moderator kalmamı istese de ben artık bu kalitesiz ve bayağı insanların bulunduğu sözlükte daha fazla yazarlık yapmak istemiyorum, hesap silinmese de dert değil, benim için bu sözlük bu akşam bitiyor, daha da uluya gelmem.
denemedim fakat en yakın zamanda gerçekleştireceğim. bence normal çaydan pek farkı olmaz, belki şeftali ve limonun etkisi biraz hissedilebilir o kadar.
birazdan ayarlardan bu özelliği kapatarak bu ızdırabıma son vereceğim, tüm gereksiz,kalitesiz ve bayağı insanlar uzaklaşarak bozulan sinir sistemimi yenileyeceğim.
adios
ıssız bir gecede ormanda aylak aylak dolaşırken rastladığım ışık süzmesi oldu benim için, her ne kadar uzakta da olsa kendini hissettirmeyi başardı. kararsızlığıma karar oldu, umutsuzluğuma da umut.
ve üstelik hangi yoldan gitmem gerektiğini de gösterdi ve o yolda benim yanımda oldu , bir nevi karanlık duygularımı aydınlatıp beni yüreklendirdi.
bazen güldürdü bazen de şaşırttı benim gibi bir insana katlanmak kolay değildi çünkü, o zoru başardı.
sürprizlerle dolu , bol maceralı bir adaya düştük umarım sıkılmadan çıkış yolunu bulabiliriz.
son zamanlarda sözlükte gördüğüm başlıklardan sonra yaşadığım durum.
Isteyen istediğine inansın,insanların inancına burnunuzu sokmayı bırakın lütfen, saygı duyup haraket etmemek çok mu imkansız. görüyorum,küfürler hakaretler, bir olayı tüm dine mal etmeler, çok çirkin şeyler bunlar arkadaşlar, hayır yapınca elinize ne geçiyor kin ve nefretten başka.
Ayrı inanca sahip olabiliriz ama benim inancıma saygı gösterip anlayışla karşılayan farklı görüşlere sahip olduğum tüm arkadaşlarımı tek tek seviyor ve saygı duyuyorum bence siz de deneyin, zor değil.
ya geliyor bir de yatağımın dibine örüyor ağı, sabahları günaydın dan geceleri iyi gecelere kadar görüyorum namussuzu, ya görseniz bir de nasıl çekiniyor anlatamam böyle dibe dibe kaçıyor, gözlerini devirip belertip bana bakıyor diyorum oğlum gel bak ikimize de yer var yok, illa köşelerde sürüncekmiş, yemek veriyorum istemiyor , arada bakıyorum benim görmediği düşünerek pizza cips kırıntılarını hunlarca yiyor kazara göz göze gelsek bir hafta ortalıktan kayboluyor, hayır bu çocuk niye böyle hiç bilmiyorum,
psikolojik destek alması şart oldu çünkü.
bugün okul game of thrones setini aratmadı, bir an etrafdan white walkers gelip saldıracak sandım fakat yanıma yaklaşan golden köpeği bile beyaz kurt sandım o denli bir kar fırtınasına tanık olduk, fakülteyi hiç göremiyorum zaten ezbere gittim, nasıl oraya vardım hala şaşırmaktayım, ve sınavdan sonra yarım saat otobüs beklemek de cabası. bir an ağlayacaktım ben böyle fırtına böyle soğuk görmedim bir de otobüse sığmamak var tabi, inat ettim bineceğim ulan ben yedirtmem sıramı dedim, az daha şoförün kucağına oturuyordum, bol maceralı, bol ekşınlı bir gün daha geçirdim efenim.
insan bu manzaralara da şahit olunca doğuda öğretmen olma fikrinden iyice uzaklaşıyor, tövbe anam tövbe.
bu durum kişinin taktığı başörtüsüyle değil kişinin içindeki iman gücünün eksikliğinden kaynaklıdır.
ne saçma düşünceler silsilesi yahu,kapalı kız yobaz, gösterişci, açık kız laik, açık fikirli ya da açık kız namussuz kapalı kız melek, ya sen böyle yargılara varabiliyorsan hala bilişsel gelişimini tamamlayamamışsın demektir.
okudukça sinirleniyorum gerçek anlamda, bıkmadınız mı yahu başörtülü insanlara laf uzatmaktan, yeter artık.
ayrıca burda yazar çizersiniz, yetmedi sosyal medya hesaplarınızda bu görüşlerinizi savunursunuz ama gerçek hayatta ;
yüze gülmeler, hayli iltifatlar, siz çok farklısınızlar, siz high class sınız demeler falan.
yapmayın yani komik oluyor, madem böyle düşünüyorsun yüzüme gelip de beni övme o zaman, ne düşünüyorsanız arkasında durun bari, hani siz çok dürüstsünüz mükemmel ahlakınız var ya (!) gösterin o zaman, gösterin de utandırın beni ama sizde o yürekte karakterde yok maalesef. ben arkasından saydığım hiçbir insanın yüzüne gülecek kadar da aşağılık olmadım.
1- 12 angry men
2- shawsank Redemption
3- phycho
4- Casablanca
5- the prestige
6- 12 years as a slave
7- the pianist
8- stay
9- gran torino
10- slamdog Millionaire.
ulu orta küfür etmez, belli bir duruşu olur ama asla kaba olmaz, dürüst olur bir kere sonunun kötü olacağını bilse de doğruyu söylemekte tereddüt etmez.sözünün eri olur, yapamayacağı şeyin sözünü vermez, verdiyse de o sözü tutmanın yolunu mutlaka bulur.hayatta bir amacı olur ve onun için çabalar, kendisinin farkında olur ama her şeyden önemlisi tek bir kadına ait olmayı başarır.
-kira, fatura ödemeleri
-yemekten sonra sofrayı kaldırmak yerine iki saat bekletmek
-iki hafta biriktirilen bulaşıkları kimin yıkayacağı
-tuvaleti kimin yıkayacağı
-final haftası gerginliğinde yemek yapamamak , sürekli dışarıdan yemek söyleyerek olan parayı idare edememek.
ama insanı en çok soğutan
-final haftası gelen misafirler
dün geldiler bize iki kişi, biri zaten bir haftadır bizdeydi yeni gitti, dün de akşam uğramaya gelmiş yine. iyi hoş seviyorum ikisini de final haftasındayız arkadaş iki haftalık bulaşığı daha yeni yıkamışım zaten, yedik içtik ihale yine bize kaldım, sabah uyandım temiz çatal, bardak kalmamış, ya vallahi çıldırcam sonunda, dün de zaten onlar evde biraz durup çıkacaklardı, biz de sinemaya gittik bizim ekiple bunlar ışığı açık bırakmışlar eşyalar ortalıkta, insan gerçekten çıldırıyor, az dikkat yani, az dikkat.
zaten sınav stresi var üstümde bu aralar fazlasıyla, her şey gözüme batıyor artık, yakında geçer diye umuyorum.
mahsun kırmızıgül ün yazıp yönettiği 1960' lı yıllarda darbe döneminde türkiye'nin doğusunda yaşanılan sıkıntıları anlatan film.
az önce geldim filmden ve hemen düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizlerle.
açıkçası bu kadarını beklemiyordum gerçekten muazzamdı öykünün işlenişi, oyuncu seçimleri, kamera açıları diyecek söz yok. ben bir ara terrence malick' in objektifinden izliyorum sandım filmi bu kadar olur, görsel şölen vardı yahu, tablo gibiydi tablo.
hele başrol seçimine hayran kaldım mert turak gibi az tanınan ekranlarda fazla görünmeyen birini seçmek ilginç ama çok doğru seçim olmuş, böyle bir oyunculuk yok ödüllük ödüllük yahu.
bizim filmler imdb top 250 yer alamaz mı, alır işte böyle filmler sayesinde alabiliriz yerimizi o listede bu filmin black tan neyi eksik mesela soruyorum kendime yok arkadaş ne eksiği ama arkamızda amerika nın desteği yok tabi daha çokca sene alamayız yerimizi o listede.
mahsun un filmleri benim türk sinemasına olan önyargılarımı yıkıyor ne diyelim, devam etsin, yolu açık olsun.
birçok insan alay eder, dalga geçer, hor görür, cahil der, ya başbakandan,fethullah gülen den ya da ailesinden
öğreniyorlar der.bilmezler ki içten gelen bir şey olduğunu çünkü hiç hissetmemişlerdir yazık onlara.
benim merakım, ilgim çocukluktan başlamıştı.uhrevi rüyalar görürdüm hep anlam veremezdim gider babama sorardım babam da sonradan değişen hakla sonradan tanışan biri olduğu için çok araştırmış bu konularda da benim için bilge olmuştur hep, bu yüzden de beni rahatlatacak şekilde cevaplardı sorularımı.
sanılanın aksine baskıcı değil dindar insanlar babam istemediğim şeyler için zorlamazdı beni.camiye gitmezdim sorgulamazdı dayatmazdı git diye onun yerine ben kendim öğrendim her şeyi kimsenin itelemesi olmadan çünkü derin aşk duyuyordum allah'a karşı nasıl öğrenmem. her yeni şey yeni bir heyecan demekti benim için.
sanılanın aksine cahil insanlar değiliz biz.bir şeye körü körüne de inanmayız bizim kadar okudunuz mu hiç işinize gelince açıp baktığınız belli sureler değil baştan sona okudunuz mu hiç? gerçekten hissederek? ya da mealini kaç kez okudunuz soruyorum sizlere? biz ise okuyoruz hem de çok unutuyoruz sayısını.gerçekten hissediyoruz istiyoruz çünkü duyduğumuz sevgi istiyor aslında.ben üzülüyorum sizin için bu sevgiyi henüz tatmadığınız için umarım en kısa zamanda siz de tanışırsınız bu mükemmel sevgiyle ama arkadaşlar aklım tek bir şeyi almıyor ben sizin için üzülürken sırf ben allah'ı seviyorum diye nasıl sizin düşmanınız oluyorum?allah'ı sevmek ne zaman suç oldu ki?bu kininiz öfkeniz niye? yazık yine üzülüyorum ama bu sefer kendime...
tesettür yasaklansın kampanyasıyla hiçbir farklı olmayan beyanat, ha içerik olarak değil tabi destekleyen zihniyetten bahsediyorum.
okudukça kendimi gülmekten alamıyorum ya o beyinle siz bu yaşa kadar nasıl gelmişsiniz hayret, gerçek anlamda sizden ve düşüncelerinizden de tiksiniyorum.
ülkeyi terk etmek için güzel sebepler oluşturuyorsunuz, bravo.
lise döneminde daimi misafirim olan karabasanlar, görüntü yok ama fiziksel müdahale ediyorlar, yorgan çekme, ayağı sıkma gibi ya da kulağıma ismimi fısıldarlarıdı.
geçen sene yine karabasanlı bir rüyadan uyandığımda oda arkadaşımın yatağının kenarında böyle azrail tasvirlerine uygun bir varlık görmüştüm.
allah fazlasından korusun.
not: gece gece de kim uplıyor yahu bu başlıkları, korkuyorum.