yeni soner yalçın kitabı. "erdoğan'ın çalınan dosyası" alt başlığıyla rte'nin sicilini anlattığını iddia ediyor. tanıtımda söylendiğine göre odatv davası döneminde evinden cemaatçi polisler erdoğan hakkında bir klasör çalmış ve onlar yayınlamadan ben yazayım demiş.
-bana biraz reklam kokan bir hareket gibi geldi. soner yalçın'ın yazılarını çok severim
(bkz: soner yalçın/#24037245)
ancak bu teoriye inanırsak samizdat'ta söylediklerini gözardı etmemiz gerekir.-
Kore dizisidir. yurdum insanı amerikan dizilerini takip ederken bunu kaçırmıştır. zaten 28 bölüm-tek sezonda bitiyor. uzatmadan, baymadan. kore'nin japon işgali sırasında yaşadıklarını anlatıyor. müzikler güzel. finalini beğenmesem de seyredilmesi tavsiye olunur.
2013 yapımı kore filmi. bu filmin başlığını açmak bile bir zulüm. Pek kötü kore filmine denk gelmediğim için de hayal kırıklığına uğradım. Gereksiz seks sahneleri zayıf kurgu beş para etmez senaryosu. Müzikte ay ışığı sonatı kullanıldığı için o konuya pek değinemiyorum ama bu film için bu müzik de olmamış. Seyretmeyin, seyrettirmeyin 85 dk boşa gitmesin.
alaska bir ülke olsaydı belki. Ama amerika toprağına girip de petrolünü almak, güçlenerek amerika'ya kafa tutmak mantık sınırlarını zorluyor. (bkz: Nickiyle özdeş yazar)
Olsa olsa topuklu giymişse bakar. o da topukluların sesinden dolayı. yoksa o gözlerin yukarılara kaymaması imkansızdır. bir azınlık var ki onlar gözlere bakar yukarı derken. diğerleri malum.
Bizde siyaset arenasında boy göstermek için 2 şart aranır: para ve hitabet yeteneği. bazen para tek başına da yetebiliyor. Peki adam olmak, sözünü tutmak... gerek yok.
Öğretmen adayları kaç zaman bekledi geldi gelecek alan sınavı diye. alan sınavı geldi bu defa örnek sorular beklenmeye başlandı ve nihayet açıklandı! şaka gibi her alandan 3-4 soru hazırlanmış sadece. ösym çok emek vermiş. kendilerine teşekkürü bir borç biliriz!
Öğretmenlerimize ve öğretmen adaylarına "yem bekleyen güvercin" muamelesi yapan ota boka karışıp da "yata yata okulu bitirdiniz" diyen sözlükçülere ithaf olunur bu başlık. zira sistem sorunlu değildir onlar için. atama bekleyen öğretmenler haksızdır: sene 1999 öss adlı tek sınav sistemi getirildi. Evet bu mevcut iktidar döneminde olmadı biliyorum. 2003 yılında katsayı düzenlemeleri yapıldı. 2005 yılına kadar uygulanan liselere giriş sınavı(lgs) kaldırıldı. aynı yıl ortaöğretime geçiş sınavı (oks) yapıldı. yine 2005-2006 yılından itibaren eğitim sistemimiz davranışçılık üzerine olan yapısının yerini yapılandırmacı felsefe aldı. böylesine önemli bir karardan önce 2-3 yıl pilot uygulamanın yapılması önemlidir. yapıldı da. ama sistemi alırken ne kadar incelendi, ne zaman incelendi bilemiyorum. ayrıca mevcut öğretmenlerin bu konuda doğru düzgün bilgilendirilmediği aşikardır. mevcut öğretmenler bu durumda neredeyse formasyon eğitimlerini baştan almak zorundadırlar. derken yine aynı dönemde liseler 4 yıl oldu. oks de kalktı ve yerine 3 aşamalı sbs geldi. dershaneler için bayram vaktiydi. 2009 yılında son kez öss yapıldı ve yerine iki aşamalı ygs-lys geldi. sonrasında sbs yine kalktı. bu arada iyi olarak kitapların ücretsiz dağıtılmasını gösterebiliriz. yapılandırmacılık da çağımızın eğitim anlayışıdır. karşı çıktığım nokta hazırlıksız yapılmasıdır. ki ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması ve bu kitapların her yıl yeniden basılması sorunu devlete ciddi bir yüktür. ağaçların kesilmesini saymıyorum. bu konuda önlem alınmalıydı. ve yine hazırlıksız 4+4+4 sistemine geçildi. alan sınavı gelecek sınava birkaç ay kala hala sır. tüm bunlar olurken eğitim fakültelerinde kontenjan arttırıldıkça arttırıldı. neyse ki bu yıl 2. öğretimi kaldırabildiler hayret ettim. bu yazı daha çok uzardı. şimdilik bu kadar. anlayabilene.
Adını andığım anda sinirlerimi tavan yaptıran sözde milli eğitim bakanının sözleridir. niye sizden öğrensinler? devletin artık elini dinin üzerinden çekmesi gerek.
Neymiş haşmetmeab tayyip padişahımız bilime destek veriyor onu ayakta alkışlayalım. sorarım bir öğretmen görevini yapıyor diye onu ayakta alkışlıyor musunuz? ya da bir hakimi, polisi, memuru falan. üstün bir başarı yoksa takdir de yok. zaten ceplerini doldurarak alıyorlar karşılığını. tayyip padişahımız lutufta bulunmuş bak bak aymazlığa bak. ulan tayyip de ondan öncekiler de bana, sana halka hizmet etmek zorundalar. bugün hangi icat haberi çıksa odtü adı mutlaka geçer. koyu akpli ktü adını duyan var mı acaba bir icatla. yok. demek ki başarı rte'nin değil odtü'nündür. eğer yeseydi o kadar polisle baskın yapar gibi gelmezdi her şeyden önce.
Dinci tabiri bana pek hoş gelmiyor da neyse. akplilere şakirt denildi falan filan da bakıyorum bu rte dini duyguları kullanıyor ha kullanıyor. imam hatip açıyor kur'an dersleri koyduruyor. bunlara karşı değilim. ama madem laik bir ülkeyiz o halde diğer dinlerle ilgili de seçmeli dersler konsun. konudan saptık biraz. rte bey dine vurgu yapıyor da yaptıklarıyla konuştukları birbirini hiç tutmuyor. var mı islamda riya? yok. var mı eğitim sisteminin içine edip insanların geleceğiyle oynayıp haklarına girmek? zamlarla fakirlerin ezilip zenginlerin daha zengin olmasının hangi kısmında adalet? sonuç olarak bu partinin neresi dinci? vah memleketimin haline, oynama halkımın dini duygularıyla akepe.
Bu konuda bir başlık bulamadım. 4+4+4 sistemi gelince bazı sınıf öğretmenleri açıkta kaldı. bunun üzerine bu öğretmenler farklı alanlara kaydırıldı. ben yine sorduğumla kalacağım ama yine de soruyorum. madem böyle bir sistem getirecektiniz neden altyapısını hazırlamadan yapıyorsunuz? mesela eğitim fakültelerine öğrenci doldurmak yerine en azından sınıfçıların sayısını düşürseydiniz ya. madem açıkta öğretmen kalacak, o halde niye yeni sınıf öğretmeni alıyorsun? bir diğer soru: yapılandırmacılık dendi, kalifiye öğretmen dendi biz de eyvallah dedik. bu atanan sınıfçılar atandıkları alanda ne kadar yetkindirler. madem öyle onlara da alan sınavı yapılsaydı ya. o adını anmak istemediğim sözde meb bakanı diyor ya "öğretmen olmak isteseydiniz 40 bin kişiden biri olurdunuz." diye. onlar cevaplamayacak cevaplar bende. 1- bugüne kadar getirilen hiçbir sistem yıllar öncesinden planlanmadı. 2- akp hükümeti eğitimden bir bok anlamıyor. anladıkları tek şey para 3- aslında sözü uzatmaya gerek yok. ne güzel demiş atalarımız: deveye (akp) neren eğri diye sormuşlar. nerem doğru ki demiş.
(bkz: Başlık sıçmak) müslüman sadece müslümandır, başka bir şey olamaz düşüncesinin bir ürünüdür. liberaller paraya tapıyorsa devletçiler neye tapıyor?
Ayrıntılı bilgiye sahip değilim ama amerika'da bir maske -sanırım maskeydi- icat edilmiş ve maskeyi taktığınızda istediğiniz rüyayı görebiliyorsunuz. bu gerçekten bence çok önemli bir şey. tam aradığım şey. (bkz: hep amerika nın oyunu bunlar)
Gelme yaz. zamanı durdurmak neden imkansız. bitiyor okul. "o" son senesinde. gidiyor artık buralardan. kim bilir nerede görürüm bir daha. lanet olsun zamana geçmesen ne olur, bitmesen ne olur? yaz hiç gelmesin takvim hep 20 mayıs'ı saatler hep bu anı göstersin. dur artık zaman ilerleme! hiç gelmesin yaz...
Yanlış biliyorsam düzeltin lütfen. beyaz eşya da tıpkı otomobiller gibi özel tüketim vergisine sahip. nedir özel tüketim vergisi? lüks ihtiyaçlara uygulanan vergi. hal böyleyken sorarım ben: günümüzde araba bile lüks bir ihtiyaç olmaktan çıkmışken beyaz eşyada neden bu vergi vardır? pırlanta ne kadar da gerekli bir ihtiyaçtır değil mi! sağ olsun devletimiz bu önemli! ihtiyacımızı görmüş ve ötv uygulamamıştır. böylece orta ve alt tabakada yer alan her kadının parmağındadır pırlanta. oysa beyaz eşya öyle mi? beyaz eşyayı ancak zenginler kullanır. fakir olan pırlanta. pehh
Vakti zamanında bazı kendini bilmez dilciler türkçeye yerleşmiş arapça farsa kelimeleri atarak dilde tasfiye hareketine girmişlerdir. ne yazık ki buna bir dönem atatürk de destek vermiştir. daha sonra yanlışını gördü neyseki. ancak bu anlayışın etkileri günümüzde dahi sürüyor ve başlıkta belirtilen saçmalığı ileri sürebiliyorlar. bugün artık dünya dili haline gelmiş ingilizce binlerce kelimesini farklı dillerden almıştır ve bu ingilizcenin zenginliğidir. türkçenin kendine has bir yapısı vardır ve hiç kimse ona toplama bir dil diyemez. ki günümüzde hiçbir dil farklı dillerden etkilenmemiştir denilemez. öz türkçe kocaman bir saçmalıktır. tıpkı güneş dil teorisi gibi. Edit: hey ahali hangi kısmını eksilediniz. ben bu dil üzerine lisansımı yapıyorum. ve eksileyenlerden çok daha fazla dilimi seviyorum. farklı başlıklarda yaptığım türkçe vurguları dikkatli yazarların gözünden kaçmamıştır belki. dil bilmeyen konuşmasın. evet bugün birçok dil bilimcinin kabul ettiği gibi öz türkçe saçmalıktır. bu anlayışla uydurulan sözde türkçe kelimelerin ne kadar boş olduğunu bilen bilir.
Tıpkı siyasal bilimler bölümünün olduğu gibi bu bölüm de çok açık olarak sözelin hakkıdır. eğitimde her konuda batıyı örnek alan devletimiz nedense eşit ağırlık gibi "melez" bir bölümü hayata geçirirken buna pek bakmamıştır. -kabul ben de çok incelemedim ama batı bu saçmalığı yapmamıştır herhalde-
Başlığı açarken hiçbir artniyetim yok öncelikle. çok sevdiğim bir insan vardı yurtta. gördüğünde vs selam veriyordu sürekli. biz verdiğimizde aleyküm selam diyordu. sonradan öğrendim ki adam ateistmiş. ama adam gibi adam orası ayrı. bu meseleye çok şaşırmıştım. ve sonunda islam kültürüyle bizim kültürümüzün ne kadar iç içe olduğu sonucuyla bu şekilde selam vermesini normal karşılanması gereken bir şey olduğu neticesi çıkar.