bursaspor'un nordsjaelland'den yeni transferi. 1992 doğumlu sağ ve sol kanatta oynayabiliyor, güçlü fiziği ile önümüzdeki yıllarda adından söz ettirebilir.
dört kez nba sayı kralı olmuş, kariyer sayı ortalaması 26,7 olan 11 kez all star seçilmiş, tarihin en kısa boylu mvp'si allen iverson tam bir winner olmasa da kesinlikle loser değildir.
faşizmin bir level altıdır, yumuşatılmışıdır. bu akımda kendini milliyetçi ilan eden herkesin tek argümanı vardır: ''efendim bizim milliyetçiliğimiz kafatasçılık, ırk üstünlüğü değildir. Vatanın, milletin bölünmez bütünlüğünü savunmaktır.'' Şimdi incelemesini yapalım;
efendim öncelikle hiç kimse kendisine ırkçı yada kafatasçı demez, diyemez. milliyetçiliğin anlamı ne yazık ki en başta ders kitaplarımız olmak üzere tüm kaynaklarımız, siyasi liderlerimiz, ve ''aydınlarımız'' tarafından dezenforme edilmiştir, evet edilmiştir dezenformasyona uğramıştır demiyorum. Her ırkın kendine has, fıtratından gelen yetenekleri vardır da doğru bir yaklaşım değildir. mesela türklerin yıllar boyunca iyi ok, mızrak kullanmasının sebebi göçebe türk devletlerinin neredeyse tamamının en büyük geçim kaynağı avcılık olduğundan dolayı bıçaklar, sapanlar ve oklarla fazla haşır neşir olması ve geliştirmesidir. milliyetçilik kavramının kırmızı çizgileri çok net olduğundan dolayı eğilimleri olamayacak kollara ayrılamayacaktır yani nazizmi, pan-slavizmi, türkçülüğü farklı kategorilere dağıtamazsınız. burda hepsinin ortak noktası birleştirici değil ayrımraştırıcı olmasıdır.
vatanını milletini sevmenin bölünmezliğe karşı çıkmanın nesi kötü demek yerine ulusalcılık, vatanseverlik ve milliyetçilik gibi kavramları birbirinden ayırmak iç içe geçmiş paradoks halkaları çıkartmanın tek yöntemi gibi görünmektedir.
istiklal müzikçilerinin gelişmesinde en büyük katkı kendilerine aittir. para şöhret gibi yalancı değerlere kapılmayıp yaptıkları işin sanat olduğunun farkında olan ülkemizdeki gerçek müzisyenler.
en sevdiğim çizgi film karakteridir kendisi ve ebediyende böyle kalıcaktır, çizerinin öldüğü gün çok net hatırlıyorum ağlamaktan göz torbalarım şişmişti ve okula gitmemiştim her gözümü kapattığımda kulübesinin üstünde yattığı geliyordu onun gibisi bir daha gelmez.
fetih aylar geçmesine rağmen vizyonda, sitkom dizilerinden devşirme komedi filmleri 2şer 3er salonda iken bu filmin sadece 3 şehir de vizyona girmesi türk sineması adına her şeyi açıklıyor. tabiki de para kazanmak önemli fakat türk sineması'nın bir dili olması isteniyorsa bu filmin pazarlamasına bir çözüm getirilmek zorunda. tamam her festival filmi 50 60 kopya satılsın demiyorum ama zeki demirkubuz gibi kendisini ispat etmiş türk sineması'nın en başarılı, referansları ortada bir yönetmenin filmi sadece 3 şehirde vizyona giriyorsa bu işte bir yanlışlık var demektir.
türkiyede ilk 3 günde 36 binde kalması büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. ferzan özpetek filmleri ülkemizde ciddi gişeler hiçbir zaman yakalayamadı tamam fakat gerek kadrosunda cem yılmazı barındırması, gerek nazaran daha eğlenceli senaryosu, gerek sezen aksu'lu mfö'lü bize ait soundtracki bu sefer oldukça umutlandırmıştı sonuçta yine beklenen başarıyı elde edemeyecek gibi görünüyor. italya'da ise tam tersi durumda film gerek gişesiyle gerek alması beklenen ödüllerle başarıya koşuyor hatta en çok ses getiren ferzan özpetek filmi olduğu da söylenmekte. cem yılmaz'a verilen tepkilerde oldukça sevindirici, dilerim ferzan özpetek'in ülkemizde de hakettiği değeri alacağı günler yakındır fakat yeraltı'nın sadece 3 şehirde vizyona girdiği günlerde türk sineması'nın geleceğine olumlu bakmak pek de realist durmuyor açıkçası.
atışları genelde oldukça isabetlidir, tespih 10 cm çevrenize halıda sürtünerek gelir yanınıza gelince yavaşlar ve durur. lakin bu büyük bir birikim ister, uzun yıllar camiye gidip tespihlerin köşesinde oturan amcanın yanında stajını tamamladıktan sonra bu görevi alır. ayrıca toplamada da hızlı olmak durumundadır duaya yetişmek için. yetenekli insanlardır vesselam.
