galatasarayı durumundan fayfalanıp sömürmeye çalışan şark kurnazı. 13m euro nedir arkadaşım. bir de peşin istiyormuş kerkenez. bu noktadan sonra devreye şeref girer beyler. şu tipe bir kuruş vermektense varsın bir sezonu forvetsiz geçirelim. razıyım.
aziz yıldırımın son projesi, aziz beyin yazıp yönettiği senaryonun başrol oyuncusudur. şöyle ki;
ali koç yaptığı iş ve icraatlerle aziz başkana rahmet okutmuştur. fb ligde küme düşme hattına demir atmış, kupada ise alt lig takımına elenerek taraftarını hüsrana gark etmiştir. aziz beyi tahttan indirenler dahi pişman durumdadır. aziz başkansız bir fenerbahçenin nasıl ve ne halde olacağını cümle alem idrak etmiştir. dolayısıyla ders alan fenerbahçe camiası olası bir seçimli kongrede aziz beye iadei itibarda bulunacak, tekrardan başkan seçecektir. ne zaman koltuk sallansa akıllara bu senaryo gelecek aziz bey asla ve kata koltuğunu devretmeyecektir. böylece aziz yıldırım hayattaki hedefine ulaşmış olacak, ali koç da her ne kadar seçim döneminde senaryo gereği takışsa da çok sevdiği aziz abisine karşı kardeşlik görevini yerine getirmiş olacaktır.
üretmek ve çalışmaktır. sistem insanını çalıştırmıyor, çalıştıramıyor. insanlar iş bulamıyor,üretemiyor. bir şekilde bulanlar ise halihazırdakilere uyup iş yapmamaya mesai doldurmaya alışıyor. haliyle üretmeyen, hantal bir devlet yapısı ortaya çıkıyor.
haz neden kötü olsun ki? düşünsenize 60 70 yıl sürekli aynı şeyleri yaparak ölmek için yaşıyoruz. insanı sonucunu bildiği bu döngüye bağlayan, ona yaşam enerjisi veren şeydir haz. haz kötü değildir fakat hazzın esiri olmak kötüdür. haz duyduğun şey için her şeyi yapabilecek hale gelmek kötüdür.
siyasetle terörizm birbirinden farklı kavramlardır. her ne kadar düşünce özgürlüğü kisvesi altında terörizm aklamaya çalışsa da... siyaset vatanın ve milletin bütünlüğü fikrini baz alarak farklı yol ve düşüncelerle ülkeyi bir adım daha öteye götürme yoludur. siyaset arenasında farklı fikirlerin olması gayet doğaldır ve hatta bir demokrasiden bahsedecek isek mecburidir. ancak siyasetle terörizmin ayrıldığı nokta dolayısıyla siyasetin olmazsa olmaz fikri ve tüm siyasal aktörlerin asgari müşterek paydası vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüdür. her kim ki buna kast ediyorsa bilin ki o siyasi bir hareket değildir. teröristtir.
(bkz: #37157716) ayni seyleri dusunuyoruz ozaman. benim de sneijderin futbolculuguna lafim yok. olamaz da. ama ustune vazife olmayan konularda kendini yetkili gormesi takima katkidan daha cok zarar veriyor. boyle bir isimle olayli ayrilmadigimiza sevindim. ama insallah meseleyi iktidar savasi haline getirmez. zira tudor hem futbolcuya dayali duzeni yikacak, hem de calismayan takimi calistiracak tek isim.
kardeş sen hayal aleminde yaşıyorsun. yonetim izin falan vermedi. senin dunya starin kampa katılmayacağı konusunda bilgi verince yönetimin olayin uzerini izin verdik diyerek örttü.
Ikinci konu antrenman. neymis efendim hoca calistirmiyormus. bak guzel kardesim gozlerini ac. bu adamin en iyi anlastigi iki hoca kim? hamza hocayla, kendisinin atadigi riekerink. anlasamadigi isimler kim. fatih terim le tudor. galatasarayin hangi donemde calistigi kimin donemimden çalışmadığı acik. senin starin calistiran hocayi yolluyor, yollatiyor guzel kardesim. senin starinin gobegi bile tudor geldikten sonra, kavga dovus antrenmani yedikten sonra eridi. bunu unutma.
senin starin 5m euronun pesinde kardes. 5m'i en rahat en zahmetsiz nasil yerim onun hesabini yapiyor. baska birsey degil. tekrar akil veriyorum zira goruyorum ki ihtiyaciniz var: kafanizi kullanin.
medyanin gazina gelen bir taraftar gurubumuz var ne yazik ki. medya sneijderi övüyor, giderse gs ne yapar diyor. bizim taraftarimiz da hemen atliyor, wesley gitmesin diyor.
evet arkadaslar sneijder yetenekli mi yetenekli. buna sozum yok. ama profesyonellik konusunda bariz skntilari var. her yaz doneminde kampa gelmiyor, hoca seciyor, beğenmediği hocayi gondermek için çalışıyor, takim icinde guruplasmaya neden oluyor, antrenman yapmiyor vs.
bu kadar kariyerli bir oyuncunun profesyonelliği bu derece istismar ederek bu noktalara gelmesinin imkansiz oldugu da apaçık. yani bu hareketleri realde interde yapsa zaten bu noktalara gelemezdi. o takimlarda barinamazdi.
o halde taraftarlar olarak sunu dusunmeliyiz; wesley sneijder, gorece büyük takimlarda yapamadığı bu hareketleri galatasaray da nasil rahatlikla yapabiliyor?
sneijder bunlari yapiyor çünkü kendisini galatasaraydan buyuk görüyor arkadaslar. Ve isin tuhafi bu hareketleri de taraftardan destek görüyor. 7 sulalesinin omru boyunca kazanamayacagi parayi 1 yilda cebe indiren ama suresinde kampa dahi katilmayan, antrenmana cikmayan bu adami can siperane bir sekilde savuniyorlar. ben de buna ayar oluyorum.
medyaya takilmayin kafanizi kullanin. sneijder varken bu takim neydi de gidince ne olacak? galatasaray 4. oldu gecen sezon ya 4. performans olarak daha ne kadar duser ki bu forma. siz itibarini dusurmeyin yeter. gerisi sneijderli de sneijdersiz de hallolur.
bir anım nedeniyle dahil olduğum gruptur. lan aslında lahmacunu severim ama bir kez lahmacundan utandım. başlığı görünce anlatmak isteği geldi içimden. şimdi kendimi çok ifşa etmeden anlaticam.
bir meslek yemini arifesindeyiz. yemin töreni var, yemin edecez. ama ne yemin töreni. törenden ancak bir gün önce haberim oldu. yarın tören var gel dediler, kapattılar. halısaha maçına çağırır gibi. şeref onur namus üzerine yemin edecez hiç bir açıklama yapmadan çağırdı adamlar. o kadar okumuşuz didinmişiz yeni bir mesleğe başlıcaz ne bileyim daha bir farklı olmasını bekliyor insan.
neyse eyvallah dedik, gideceğiz artık. ilçede oturan bir insanım. kurdum telefonu, sabahın 5' inde kalktım. duşumu aldım tıraşımı oldum, takımları çektim falan dinamit gibiyim. kenan komutan gibi gözlerime bakacak delikanlı bulamıyorum(belki de sabahın körü olduğundandır). atladım arabaya gittim törenin yapılacağı binaya. bir baktım benimle birlikte 4 kişiymiş yemin edecek olan. törene bak, törene 4 kişilik. neyse anasını satayım beğenmezsek okeye çeviririz falan diye geçiyor aklımdan ama yemin edeceğimiz ortamda olayla hiç alakası olmayan insanlar da var, konuşma da yapılacak falan ufaktan heyecan başladı bende. işte görevliler geldiler, törenle ilgi bilgiler veriyorlar falan. tamam tamam diyorum ama bu prosedürü anlattıkça daha da heyecanlanıyorum.
neyse tören başladı, hepimizi kürsüye çıkardılar. ben 3. sıradayım. ilk arkadaş konuştu gayet rahat. bundaki rahatlığı görünce iyice ayar oldum. heyecan daha da arttı. o esnada bitirmiş farkında bile değilim. ikinci sıradaki mikrofona geldi. o da yaşça bizden büyük bir abi; afla mı bitirdi üniversiteyi naptı bilmiyorum. başladı konuşmaya uzattıkça uzattı, büyük ya farkını belli edecek canına yandığım. bu uzattıkça benim dizlerin bağları çözüldü, ayaklar titriyor ama bir yandan da belli etmemeye çalışıyorum. neyse o da bitirdi.
sıra gelip çattı bana, isim anons edildi. çıktım kürsüye 3 5 kelam bir şeyler söyleyip kısa yoldan yemine geçtim. yemin metninin de çıktısını alıp masanın üzerine koymuşlar. baktım kısa bir şey. oh lan dedim allahtan uzun değil. neyse başladım okumaya. heyecan biraz yatıştı kısa olduğunu görünce. onur, namus, şeref, ahlak ne varsa yemin ediyoruz. derken lan dedim bi bakayım insanlara. bizim onurumuzu şerefimiz ortaya koyduğumuz ortamda onlar napıyor. bakmaz olaydım bi 10metre ötemdeki masaya 3 kişi oturmuş lahmacun gömüyorlar. üniversite, emek, onur, şeref, meslek ve 10 metre ötede lahmacun... yanlış mı görüyorum lan ben diye tekrar baktım. gerçekmiş. 17 senelik eğitim hayatıma tüm maneviyatımı da ekledim yemin ediyorum lahmacuna bakarak. yaşadığım travmaya bakın.
işte o zaman lahmacundan utandım, soğudum. benim hayatımın karşılığı bu değildi. olmamalıydı. inşallah yağlı ellerinizle alkışlamamışsınızdır şerefime karşı lahmacun gömen insafsızlar.
yaav he, he. atatürk kafir iki kelimesinden biri tenasül uzvu, iki başlığından biri kız kankanın bilmem nesi olan sizler hocasınız, hacısınız, şıhsınız. allahtan islami sizin gibilerden öğrenmedik de gerçek islamı bilip imanımızı koruyoruz.
çift tıklama ile ekran uyandırma özelliğinde sorun yaşadığım ve garantiye gönderdiğim telefon. öncelikle cihaz daha önce bootloop sebebiyle garanti kapsamında yenisi ile değiştirilmiş idi. bu yeni cihazı sorunsuz bir şekilde kullanırken bir anda çift tıklama ile ekran uyandırma özelliği düzgün çalışmaz oldu. ekran açık vaziyetteyken çift tıklama ile sorunsuz şekilde kapattığım ekran, kapalı konumdayken defalarca denememe rağmen açılmıyor. açıldığı nadir zamanlarda ise eskiye nazaran oldukça geç açılıyor. bazen tek tıklamayla ekranı açıyor bazen de telefon hiçbir müdahale olmaksızın kendi kendine ekranı açıyor. kısacası kafasına göre takılıyor.
edit: telefon servisten geldi. anakart değiştirilmiş ancak sorun devam ediyor. Bir daha göndereceğim.
edit 2: tekrar servise gönderdiğimi bir önceki editte söylemiştim. son gönderdiğimde ya yapın ya da bedeli iade edin manasına gelen bişeyler yazdım. adamlar yapamamışlar. bedeli vermek de işlerine gelmeyince batarya dahil ne varsa değiştirmişler. önce güldüm sonra bastım küfrü. sistemin bugunu bulmuş şerefsizler asdfghjkl
edit 3: merhaba arkadaşlar. farklı bir arızayla daha karşınızdayız. telefonumuz yine lg g4 ama arızamız tamamen farklı. yukarıda da değindiğim gibi hasta adam, son onarımda batarya ekran ve anakart değişikliği yapılarak tarafıma iade edilmişti. Önceki sorun bu yolla giderilmişti ama daha 1 ay olmadan bu sefer de titreşim sorunu oluştu. dayının da dediği gibi şuan telefonda ne tıkrtı vaarrr ne sıkırtı var. arayan da olsa mesaj atan da olsa hiç sallamıyor telefon, titremiyor. bu sefer doğrudan bedel iadesi talep edeceğim. sonucu yine buradan paylaşırım.
edit 4: bu sefer de bedel iadesi talebimi hiç dikkate almadan, hatta açıkça istemediğimi belirtmeme rağmen onarıp göndermiş pislikler. yarın tüketici hakem heyetine başvuracağım.
son edit: mutlu son. yaklaşık 3-4 aylık tüketici hakem heyeti süreci olumlu neticelendi. kararın tebliğ edildiği tarihten takribi 3 hafta sonra paramızı tahsil ettik.
adamlığını takdir ederek hep arkasinda durdugum ama son bir ayda beni kendisine dusman eden teknik direktör.
bak hocam burasi turkiye. ve sen turkiyenin en basarili takımının hocasısın. buyuk takim olmak sadece cok pas yapmak degildir hocam. seni büyük yapan, yapacak olan top rakipteyken ne yaptigindir.
buyuk takim topla oynamak ister tabirini belliki yanlis anlamissin. buyuk takim topu rakibe birakmaz hocam birakamaz. o topu kaybettiginde öyle bir basarki rakibe;rakip neye ugradigini sasirir. topu kime nereye atacagini karistirir. oyle bir basar ki rakip top senin zanneder.
sen takimi büyük takim gibi otnatmiyorsun hoca. sanki ozellikle pres yapmayin talimati vermis gibisin. kimse topu kaybettiginde almak icin bir caba gostermiyor.
unutma bu takimin sembolu aslan. önünden ekmeğini alinca ortaligi yikmiyorsa o aslan, aslan degildir. biz aslani ehlilestirenlerden değil vahsilestirenlerden yanayiz.
bu halinle takimi frenliyorsun. umarim yakinda seni de frenlerler.
takım boyu cok uzun olmasına rağmen alan kapatmak için bir çaba sarf etmeyen takım. bu sekilde devam ederse takim sampiyonluktan hoca da koltugundan olacak.
hilafetin ilgasına ve hanedanı osmaninin türkiye cumhuriyeti nıemaliki
haricine çıkarılmasına dair kanun
sekizinci madde — osmanlı imparatorluğunda padişahlık etmiş kimselerin Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahilindeki tapuya merbut emvali gayrimenkuleleri millete intikal etmiştir.
izmirdeki ilk yilim. bindim izbana eve gidiyorum. izban oyle cok dolu degil ama yine de ayaktayim. neyse bitane iyi giyimli zenci var caprazimda oturuyor, etrafi seyrediyor falan. dedim bu adam kesin turist. elimde de kitaplar var simdi kesin bana x e nasil gidecegim falan diye sorar. basladim dusunmeye. bi 5 dakka dusundukten sonra kendimi ifade edecek biseyler buldum. tam hazirim; adamin sormasini bekliyorum. o esnada adam telefonunu çıkarıp birisini aradı. pürdikkat hangi dilde konusacak diye bekliyorum. adamin selamunaleykum abi demesiyle neye uğradığımı şaşırdım. o an dünyam anlamsizlasti. kendi kendime fatih terim ingilizcesiyle birkaç anlamsiz kelime mırıldandım. adamin kusursuz turkcesini duyunca hepten şaşırdım. adam senden benden iyi turkce konusuyordu. daha sonralari öğrendim ki izmir zencilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerdenmiş adam da onlardan biriydi heralde. bu da böyle bir anımdır. izban diyalog falan diyince anlatayim dedim.
