Vay vay bi sözlüğe entry açalım dedik uzun zamandır girmiyordum bütün akıllılar ve edepsizler burada toplanmış. Yazık gerçekten, eskiden bu sözlük böyle degildi, daha dogrusu insanlar boyle degildi. karıma ne yaptırmışım ben sorması ayıptır? Ya da kendim ne yapmışım? Eğlenceli gecen sonunda kazananın ödül aldığı bir program neyin kafasindasiniz siz? Ülke iyice bağnaz görgüsüz insanla dolmuş, öyle olmayanlarda yavaş yavaş onlara dönüşüyor. Siz namus ve şerefinizle (başkasının karısına dil uzatarak) yaşamaya devam edin. Hadi sağlıcakla.. bu arada sizde karınızı kızınızı sokağa falan salmayın he ya da calistirmayin orada da her yerde erkek dolu ve bir çocuğun zihniyeti sizin gibi sapıkça kim bilir kac kisinin hayallerini süslüyor karınız yazık en iyisi gömün siz onu da kimse görmesin ;) 31 çeken arkadaşa da eliyle mutluluklar, muhtemelen bi 30 yıl daha eliyle devam eder sonra mala bağlar :D
Kimse terörün bitmesine, insanların ölmesine engel olabilecek bir olaya karşı değil (çoğumuzun kardeş diye saydığı kürtler dışında), ancak buna sebep olan bir zatın çıkıp bunu engellemeye çalışması, bu olaylara sebep olanları kahraman ilan edip bunu çok büyük bir hoşgörü ve başarı ilan edip terörist ile bu diyaloglara girmek ve bunları entellektüel insanlarmış gibi ifade etmek koca bir yasnlış ve akıl tutulmasından başka bir şey değildir.
Nasıl oluyorda milyonlarca dolarlık uyuşturucu ticareti ve kaçakçılıktan kazanılan çok tatlı para varken bu "U" dönüşü niye? Planlarının ne olduğunu kestirmek zor ama, bunun insanlık ve barışla bir alakası olmadığı su götürmez bir gerçektir, PKK günümüzde sevkiyat güvenliği ile görevli bir örgüttür!
Evet barış istiyorlar, silah bırakıcaz diyorlar (tabii silah bırakmicaklar silahlarını yanlarına alıp ülkeden kısa bir süreliğine çekilecekler, ve bizlerde buna göz yumucaz, askerimizi, bizi koruyan jandarmamızı öldüren, çoğu çocuğu babasız, çoğu gencecik kızımızı kocasız, anaları yavrusuz, babaları gözü yaşlı bırakan bu insanların çekip gitmesine izin vereceğiz), peki bunu neyin karışığında yapıyorlar biri bunu izah etmeli? Bunlar ne için, neyin karşılığında?
Son sözüm, kendini Türk olarak gören ve Türk hisseden, vatanını milletini seven, neler uğruna kazanılmış bu topraklara sonuna kadar sahip çıkacağını hisseden kişiler, bu oyunlara gelmesinler, eğer terör bu şekilde bitecekse, terörist başı oturduğu yerden emirler yağdırarak bu işi bitirecekse, askerimizi öldürenler bir kahraman gibi karşılanıp affedilecekse, çekip gitmelerine izin verilecekse, bu terör bitmesin arkadaş!
merkezi almanya'da bulunan ve dünyanın her yerine gözlük gönderen online alışveriş sitesi. http://www.edel-optics.com.tr adresinden ulaşılabilir.
Fakat kesinlikle tavsiye etmediğim bir online alış-veriş sitesi. aldığınız gözlük gümrükte takılacaktır, ve ne kadar ucuz olursa olsun, devletin sizden o aradaki farkı gümrükte aldığını belirtmek isterim. yani gözlüğü normal fiyata almakla kalmıyorsunuz bir de istanbul da gümrüğe gidip bütün gün onunla uğraşıyorsunuz. adrese teslim gibi bir olay yok yani.
genellikle sivilce izleri tedavisinde kullanılan, uygulama anestezi gerektirmeyen, ağrısız bir işlemdir, hafif bir yanma hissi verebilir, bu his epilasyondan çok daha az olmaktadır. Sonrasında uygulama yapılan bölgede kızarıklık ve hassasiyet oluşur. Hassasiyet aynı gün içerisinde tamamen geçer. Kızarıklık uygulamanın ardından başlar ve 24–48 saat içinde kaybolur. 48 saatin sonunda da çok hafif bir kabuklanma meydana gelebilir. Kabuklanma yaklaşık 4. günde geçecektir.
Probleme göre tedavi 3 - 6 seans üç dört hafta aralıklarla tekrarlanabilir. Her seansta yaklaşık %5-20 kadar cilde etki edildiğinden KARBONDiOKSiT fraksiyonel lazer adı verilmiştir.
Şimdi gelelim bir kullanıcı yorumu olarak benim yorumuma:
Ben tedaviye özel bir tıp merkezinde 2 ay önce başladım ve 3 seans sürecek (her ay bir kere olmak üzere 3 ay sürüyor tedavi).
ilk seansta acı hissettim hissetmedim değil, daha sonra yüzüm kabuk tuttu ve 1 gün su değdirmemenizi istiyorlar yüzünüze. Ayrıca şunu da dip not olarak belirteyim güneşe çıkılmaması gerekiyor o yüzden tedaviye ekim-kasım aylarında başlamanızı öneriyorum. ilk seanstan sonra yüzüm 2 gün kabuklu geçirdim. Ardından yüzümü yıkadım kabuk kalmadı fakat kırmzılık henüz geçmemişti. O da 1 hafta içerisinde geçti. ilk seansta yüzümde belirli bir değişim olmadı. (yüzünüzde kırmızı lekeler varsa bu tedavinin işe yaradığını söyleyemem bu tedavi daha çok çukurları kapatmak üzerine)
2. seansta yüzüm daha çok acıdı, bakın bu sinek ısırması tarzı bi acı değil, yüzünüzü yaktıklarını düşünün acıyı hissediyorsunuz. Bu seansta yüzüm daha çok kabuk tuttu sanırım hassaslaştığından dolayı, ve kabuk tekrar 2 gün sonra yıkayınca geçti. 2. Seans biteli 4 gün oldu şuan ve yüzüm hala kırmızı. Çok çok belirli bir geçme olayı var mı? Buna da hayır diyeceğim. Bilmiyorum vücudun kendini yenilemesi uzun sürüyor diyorlar, ayrıca önümde bir seans daha var, bakalım duruma göre bilgilendiricem tekrar.
Edit: Üzerinden baya baya zaman geçti çok çok fazla bir gelişme yok uygulamayın derim.
insanoğlunun sanal alemde ne kadar ilerlediğinin son örneğidir. tek bir tuş ile bir etkinlik oluşturulur, falan falan ile filan filanın evliliklerine sizde davetlisiniz tarzı bir isim ve yine tek bir tuş ile tüm arkadaşlarına gönderilir. sizde bunu şu şekilde alırsınız "falanca kişi sizi falan falan ile filan filanın düğünü etkinliğine davet etti."
+ Katılacağım. (katılacağıma bastıktan sonra, "eyvah mehmet yanlışlıkla katılacağıma bastım, artık gitmek zorundayız" tarzı korkulara kapılmayın. Katılmasanız da olur. Onlar size netten davetiye gönderdiyse, sizde onlara bi cumhuriyet altını ya da altın bilezik fotoğrafı gönderebilirsiniz mesela. Hayırlı olsun misali...)
Güneş gözümde, Atlas Okyanusu'ndan
Önümdeki beyaza çalan sarışın kafanın ardından
Batıyor solgun bir turunç
Fethedilmiş bir gezegen sıfatiyle
Zaarfort'a dek gösteriyor paslı zincirlerini...
Çıkarken kafeteryadan ayakta esmer bir kadın
Ermeni miyim diye soruyor
Ben de Anadolu'da bütün halkların
Birbirine benzediğini söylüyorum.
Kadının yan masada oturan sevgilisi kahkahayı basıyor...
(Can Yücel'in tam olarak ne demek istediğini kavrayamadığım şiiridir...)
ya da kavradığım fakat daha derin şeyler aradığım şiir...
Beşiktaş'ın 2010-2011 sezonu 2. yarısında kazanmayı düşündüğü tüm maçlar için 17 de 17 ifadesini kullandıktan sonra, 2. yarının başlamasıyla 3 maçta 1 galibiyet alarak 3 te 1 yapmasının ardından, beşiktaş'a sarfedilebilecek söz.
fıkra anlatıcam denildiğinde dinlemek için büyük bir hevesle oturmak, kişinin fıkra anlatamadığını farkederek pişman olmak ve fıkranın sonunda kişiye karşı olan sevginin büyüklüğü ile gülmek ya da gülmemek arasında gidip gelinen, büyük zorlu bir süreçtir.
+ öyle dedin de bak sana bir fıkra anlatayım.
- ya benim işim var burcu, sonra anlatsan.
+ otur otur ya. fıkra diyorum, hayat hikayemi anlatayım demiyorum sana.
- neyse hadi bakalım, anlat madem.
+ bak şimdi. bi tane temel varmış. ayy ne diyorum ben ya, temeli bilmeyen mi var... neyse bu temel ve üç tane adam, iki, iki tane adam... biri kızdı ya, bir temel bir adam ve bir kadın. bak yine bir temel dedim görüyo musun? heh tamam böyleydi. bir uçakla... vapurmuydu ya? neyse işte okyanusa açılacaklarmış. zaten uçak olsa açılamazlar dimi ama... o zaman vapurmuş. o vapurla işte...
... aradan yarım saat geçer...
+ işte kıza bi bakmışlar kolye onda. kolye ama altın yaa onu söylemeyi unuttum ki. orayı tekrar alalım mı?
- görüşürüz burcu... hatta görüşmeyelim ya biz...
Ellingham, 1944 yılında oksitli bileşenlerin sıcaklığa karşı oluşum standart serbest enerji değişimlerini gösteren grafiği çizen ilk kişidir. Daha sonraları aynı diyagram sülfürlü, klorürlü, florürlü vb. bileşenler için de çizilmiştir.
oksijenle tepkimeye giren metallerin, tepkimede hangi sıcaklıkta ne kadar enerji açığa çıkardığını gösteren bir diyagramdır. bu diyagram yardımı ile oksitlenme reaksiyonlarının var olduğu termodinamik problemlerinde söz konusu reaksiyonların hangi sıcaklıkta ne kadar enerji açığa çıkardığını saptayabilmek mümkündür.
Ellingham Diyagramları metalurji ve malzeme mühendisliğinin vazgeçilmez grafiklerinden biridir.
Keith Murdoch 250bin'den fazla türk gencinin de öldüğü Çanakkale savaşındaki tutarsızlığı görüp çanakkale savaşlarının durdurulmasını sağlamış olan kişidir.
Keith Murdoch, 1915 yılında Avustralya'daki Melbourne Age gazetesininin savaş muhabiri olarak Mısır'a ve ege'ye gönderilmişti. London School of Economics'de siyaset eğitimi alan ve askeri konularda bilgi sahibi olan Murdoch cepheye geldiği sırada Anzak kuvvetleri Çanakkale yarımadasını işgale çoktan başlamıştı. Kısa sürede cephedeki durumun ingiliz gazetelerinde anlatıldığı kadar iyimser olmadığını anlayan muhabir bir mektup kaleme almaya karar verdi. Bölgedeki gazetecilerin haberleri derin bir sansürden geçiriliyor ve ingiltere'deki Savaş Kabinesi çıkartmanın başarılı devam ettiğini düşünüyordu.
Keith Murdoch 1915 yılının eylül ayında kaleme aldığı 8 bin kelimelik mektubunda Anzak güçlerinin verdiği kayıpların gerçek sayıları, cephedeki kötü koşulları, türk güçlerini savunma çemberinin kırılmasının güçlüğü ve kat ettiği ilerlemeleri anlattı. Murdoch "Gelibolu Mektubu"nu doğrudan dönemin Avustralya başbakanı Andrew Fisher ve ingiltere başbakanı Herbert Asquith'e ulaştırmayı başardı.
Rapor Londra'daki üst düzey yöneticilerin eline geçince ittifak Güçleri alarma geçti. "Gelibolu Mektubu" acil olarak toplanan Savaş Kabinesi'nde 'savaş raporu' olarak okundu. 17 Ekim tarihinde Gelibolu cephesinin komutanı General Ian Hamilton görevden alındı ve cepheden çekilme süreci başladı.
Ocak 1916'da Anzaklar'ın bölgeden ayrılmasıyla çekilme tamamlandı. sıradan bir muhabir olan Keith Murdoch, ülkesine döndükten sonra ulusal The Herald & Weekly Times medya şirketinin başına geçti. Ülkede birçok yerel gazetenin kurulmasını sağlayan Murdoch, 1933 yılında savaşın kaderini değiştirmesinden dolayı "Sir" ünvanıyla onurlandırıldı. Sir Keith Murdoch, 1952'de hayatını kaybedince oğlu Rupert Murdoch'a daha sonra dünyanın en büyük medya şirketi olan News Corp'un temelini oluşturacak gazetesini bıraktı.
Ayrıca Rupert Murdoch'un babasıdır. (Rupert Murdoch: New York City, ABD merkezli News Corporation şirketinin Avustralyalı medya yöneticisi ve hissedarı. yaklaşık 9 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zenginleri arasında yer almaktadır.)
Halen Rupert Murdoch'un News Corp şirketi halen her gün 75 televizyon kanalıyla 600 milyon, 175 gazetesiyle de 6 milyon kişiye ulaşıyor.
Benedict Arnold 1741'de doğdu. Katıksız bir vatansever olan Arnold'un ailesi ticaretle uğraşıyordu. Arnold Amerikan davası için çalışan ve bu uğurda iki kez ağır yaralanan bir isim olarak tarihe yazıldı. Ancak Amerikan Kongresi onu onore etmediği gibi savaş uğruna harcadığı paraları da geri vermedi. Böylece Arnold için melankoli dönemi başladı ve ingiliz ajanlarının tatlı sözleriyle onlara yaklaştı. Hemen ardından Amerikalılar'a göre hayatındaki en kötü kararı aldı. Tarafını değiştirdi. ingiltere'de 60 yaşında (1801) iken öldü ve herhangi bir askeri onur notu olmaksızın gömüldü. Son yılı acı ve mutsuzlukla doluydu. Ölümünden sonra hakkında önemli bir kitap yazıldı. Willard Sterne Randall'ın kaleme aldığı kitabın adı son derece ilginçti: Patriot Traitor (Yurtsever Vatan Haini)
Bu malzemeler çok yüksek sertlik ve yüksek basma mukavemetli bir kitle oluşturacak şekilde bir metal veya demir alaşım grubu ile çok ince taneli refrakter metal karbür partiküllerinden oluşurlar. Semente karbürler toz metalurjisi teknikleri ile üretilmektedir. Proses esasen tungsten, titanyum veya tantalyum karbür tozlarının hazırlanmasını kapsar. Bu tozlardan biri veya birkaçı bağlayıcı ile karıştırılır. Bağlayıcı metal olarak genellikle kobalt, nadiren de nikel ve demir kullanılmaktadır. Bu karışım istenilen şekilde kompakt kitle halinde soğuk preslenir ve akabinde sinterlenir (1370-1480ºC) veya sıcak presleme ile şekillendirilir. Kobalt yüksek sıcaklıklarda karbürlerle ötektik oluşturur ve çok iyi ıslatma özelliği gösterir. Tungsten karbür, düşük sıcaklıkta katı kobaltda yalnızca %1 oranında çözünürken, nikelde %25 ve demirde %5 oranında çözünmektedir. Nikel ve demirde, tungsten karbürün yüksek katı çözünürlüğü, gevrekliği arttırıcı bir etki yapar. Kobalt miktarının artışıyla tokluğun artmasına karşılık sertlik, basma mukavemeti, elastik modül ve abrasif direnç azalır.
24 ekim günü 19.00 da başlayacak, şükrü saraçoğlu'nda oynanacak olan fenerbahçe-galatasaray derbisidir.
galatasaray için yine hüsranla sonuçlanacağını düşündürebilir.
NOT: Türk vatandaşı, Türkiye Cumhuriyeti'nin tabiyetinde bulunan kişileri ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Yürürlükteki 1982 tarihli Anayasa'nın 66. maddesine göre, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür." tanımı yapılmıştır.
türk'ün türkten başka dostu yoktur! şimdi bana kürtlerle türkleri birbirlerine düşürmeye çalıştığımı söyleyeceksiniz. bu hatayı yapan kendileridir. senelerdir süregelen kürdistan ve özerk bir yer istemelerindendir. bağımsızlıklarını benim ülkem içerisinde aramalarındandır. atatürk'e düşmanlıklarındandır. ne yazık ki içlerindeki bu aşkı söndürmeyi bilmemelerindendir. aramızdaki farkı yaratan onlardır. kendilerine türk denilmesini yakıştıramamalarındandır.
Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı devleti'nin 1. dünya savaşı sonunda yenilmesinin ardından, osmanlı devleti'nin yerine tek bağımsız devlet olarak, devletin türk nüfus çoğunluğuna sahip toprakları üzerinde halkın büyük mücadelesi sonucu kurulmuştur. O günden itibaren, türkiye sınırları içerisinde yaşayan her ferde "türk" denilmiştir. Ancak çeşitli oyunlar ile kandırılan bir takım kesimler, kendilerine türk denilmesi ile, kendi ırkını terketmiş olduğu fikri aşılanmış ve kendilerine türk diyen insanlara karşı bir düşmanlık beslenmiştir.
doğuda, çoğunun yaşadığı yerde, benim milletimi savunan insanlar öldürülüyorsa, kendi aralarından seçtikleri vekiller çıkıp "kan dökülmesi gerekiyorsa, dökülecektir" diyorsa, bu konu hakkında inkar edilecek bir durum yoktur!
hal böyle olunca, bizi bölmeye çalıştıklarını apaçık gördüğüm bu kişilere kardeş gözüyle bakmak gelmiyor içimden...
- bizim seyirci çok acımasız orası kesin. dünya çapında prodüksiyon getiriliyor buraya, david coperfield geldi, gösteriyi en önden izliyorum, herif iki metre önümde havada uçuyor ama arka sıradakilerin konuşması şu:
+ kesin ip var aq. bak oraya.
- aahh? deli bunlar.
- ulan adam uçuyor olsa peygamberliğini ilan eder zaten. vicdansız.
+ karıyı kesiyor ama bak karı çıkar şimdi oradan.
- bu zihniyetle hiçbir aktiviteden zevk alamazsın.
- adam hem uçuyor hem biletle gösteri yapıyor olabilir mi? Neyle neyi satın almak istiyor.