tiesto - Saltwater - The Legacy
Steve Vai - tENDER SURRENDER
muse - stockholm syndrome
Steve vai - for the love of god
arch enemy - black earth
natalie cole - sentimental reason
yatakta nasıl seviştiğini merak ettiğim insanların düşünce kalıbı. çok sert bir sevişme üslubu var sanırım. o değil de kadınlardan iyi haz alıyoruz yahu. yok etmemek lazım.
zekayı ders ile ölçen o mallar yok mu... ne söyleyeceğimi bilemiyorum o körlere. yüzlerce derslerinde başarılı insan var ama eşeğin önde gidenleri de onlar. zaten aklı olsa gittiği yolun sonunu ve anlamsızlığını görürdü. başka çare yok dersiniz şimdi. evet yok ama aramamak niye? mal gibi yaşamak niye? hayatın tadını çıkartmayıp keşiş gibi yaşayıp ders çalışmak niye? sonunda iş sahibi olunca rahat mı yaşayacağını zannediyorsun?
katılırsınız katılmazsınız bilmiyorum ama suriye ye olan karşı tutumumuzun belirleyicisi amerika'dır. amerika, suriye iktidarını neden desteklemiyor? çünkü iktidarı yıkarak, ırak'a, lübnan'a yaptığını yapacak. iktidarı destekleseydi amerika, eminim "din kardeşlerimizin iktidarı yıkılacak ülke bozguna uğrayacak!" diyerek suriye iktidarını desteklerdik.
o dönemi yoğun bir şekilde yaşayan insanların arzusu. yargılansın, ceza çeksin, intikam alınsın arzusu. anayasanın onaylanması için iktidarın kullandığı duygu. erdoğan'ın, deniz gezmişlerin idamı hakkında konuşup fethullah gülen gibi timsah gözyaşları döküşüne şahit oldum lan.
bir türlü tam olarak bir istencin getirisi olarak göremediğim tuhaf hadise.
faşistlik diyeceksiniz ama kendi ırkına mensup insanları da yaftalıyor.
bölgesel faşizanlık desen adam komşusunu yaftalıyor.
bireysel faşizanlık desen yaftaladığı tutumları kendisi de sergiliyor.
tamamen ilkel benlik getirisi desen katılmıyorum çünkü içinden geldiği için değil, başkaları da yaftaladığı için yaftalıyor.
iki üç tane doneyi eline alıp, çıkıp birilerini yaftalamak cahilliğin saldırganlık boyutu olsa gerek.
fenerbahçe düşecekse galatasaray istediği için değil, düşmesi gerektiği için düşecek. ayrıca fenerbahçe olmayınca galatasaray ın ne gibi kayıplar yaşayacağını görmek gerek. ne fener, ne cimbomluyum. sadece şu bir gerçek ki futbol, türkiye'de artık eskisi kadar seyirciye ve futbolcuya zevk vermez. aslında iyi olur. birazcık başka sporlara yönelir belki o taraftar kitlesi de öbür sporlar da hakettiği ilgiyi görür.
kendini "iyi" zanneden zayıflara. nietzsche'nin aforizmalarından birisidir. ben şahsen katılıyorum. kendini savunmalısın ki "güçlü" bir "iyi" olasın. böylelikle sadece iyi olmazsın. dahası olursun.
haksızlığa gark olmak, onurunun kütük gibi kırılmasına maruz kalmaktır. hakkının hunharca katledilmesi ama yine de mağrur ve sakin olabilmektir. sabrın sınırıdır belkide.
seçim yapmaya, desteklemeye fazlasıyla yeten o irade, itiraz etmeye gelince göt gibi kalıyor. hani nerede o özgür iradeniz? her yanda saçma sapan masalları dinleyip uyuyakalıyor insanlar. sonra kabus görüp uyanıyor ama gece olmuş bir kere artık.
mi. sizce hangisi daha komik? bence uykusuz. çünkü daha detaylı ve daha karikatürik unsurlar barındırıyor. tabi penguenin o dar sıfat çizimi de kendine has.
insanın süper egosunu oluşturan toplum ve ilkel benliğini oluşturan temel güdüler ve kalıtımsal unsurları aşma durumu. bunu ego sağlayacaktır. insanın hayatı boyunca verip verebileceği en büyük savaşımıdır zannımca. bu savaştan galip çıkan insan için vereceği diğer tüm savaşlar devede kulak kalacaktır.
pekala, bir daha... nietzsche'nin bende büyük etki yaratmış sözlerinden biridir. oturup düşününce içinde nasıl bir yaşama arzusu barındıran bir cümle olduğunun farkına varıyor insan. yaşamayı her şeye rağmen sevdiriyor. ne tuhaf değil mi? sevdiği insandan hayır cevabı alan, ömrünü kârhane köşelerinde geçiren, üstüne bu köşelerde frengi kapıp deliren ve bu yüzden ölen bir insanın böylesine yaşama arzusu hissetmesi. onu geçtim böylesine büyük ve etkili düşünceleri, söylemleri olması... sen ölmedin nietzsche. sen yaşama arzumu kendime ifade etmede en güzel cümleleri bulmama neden olansın. sen ölemezsin nietzsche. halen daha söylediklerin bu devir için çok erken iken sen nasıl ölebilirsin. emin ol dünyada seni anlayan insanlar her zaman olacaktır. kendi devrinde "böyle buyurdu zerdüşt"'ü samimi arkadaşlarına bile zorla okutuyor iken sen nasıl ölmüş olabilirsin.
sin. aslında oturup düşünseniz, anlamsız gelecek bir cümle iken, tual'in o müthiş ezgileriyle, hele de aşık isen insanda büyük bir etki bırakıyor. ah... içim sızladı. aşığım ben yahu.