Korkmasının sebebi bence kendisinin de doğru bir müslüman olmadığı içindir. Çünkü islamiyeti gerçekten yaşayan bir insan bir kere çocuklarını bu şekilde bir sebepten dövmez dövecekse önce kendini dövsün bence o kadar dindarsa çocuklarına nasıl bir şey öğretememiş. Simdi diyecekler herkesin dinini istediği şekilde yaşama hakkı var tabii ki var buna karışmıyorum ama madem bu ablamız dine o kadar değer veriyormuş evlatlarını da ona göre yetiştireymiş.
Ciddi yazıcam şimdi. Erkeklerin %80 hep şu düşüncededir "evi benim geçindirmem lazım, bu yüzden ölene kadar çalışmam lazim çünkü neden ben bu evin reisiyim" bu hala böyle devam ediyor. Üzülüyorum çünkü toplumumuzda erkeklere bu layık görülmüş, karısının kendi maaşıyla eve bir şey almasını kabul edemiyor, kendi arabasını, tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşılamasını kendine sindiremiyor, yetersiz olarak görüyor kendini belki bilemiyorum ama bu gerçekten acınası bir durum hele ki bu devirde. Bence ağır bir yük bu düşünsenize mesela babam 4 kişiye bakıyor 3 çocuk okutuyor ve tek çalışan o 50 yaşına gelecek artık ve ben babamı bildim bileli çalışır, annemi çalıştırmaz, üniversite hayatım boyunca çok kez işe girmek istesem de izin vermedi her defasında "ben seni okula gonderdim, paraya ihtiyacın varsa veririm" anlıyorum onu fakat bu kadar fedakarlik da olmaz ki gerçekten her birey kendi ayaklari üzerinde durmalıdır. Fazla uzattım öyle işte...
Aylardır içinde olduğum durum. çok zor ya hele ki o kişi arkadaş olarak girdiyse hayatınıza... ama siz söyleyin bence beklemeyin daha fazla, ertelemeyin. Hele ki karşı taraftan da bir şeyler alıyorsanız yürü anacım yürüü.
Şu anda yaşadığım yer olan debre'de hikayesi pek bilinmeyen efsane olmuş kişi. Şu an Türkiye'de yaşayan adı hasan soyadı debreli olan bir akrabamın olması da pek bir hoşmuş yav.
iki gün önce amcam vefat etti ona üzülürken 2 saat önce çok sevdiğimiz birinin daha vefat haberini aldık, buna üzülemeden bir vefat haberi daha geldi içimde öyle bir ağrı var ki tarif edemiyorum...
Çok karmaşık duygular içerisindeyim. Bana bir adım gelse ömür boyu yanında olurum gücüm yettiğince ama sanırım evet tahminimce sadece arkadaşız. Üzülüyorum tabii hayatımda ilk defa biriyle bu kadar iyi anlaşıyor bu kadar eğlenip gülüyorum ve bu insan sadece arkadaşım olsun istemiyorum. Şimdilik susuyorum ama daha ne kadar gizleyebilirim duygularımı bilmiyorum.
Revolution dizisini izlerken, tam da o sıralar bu haberler ortaya çıkmaya başladı. Ulan dedim ya böyle bir şey olursa tüm dünyada elektrik giderse vay halimize.
Köylü? Aşure ve köy? Aradaki bağ nerde ben orda bir kayboldum da. Aşure bu ya ne çok abartiyorsunuz. anneme her ay bir kez olsa zorla yaptırdığım şey bu. Canim aşure.
Genelde dünyaya ve dünyalık olaylara fazlasıyla bağlı, burayı çok önemseyen ve sonrasında uğradığı hayal kırıklıkları sonucu Yaşadığı hayattan zevk almayan, hevesini, heyecanını, umudunu kaybetmiş insanın en çok yapmak istediği şeydir bence.
Acaba o da benim onu sevdiğim gibi seviyor mu ya da sevecek mi? Yoksa ben karşılıksız bir aşka mi düştüm? Ulan ne işim vardı da yakın arkadaşa aşık oldum Allah böyle böyle belanı verir işte. Sevgili Umut eğer bana aşık olmayacaksan bir miktar uzak dur benden de sana karşı hislerim soğusun. Ama his de ne 3 yıldır soğumadı mübarek arttı da arttı. Günün 10 saati sürekli onunla mesajlaşarak geçiyor böyle hissetmem normal mi acaba beynim yandı yine...
Daha yeni keşfettiğim 1. Sezonunu bitirdiğim dizi. izlemeye başladığımda şu son dönemde çıkan haberler yoktu ortada fakat okuyunca vay be dedim acaba herşey bir komplo mu? Yalnız şu son dönemde bahsedilen güneş fırtınası olaylarinin, insanların sürekli mum stoklayin diye uyarilmasinin ayni zamanda beklenen bir güneş fırtınası değil de güçlü devletlerin birbirlerine açmış olduklari bir tür savaş nedeniyle ellerinde bulunan teknolojiyle sanırım muhtemel sona yaklaştıklarını anlıyorlar ve dizide izlediğim gibi dünya elektriğe pek yakında veda edecek. Dizi gercek oluyor vay anasını. Arkadaşlar mum stoklayin ve kendinizi doğal yaşama hazırlayın belki bu diziyi izlemeyen varsa izleyebilir baya ön hazırlık gibi bir şey.
Gün geçtikçe sevmeyeni çoğalan ve sanırım kendisi gittikten sonra değeri anlaşılacak biri bence. Adam zeki ya. Zekasina hayranım gerçekten ne kadar sevmesem de saygım sonsuz.
Komik bir şey olmuştur, aklına gülmesini gerektiren bir anısı gelmiştir, canı gülmek istemiştir. Bayandır yani ağlamak yerine gülebilir bunu dert etmemek lazım.
Ailem. Çok sevilen bir ailedir herkes tarafindan saygı duyulur, örnek gösterilir hatta. Sebebi ise fazlasıyla elalem ne der kaygısı. adım atmadan önce kim ne der diye düşünerek hareket ederler. Ailem evet çok seviyorum onları, yaşım 22 onlara hep bırakın kendi hayatım için kendim karar vereyim derdim fakat bunu söylerken onların beni tamamen tek başıma bırakmalarını söylememiştim. Aynı evin içindeyiz ama yokuz gibi. Hayatım hakkında planlar yapıyorum, onlara anlatıyorum ve çok tepkisizler köstek olmuyorlar evet fakat destek de olmuyorlar. Ben isterdim ki onlar otursun karşıma bana yön göstersin, fikir versin, kendi düşüncelerini söylesinler ama yok. Herşeyle kendim uğraşmak zorunda kalıyorum, derdimi anlatabileceğim kimsem yok allahtan başka.
Kendisini pek sevmem ama itiraf etmeliyim ki sanırım şu anlık türkiye cumhuriyetinin temsilcisi olan ve olması gereken tek insan daha iyisi çıkana kadar. Bir çok kişi bu düşünceye karşı çıkıyor olabilir ama diğerlerine bakınca en iyisi bu diyebiliyorum rahatlıkla.
Düşünsenize 4-5 ayda bir kez görüşeceksiniz belki de ve sizi bu mesafeye rağmen gerçekten sevecek biri var, sizi özlüyor, size güveniyor, güven veriyor. Zor arkadaşlar gerçekten çok zor. Iki taraftan biri illa ki bir ihaneti bulaştırır bu ilişkinin içine... yaşadığım için söylüyorum uzaktan sevmek gerçekten herkesin başarabileceği birşey değil kokusuna bile hasret yaşıyorsunuz, ondan uzaktasınız ama ondan başka herşeye, herkese kapılarınızı kapatıyorsunuz onu göreceğiniz günün hayalini kuruyorsunuz o kişi ise o anda sizin kurduğunuz tüm hayalleri başkasıyla yaşıyor. Güvenemiyorsunuz ve güvenmeyin de uzak mesafe ilişkisi sadece sonu kötü biten bir film gibidir illa ki o sona varılacaktır.
Beyaz gemi beni çok fazla etkilemişti asla öyle bir son hayal etmemiştim doğrusu. Yazarın babasına olan özlemini bu şekilde dile getirmesi... gerçekten okurken içim burkuldu.
Çok bitkinim, yorgunum. Bitmek bilmeyen bir özlem var içimde, pişmanlıklarım, bir sürü keşkem var. Zaman geçiyor ve bunların hepsi artıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum dayanabileceğim bir omuza ihtiyacım var. Kimse anlamıyor beni.