tiesto - Saltwater - The Legacy
Steve Vai - tENDER SURRENDER
muse - stockholm syndrome
Steve vai - for the love of god
arch enemy - black earth
natalie cole - sentimental reason
yatakta nasıl seviştiğini merak ettiğim insanların düşünce kalıbı. çok sert bir sevişme üslubu var sanırım. o değil de kadınlardan iyi haz alıyoruz yahu. yok etmemek lazım.
süper mario'dan crysis'e evrilişi bizzat yaşayan bir çocuktum ben. tasodan cilliden half-life'a, half-life'tan sayısız pc oyununa geçişin tanığıyım. sokakta maç yaparken hızlı bir şekilde eve hapsoluşun, sokaklarda artık in cinin top oynayışının şahidiyim. artık tüm hazlarımız yapay ve sanal. çocuk olmak diye bir şey kalmadı zaten artık. yapaylaşmanın argümana yansıyışıdır bu dil bozukluğu.
zekayı ders ile ölçen o mallar yok mu... ne söyleyeceğimi bilemiyorum o körlere. yüzlerce derslerinde başarılı insan var ama eşeğin önde gidenleri de onlar. zaten aklı olsa gittiği yolun sonunu ve anlamsızlığını görürdü. başka çare yok dersiniz şimdi. evet yok ama aramamak niye? mal gibi yaşamak niye? hayatın tadını çıkartmayıp keşiş gibi yaşayıp ders çalışmak niye? sonunda iş sahibi olunca rahat mı yaşayacağını zannediyorsun?
justin bieber sayesinde olayın gelmiş olduğu vahim boyut, insalığın önemli sorunlarından biri. küçük onur, küçük ibo, emrah, güllüşah vs. vs. ve şimdikiler.
onlar hatunu götürür, bakarsın.
onlar hızlı yaşar, bakarsın.
onlar lüksiyat içindedir, bakarsın.
onlar arzularını tatmin eder yine bakarsın.
ne yapsa bakarsın o senin yaşlarındaki şahsa ve dersin ki kendi kendine: "farkımız neydi?"
farkın normal bir ailen olması mı?
farkın yeteneksiz, beceriksiz olman mı?
farkın cesaretsizlik mi?
farkın yaşamdaki seçimlerin mi?
farkın hiç denememiş olman mı?
benim farkım, fark yaratmanın birey olmakla ve her şeye karşı kendi tavrını koymakla sağlanabileceğini göstermiş olmam. yap denileni yapmamam. razı gelmemem saçma sapan hayallere. şebek olmaya, şeffaflaşmaya, yapaylaşmaya, yozlaşmaya...