üçüncü sayfa haberleri okuyup memleketindeki tüm insanları seri katil, tecavüzcü, dolandırıcı sanan ve geride kalan güzel, masum, umut dolu çoğunluğu görmezden gelen insanların içinde bulunduğu durum.
hayatın ta kendisidir. bazen bir yanlış tüm doğruları götürüyor maalesef. bazen çok büyük işler başarıyorsunuz ama yaptığınız ufak bir yanlış tüm doğruların önüne geçebiliyor. ayrıca bu saçmalamam ve konunun dışına çıkmamla ilgili;
(bkz: gece olunca değişen insan psikolojisi)
hayatınızın akışı belirleyecek bir konuşma öncesi alkol almak ve potansiyel lakayık tavırlar sergilemeyi göze almak. bazen aşırı umursamanın getirdiği korkaklığın bazense umursamazlığın göstergesi.
kafaya takılan küçük ayrıntıları ortadan kaldırmak, cesaretlenmek için iyi bir yöntem. ancak 50 promili aşmamak gerekir. o anki heyecanı tamamen silip atacak herhangi bir hamledir, aslında bu bakımdan oldukça gereksizdir. o an için çok zor bir an olsa bile yıllar sonra düşündüğünüzde, sevgilinize açılma anınız, belki de hayatınızın en güzel anılarından biri olacaktır. ne de olsa hayat küçük heyecanlarımızdır. bu ve benzer heyecanlar kolay bulunmaz, keyfini çıkarmak ve alkolle zehir etmemek en uygunudur kanımca.
tıpkı trainspotting filminde mark renton'ın kafası güzelken duyduğu şarkıdaki gibi, gözü bazen mavi, bazen yeşil, bazen ise gri(!) olan yakışıklı iskoç aktör.
bazen yaşadığınız sosyal problemlerden kaynaklanan sıkıntılarınızı dindirmek, düşünmeye ve toparlanmaya zaman sağlamak açısından faydalı olabilir. ancak unutulmamalıdır ki her şeyin fazlası zarar.
yıllar önce titan quest immortal throne adında bir expansion çıkarmış harika oyun. mitoloji ağırlıklı diablo diyebiliriz. diablo 3'ü beklerken idare edilesi.
çiftleşme yaşına gelmesi yaklaşık 10-15 yıl alan yaşayan fosil. kertenkele görünümlü yaşayan dinozor. kıymeti bilinmeyen ve nu kadar tuhaf özellikleri olmasına karşın bir baykuş kadar bile bilinmeyen canlı.
aşık olmanın en elverişli modu. çünkü aşık olmak için beklendiğinde ya da herhangi bir arayış içinde olunduğunuzda yanlış kişilere bağlanıp, hissettiklerinizi kendi kendinize büyütmeniz olası. ancak durup dururken aşık olmak yanılma payını azaltıyor sanki. tıpkı en büyük sürprizlerin beklenmeyen bir anda gelmesi gerçeği gibi.
uğraş vermeden ele geçen şeylerin sırf tesadüf sonucu olduğu için daha kıymetli olması durumu. aldığınız maaşın onda biri kadar bir iddaa kuponunuz tuttuğunda daha mutlu olmanız gibi.
fırından ekmek çaldığı için yıllarca hapis yatan çocukların olduğu bir ülkede, 29 teröristin herhangi bir ceza almaması ve diplomatik bir saçmalığa alet edilmesi durumu.
"belli ki o benim onu önemsediğim kadar önemsemiyor beni" şeklinde pesimist düşüncelere iten olay. kişi hasta olmasına rağmen aşık olduğu insanı görmek için okula gelir, ancak sevdiceği okula gelmediğinde hissettiği şey tam bir hayalkırıklığıdır.
vapurda karşınızda oturan kişiye aşık olmaktır. aşık olduğunu sanmaktır. hayalinizde kurduğunuz, şekillendirdiğiniz insanı toplu taşıma aracında görmek ve dakikalarla ölçülecek kadar kısa sürede bağlanmaktır. ancak geçicidir. yarım saat sonra vapur iskeleye yanaşır. karşınızdaki insan henüz kapılar açılmadan aceleyle yerinden kalkar. siz bir sonra ki "ilk görüşte aşk" tecrübesine(yaklaşık üç saat sonrasına) kadar hep bu kişiyi hayal edersiniz.