olay sadece kürtlerle ilgili olmamakla birlikte doğu kültürü ile ilgilidir.
şehir dışında üniversite okumaya giden kız çocuğunu fakirlikten olsa gerek yurda yerleştiremeyen aile yaşları birbirine yakın 4 erkek çocuğu olan 2 odalı evde yaşayan teyzesinin yanına gönderir. aradan bir ay geçer ve kız bunalıma girer. kimseye bir şey anlatamaz
genci uğurlamaya tüm aile hatta sülale gelir. vedalaşmalar, el öpmeler, el sallamalar, genç adam çok daha özgür olacağı için mutludur ama kendisini nelerin karşılayacağını kestiremediği için hafif tedirgindir. Ruhunun özgürleştiğini hisseder.
iman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak, ne de doğru yola eriştirecektir. (Nisa 137)
irtidat edipte tekrar dinden dönen insanların tevbesi kabul olur. Ancak dinden çıkıpta tekrar dinden dönen ve bu işi devamlı yapıp sanki dinle alay eden insanların tevbesi kabul olmaz.
Şu da muhakkak ki, önce iman etmiş, sonra inkâr etmiş, sonra iman etmiş, sonra yine küfretmiş ve tamamen küfre dalmış olanlar, böyle imandan küfre, küfürden imana dönerek sonunda küfürde karar kılmış ve bu şekilde küfürü çoğaltmış olanlar yok mu, hiçbir şekilde Allah'ın bunları affetmesine ve doğru yola sevketmesine ihtimal yoktur. Yani iman ederlerse kabul etmez değil, fakat çoğunlukla bunlar kalpleri mühürlü olduklarından can çekişme zamanına gelmedikçe iman etmezler ve belki o zaman bile etmezler. Ve iman etmeyince de âyeti delaletince asla af yüzü görmezler. Tevbenin kabul edilebileceği bir zamanda tevbe edip ihlas ile iman etseler, gelecek olan istisnası gereğince kabul edilir ve affedilebilirlerdi ama tevbe etmezler ki.