeyen bir beceriksizim. ben çevre yolunda 100 km hızla giderken arabamın altına atlayan kediyi kucaklayıp, hüngür sümük veterinere götürüp, öldüğü zaman saçımı, başımı yolan, keşke bugün evden çıkmasaydım diye kendine beddualar okuyan bir kadınım.
Biliyor musunuz, Ömrüm boyunca kedi, köpek sevmeyenleri anlamaya çalıştım da, onların önünden mamalarını, sularını alıp fırlatanları, çöpe dökenleri hiç bir zaman anlayamadım, Yaptıklarına Akıl sır erdiremedim! Bu insanlara göre yeryüzünde yaşamayı hak eden tek canlılar kendi türleri midir acaba!
Gelelim hayvanlara işkence eden, onların öldüren insanlara. Çok özür diliyorum, yanlış kelime kullandım! bunlar insan mı yahuu! Bunlar ( kusura bakmayın yine başlıyorum ) cibilliyetsiz, katıksız, bilmem neyin çocukları! lafım onları doğuran analara değil elbette, eminim ki onlar da bu oksijen israfı canavarları, şeytanın bile korkup kaçacağı iblisleri dünyaya getirdikleri için bin pişmandırlar.
Yarım saat önce haberleri okurken uykusuzluktan içi geçen, göz kapakları hunharca düşen ben, baktım bu psikopat katil salıverilmiş, oldum cin gibi,günlerce uyumuş gibi, geldiler yine bana gece gece.
Devlet büyüklerimiz, bakanlarımız yalvarıyorum size. o küçücük kedi ölürken dile gelse vurma bana! canım çok acıyor! bırak yaşayayım! annem akşam sütünü vermek için beni arıyordur! bırak yanına gideyim! bu gece de annemin koynunda uyuyayım diye yalvarırdı yaaa!! işte ben ondan daha çok yalvarıyorum, tabir-i caizse hayvan gibi yalvarıyorum, elinizi, ayağınızı öpeyim, şu hayvanlara şiddet, işkence konusundaki cezai yaptırımları gözden geçirin ne olursunuz! Şu herif mala zarar vermek suçundan diğerleri gibi 200 lira cezayla mı kurtulacak şimdi? Hadi diyelim olay sosyal medyada yankı uyandırdığı için bir tık daha fazlasını alacak, ya! duyulmayanlar? görüntülenmeyenler? bu kadar yankı yaratmayalar? mesela Beyoğlu'nun arka sokaklarında kediyi önce sevip sonra bıçaklayanlar... Ne olacak şimdi? Ben bu canilerle aynı havayı mı soluyacağım? onlarla aynı markete gidip, aynı raftan alışveriş edip, aynı sokakta mı yürüyeceğim? Bu adam aynı şiddeti yarın öbür gün eşine, dostuna, çocuklara, uygulamayacak mı? Unutmayın, Amerika da yapılan araştırmalara göre seni katillerin yüzde sekseni öncelikle hayvanlara işkence edip daha sonraları insan katlediyormuş!
Son sözüm şudur ki arkadaşlar, baktım kanunlar değişmiyor, terk-i diyar eyleyeceğim.
Edit: Sürç-i lisan ettiysek affola zira gecenin dördünde uykulu, okumadan yazdığım, son cümlesini bile uyanınca tamamladığım bir entry.
Bu halk seni yüzündeki maskeyle hak etmediğin yere çıkarmışsa, o maske düştüğü zaman da hak ettiğin yere indirmesini bilir Nurella efendi. Her bir şehidimizin tek damla kanı bir araya gelse kan deryasına dönüşmeye yeter artar bile fakat sen orada boğulmayı bile hak edemeyecek kadar kirli ve haysiyetsiz birisin. Şehit ailelerimizin gözyaşları ve sana attığımız tükürüklerden oluşan azgın dalgalarla boğuştuktan sonra karaya çıkıp, ülkeyi terk etmeni diliyorum zira bu saatten sonra seni ne basın danışmanların, ne avukatların, ne de laf cambazlığın kurtarabilecek...
edit: Niyahet şehit ailelerine özür geldi. Elbette Nurella efendiye yakışır şekilde, geç kalınmış ve samimiyet konusunda anlam ve değerini yitirmiş bir özür...