söylemleri ile eylemleri birbirini tutmayan politikacı. sürekli barış ve kardeşlik mesajı vereceksin ama ofisinden molotof kokteyller çıkacak. bildiğin savaşa hazırlık yapmış adam.
biz akp'ye oy vermeyenlerin acilen vazgeçmesi gereken söylemdir. şimdi direk kafadan eksi oy verecek olan arkadaşlar için baştan belirteyim akp'ye de başındaki adama da nefretim dünyalar kadardır. ama bir de gerçekler var. şeytanın avukatlığını yapmak zorundayım. bu siyaset işi işte akp'ye oy veren yüzde 50 cahil halk, beyni yıkanmış halk denebilecek kadar basit bir iş değildir. bu kadar basite indirgemek ise cahilliğin ta kendisidir. zaten yıllardır chp, bu ötekileştirme politikası yüzünden şuanda bu durumdadır. chp'li ve mhp'li sen, ben, o kısaca akp yönetiminden hoşnut olmayan herkesin şapkalarını önüne alıp düşünmesi lazım. bir yanda büskivit isteyen çocuklar diyen bir genel başkan, diğer yanda artık çocuklar bilgisayar istiyor i-pad istiyor diyen bir genel başkan, bir yanda 90ların söylemi ile çıkıp size şu kadar maaş, şuna bu kadar mazot diyen bir genel başkan, diğer yandan yapar yapamaz, çevre felaketi olur olmaz (sonuna kadar karşı olduğum bir proje) istanbul'a boğaz açıcam diyen bir genel başkan, bir yanda ocaklarından dışarı çıkmayan bir örgüt, diğer yanda köy köy dolaşan bir örgüt, bir yanda snop takılan nişantaşı bebek hattı gidip gelen, facebook'tan öteye geçemeyen bir örgüt, diğer yanda varoşları, gecekondu mahallerini kapı kapı dolaşan bir örgüt. bir yanda ekibine tümü ile hakim bir genel başkan, diğer yanda her anı sallatında olan genel başkanlar. bir yanda insanı neşelendiren ileriye umutlu bakmasını sağlayan reklamlar, diğer yanda adamın içini karartan, kendini izlettirmeyen reklamlar. bu liste çok uzar gider. kısacası karşı taraf siyaset adına reklam adına kendini pazarlama adına ne kadar doğru iş yapıyorsa, karşı taraf o kadar yanlış iş yapıyor. biz akp'ye gönül vermeyenler oturup uzun uzun düşünmeli, sürekli cahiller, aptallar diye işi bu kadar basite indirgememeliyiz. yoksa 4 yıl sonra bizi çok daha büyük bir hüsran bekliyor.
edit: hala bu dediklerimi anlamayıp eksileyen arkadaşları gördükçe, cidden üzülüyorum bu ülkenin geleceği adına. şimdiden geçmiş olsun bize, bu cahil halk! 4 sene sonra %70 ile getirir akp'yi başımıza.
şu son dönemde sözlükte had safhaya ulaşmış olan eylemdir. ulan illaki hepimizin farklı görüşleri, fikir ve düşünceleri olacaktır, başlıklar açılacak, karşıt görüşler olacak, tartışmalar yapılacak hatta karşı tarafı sinirlendirecek söylemler pek tabii olacaktır. zaten olması gereken de budur, insanın doğasında da bu vardır. ama sözlükte öyle başlıklar açılıyor ki akıllara ziyan, hani birbirimizi küçük düşürmek için itham ettiğimiz liseli ergen gelip görse bu başlıkları hepimize kıçıyla güler, iş iyiden iyiye ilkokul seviyesine düştü. arada bende bu akıma katılmadım mı! kesinlikle katıldım ama bu nedir aga, az kendinize gelin lan, şu başlıkların hali nedir böyle;
bu liste uzar gider... ulan az daha yaratıcı olun, bir başlık açın ki az biraz mantığı olsun, karşıt görüşteki adamda bile bir etki bıraksın, beyin denen organınızı az ciddiye alın lan.
kemal, ahmet, mehmet gibi bir ismin ülkeyi yönetmesi gibi bir şeydir. tamam ulan bende kendisini hiç sevmemde işi bu kadarda ilkokul seviyesine çekmeyin.
sadece kuru gürültüden ibaret olan, kendi tribünlerinde sefa reis diye tempo tutarak fenerbahçe amigosuna yaranmaya çalışan, sürekli kendilerine bir kardeş bir düşman bulma gayreti içinde olan, kendilerini nimetten sayıp beşiktaş'a akılları sıra savaş açan, beşiktaş üzerinden reklam yapmaya çalışan, boş beleş, ziyan bir taraftar grubu.
not: şu sürekli kendinize dost taraftar grubu, kardeş taraftar grubu bulma olayından da bir vazgeçin artık, çok zavallı oluyorsunuz.