Anlamadığım bişey var ki orduya silah sıkan, vatana küfür eden, sizi sevmiyoruz diyen 3-5 zibidinin bir araya gelip evleri dükkanları yağmaladığı bu tür olaylara nasıl izin veriyoruz.
Dağdaki eşkiyayı anlarım ki orada bir çatışma vardır. Doğru ya da yanlış birileri savundukları bişeyleri sivil hayata zarar vermeden dağda hesaplaşarak çözmeye çalşışıyor. Buraya kadar benim için herşey normal. Onlar akıllarınca bişey savunuyor biz karşı çıkıyoruz. Onlar çatışma istiyor biz çatışıyoruz.
Ancak anlamadığım şey seni öldürmek için elinden geleni yapan şerefsizi yakaladığında belki topluma kazandırırız, belki pişman olmuştur, gibi saçma sebeplerle ülkesini vatanını bayrağını seven bir çok vatandaşından daha iyi nasıl beslersin. Hadi bunada eyvallah peki ya cenaze törenlerinde ölülerini pkk bayrağına sarıp sloganlarla taşımalarına ne demeli. Bunu nasıl olurda anlayışla izlersin. O şerefsizlerin gezdikleri topraklarda vatanı uğruna ölen (etnik kökeni ne olursa olsun bu vatan el ele kurtarıldı) şehitlerinin kemiklerini nasıl sızlatırsın! bence polise ve askere silah sıkan, dükkanları yağmalayarak vatan karşıtı gösteriler yapan bu şerefsizlere DUR-DAĞIL,YAPTIKLARINIZ YASAL DEĞiL gibi saçma çağrılar yapacağınıza (yaptıracağınıza), tek bir heceyle VUR emrini verseydiniz ya da bu emrin verilmesine izin verseydiniz bugün babası şehit düşmüş evlatların gözyaşlarına acıyor olmayacaktık. Beşiklerde çocuklarımız ölmüş olmayacaktı. Köylerimiz yakılmayacaktı. Ekonomimiz askeri operasyonların yükü altında kalıp bu kadar güçsüz olmayacaktı. insanlar birbirlerinden nefret etmeyeceklerdi. Nefret eden şerefsizlerde korkudan bi köşeye sineceklerdi ve şimdikinden çok daha mutlu olacaktık.
Haaa diyeceksiniz ki demokrasi, diyeceksiniz ki cumhuriyet, diyeceksiniz ki hukuk, diyeceksiniz ki insan hakları, diyeceksiniz ki dış ülkelerin hukuksal gözlem ve baskıları... Şundan eminim ki çaldığınız paraların üstünü nasıl kapatıyorsanız, yaptığınız kötü siyaseti ki suni gündemlerle nasıl gizliyorsanız, eşinize dostunuza kazandırdığınız haksız tirilyonları nasıl legal hale getiriyorsanız vatana kurşun sıkan bu şerefsizlerin cenazelerini de öyle saklayabilirsiniz. Çıkan olaylarda sorumlu diye 3-5 vatan severi feda edebilirsiniz ki onlarda binlerce insanın ölmesinin yerine kendilerini seve seve feda edeceklerdir...
Son bişey söylemek gerekirse ben o kişileri ne kadar sevmiyorsam, o şerefsizlere nekadar kurşun sıkmak istiyorsam sizede aynısını yapmak istiyorum. Onlar illegal yollarla Türkiye'yi yıpratmaya çalışıyorlar siz de daha büyük bir ayıpla onların önünü açıyorsunuz hatta zaman zaman sırtlarını sıvazlıorsunuz!!! Allah bizi ordumuzdan ve vatan severlerden mahrum bırakmasın...
din değişen ve benemsediği dinin toplumuyla etkileşim sonucu ortaya çıkan durumdur.
gayet normal olarak karşılanması gereken hadiseler sosyal hayatımıza, siyasetimize ve en önemlisi edebiyatımıza yansımıştır. beğenilsede beğenilmesede türk kültürüne önemli katkıları olan arap ve fars kültürü yüzyıllardır hayatımızın içindedir. mesela edebiyatımızın bu kadar sanatlı, kıvrak, manalı oluşu türk-arap-fars kültürlerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. edebiyatımızla birlikte günümüze kadar gelen sisyasi eleştiri niteliği taşıyan eserlerimiz, şairlerimizin dünya edebiyatındaki yeri ve önemide bu kültürlerin (kültür beraberinde dil ve yaşayış tarzını getirir) türk kültürüyle etkileşimi sonucu ortaya çıkmıştır. bunlar göz önüne alındığında kültürlerin hakaret derecesine varacak şekilde eleştirilmesi yerine bizi biz yapan ya da en azından bize çok şey katan oluşumlara minnet duymalıyız...
konuşulacak tartışılacak başka bir konu yokmuş gibi şimdi de bu saçma konu ortaya çıktı. bi arkadaşın dediği bigi o yıllardır orada yazılı geri zekalı!!! bunlar yarın öbürgün namaz kılmamızıda eleştirirler!
özellikle erkek arkadaşlara sesleniyorum cuma namazında arkanızdakilere önünüzdekilere dikkat edin her an bi suikaste kurban gidebilirsiniz. sonra eylemi gerçekleştiren arkadaş sokağa çıkıp ben birini hallettim şeriat istemiyorum yaşasın laiklik gibi saçma sapan bi sloganla gazete manşetlerini süsleyebilir. ama bilmez ki aptal arkadaşım kimsenin kimseye karıştığı, kimsenin kimseyi eleştirdiği yok! bütün bu olanların sadece gündem yaratmaktan ibaret olduğu.
acaba bunlar yıllar önce yaptıkları gibi sağ- sol, sonrasında türk-kürt karmaşasının artık işe yaramadığını yada eskisi kadar etkili olmadığını görüp şimdide laik-dinci gibi saçma bir çatışma ortamı mı yaratmaya çalışıyorlar? ne dersiniz?
kendini namus bekçisi kabul eden sosyal ve zihinsel olarak geri kalmış beyinsizlerin yapmış olduğu çirkin hareket. hangi akla ve mantığa göre hareket ettikleri düşündürücü bir konu. düşünülecek, çaba harcanacak bu kadar çok konu varken suni gündeme aldanıp, gazla çalışan düşüncesiz zihniyetlerin çoğalması ve bu tür olayların çoğalması toplumumuz açısından endişe verici bir durum. Kuzey Irak' ta bölücü terör örgütünün bayrağı şehir şehir asılıyorken, askerlerimiz can veriyorken, ekonomik buhran kapımıza dayanmışken, kültür yozlaşması içimizi kemiriyorken, işsizlik, açlık, sefalet, kol geziyorken bizim kendini akıllı zanneden gençliğimizin uğraştığı durumlara bakın. iki savunmasız insana yapılan şbu ayıp aslında geçliğin noktayı göstermek adına iyi bir örnek...
sizden utanıyoruz arkadaşlar. siz bu topraklar için kan dökmüş emek harcamış insanların torunları olamazsınız!!!
aşkın anlamını azda olsa anlamış kişilerin yaptıkları şeydir. aşk hoşlantının bittiği sevginin başladığı iki nokta arasına sıkışıp yalnız kalmış zavallı duygudan başka bişey değildir. bugüne kadar kime ya da kimlere hayatın tadını öğretebilmiş bilmiyorum ama o aşk denen mahlukat sayesinde acılar çeken gözyaşları akıtan hayatı bir zindanmış gibi gören birçok insan tanıyorum ve sonuç olarak öğrendiğim birşey var ki o mahlukat seninle dalga geçmeden sen onunla dalga geçmelisin.
yeşille mavinin buluştuğu, binbir türlü çiçek kokusunun burunları gıdıkladığı, dağlarında renk cümbüşünün yaşandığı çayı ve anzer balıyla ünlü güzel memleketim.
memur şehri olmasından kaynaklanan bir efendiliği ve resmiyeti olan başkentimiz. gece hayatı denen şey yoktur ve çoğu insanın tahmin ettiğinin tersine oldukça muhafazakar bir halkının olduğu şehirdir. inşaat sektörünün 2007 yılında tavan yapması ankara'yı gittikçe modern bir kent haline getirmiştir. melih gökçek zaten her caddeye bi üst geçit yaptığından dolayı ulaşım sorunu yoktur. 4 milyonluk bir kent için trafiğin neredeyse yok denecek kadar az olması şahsımca bir başarı olarak görülmelidir.
şehir merkezinde bulunan "atatürk üniversitesi"nin öğrencileri tarafından ekonomisi ayakta duran kentdir. insanlarının cana yakın, esnafının gayet kibar olması bu şehrin bütün soğukluğunu üzerimizden atmamıza neden oluyor. çifte minareli medreseler görülmeye değerdir.
yazarlarının dönem yöneticilerine ve özellikle padişaha yaranmak için yazdıkları sanat dolu şiirlerden oluşan edebiyat türüdür. bunun yanında şu göz ardı edilmemesi gereken bir gerçektir ki, divan edebiyatı içerisinde ayrı ayrı ya da bir bütün olarak incelenebilen eserler dahiliğin sembolleridir. kullanılan kelime zenginliği, mantık sınırlarını zorlayan söz sanatları ve bir bütün olarak incelenen eserlerin dönem itibariyle yansıttıkları siyasi, kültürel, ekonomik, sosyal zenginlikler dünya edebiyatında ki reklamsız hakimiyetimizi gözler önüne sermektedir.
ilk açıldığı haftalarda kadrosunda bulundurduğu "engin günaydın"ın yerine "cihan kılıç" ve "cihan ceylan"ı eklemiş dergidir. zaten engin günaydın o dergide resmen yer işgal ediyordu. yerine bu isimlerin gelmesiyle gücüne güç katmıştır.
bünyesinde ki bir kaç yazara değinecek olursam;
uğur gürsoy'un fıratı oldukça başarılı ve sempatiktir.
fırat budacı tam bir tespit adamıdır.
yiğit özgür diyaloglarıyla yine yarılma sebebidir.
umut sarıkaya penguen'de olduğu gibi uykusuzunda celebritysidir.
otisabi her hafta libido yükselmesine neden olur.
velhasıl kelam uykusuz piyasanın en kaliteli ve en başarılı mizah dergisidir.
uykusuz dergisinin fırat budacı ile birlikte kalitesini yükselten en önemli mizahçıdır. ilk olarak penguen'de "benimde söyleyeceklerim var" adlı köşesi ve aynı isimle çıkardığı kitabıyla şöhreti yakalayan umut sarıkaya uykusuz'a geçtikten sonra bu köşesine fazla ağırlık vermemektedir. "işimdeyim gücümdeyim" adlı köşesinde çizdiği karikaturler ve ilk iki sayfada gündemle ilgili karikaturleri yarılma sebebidir. an itibariyle türkiye'nin en iyi mizahçısıdır.
dönemin edebi anlamda en önemli üç dilinin birleşmesinden oluşan ve oldukça zengin bir kelime hazinesine sahip olan bu dilin bazı mesnetsiz bilgileri savunan kişilerin konu hakkında ki giriş cümlesi.
unutulmamalıdır ki dönem içerisinde gerek resmi gerek gayrıresmi olarak kullanılan bu dil bir bilim sözlüğü olabilecek kadar ileri seviyelerdedir. osmanlıca içerisindeki birçok kelime, ses ve benzeri dil olaylarının günümüz türkiye türkçesinde tam anlamda karşılığı yoktur. ayan beyan ortada olan gerçek şudur ki; osmanlıcayı dil değildir diye tanımlayanlar bugünkü türkiye türkçesinde ki yozlaşmanın farkına varamayacak kadar cahillerdir.
romanlarının tamamına yakınını okuduğum reşadiyeli yazar. hemen hemen bütün eserlerinde hayatın farklı gerçeklerine aynı bakış açısıyla yaklaşan yazar duygusallığı ön planda tutar. realizm onun için islami kurallarla paralellik gösterir. üslup açısından günümüz yazarları içerisinde ön sıralarda yer alır.
kullanıcı hesabım kabul görmesi halinde ilk defa yazarlık yapacağım interaktif sanal bir sözlüktür. günlük açtığı başlık sayısı ve entry kalitesiyle klonlar arasında bir numaradır.
uzun zamandır türk filmleri içerisinde izlediğim en berbat filmdir. oyunculuk ve senaryo açısından değerlendirmeye gerek bile yoktur, harcanılan paraya yazıktır.
uykusuz'da her hafta "bişeyler duydum" ve "kendimi durduracak değilim" adlı köşelerin sahibi mizahçı. yaptığı tespitler gerçekten takdire şayandır. şu an umut sarıkaya ile birlikte uykusuz'un en dikkat çeken ismidir.
