sözlükteki şakirt ve laikçi denen yazarların sürekli karşı tarafa laf sokmak amaçlı başlıklar açarak yarattıkları (ç)atışmadır.
elin oğlu fezayla, teknolojiyle uğraşırken bizim hala birbirimizi yediğimiz gerçeğini yansıtır.
türkiye cumhuriyeti ilan edildiğinden bu yana hala bir milli birlik kuramamamız beceriksizliğidir.
içiçe yaşadığımız güzelim memleketimizin geleceğine çok yazık ediyoruz çok.
fiziksel efor olarak da, moral olarak da zordur. hem kıçınızı yırtar kan ter içinde kalırsınız hem de hep en arkadasınızdır. ağzınızla kuş tutsanız yine de arka planda kalırsınız. şarkı aralarında ayağa kalkar bir selam verirsiniz hepsi bu kadardır.
keyifle filminizi izliyorsunuz. size eşlik eden kuruyemiş kasesinden bir leblebi daha alıyorsunuz ve o elim olay gelişiyor. leblebiyi ağzınıza götürürken yere düşüyor. ayağınızın dibine bir yere düştüğüne eminsiniz ama bir türlü bulamazsınız. endişe verir. paranoya sebebidir. belkide az sonra üzerine basacaksınız ve kabusunuz gerçek olacak. o küçük çerez toz gibi olacak ve halının diplerine kadar yerleşecek. gecenin bir vakti elektrik süpürgesi çalıştırmaktan başka çareniz yok. kabus gibi!
şili'den, J. Franelich'in tek kişilik * eşsiz bir funeral doom projesidir.
evvela belirteyim, ruh sağlığınızı düşünüyorsanız kesinlikle uzak durun. ciddiyim.
müziğin oldukça karanlık ve kasvetli bir atmosferi var ve sizi alıp götürüyor. ruhunuzun en karanlık koridorlarında ilerliyorsunuz ve bir nevi exorcism yaşıyorsunuz.
ha ben bu türü çok severek dinliyorum. buna da bir şans vereceğim diyorsanız 2006 yılındaki EP'sini mutlaka deneyin.
Voices Through the Black Corridor (Demo - 2005)
- Voices Through The Black Corridor
- Mourning Her Horrible Death...
Mortui Sepeliant Mortuos (EP - 2006)
- Dirige, Domine, in conspectu tuo viam meam
- Requiem Aeternam dona ei, Domine
- De Profundis Clamavi in Tenebras
Baptism (album - 2010)
- The Chalice
- Mirror of Worms
- Lacerating the Soul
- The God Who Devours Himself
- Mirando de Vuelta al Abismo
kesinlikle korkmanız gereken, ürkütücü bir durumdur.
olay gerçektir. sevgilimi evinden almak için eve gittim. zaten geleceğimden haberi olduğu için kapıyı kendisi açtı. biraz beklememi hemen çıkacağını söyledi. tabii dedim ve kapıda beklemeye koyuldum. buraya kadar herşey normal.
az sonra içeriden gelen canhıraş ülkücü türküsüne bir uluma sesi eşlik etmeye başladı ki, tırstım. vallahi tırstım billahi tırstım. uluyan sevgilimin ağabeyiydi.
efendim, derhal, önce kapı eşiğinden sonra da binadan kaçtım. bir daha da asla o binaya uğramadım.
ilginçtir. çünkü, bir de çocukları olan nurgül yeşilçay ve cem özer çifti boşanalı yalnızca 2 ay olmuştur. **
cem özer konu hakkında bir bruce willis edasında, "bana dut yemek düşer" demiştir.
ileride belki üçünü kameralar karşısında beraber de görebiliriz.
Dominus'un 1996 albümüdür.
şarkı listesi şöyledir.:
Dancing With Magic
Soul Damnation
Final Journey
The Burning Maid *
Ancient Emperor
Next Living Obliging
Confront The 9
Second Palace
The Crystal Demon
Final Journey (Part II)
2005 yapımı, oldukça başarılı bir japon korku filmidir.
filmin konusu, paranormal olayları araştıran bir tv programcısının, "kagutaba" isimli çok eski bir şeytanla ilişkili olan gizemli kayıpları ve ölümleri araştırmaya başlamasıyla başından geçen sıradışı ve ürkütücü olaylardır.
klozete her oturduğumda yaptığım eylemdir.
tavsiyem, tuvalete gitmeden mutlaka yanınıza okuyacak bir şeyler alın. yoksa benim gibi bütün parfüm, oje, deodoranti şampuan şişesi ve deterjan paketlerinin üzerindekileri ezberlersiniz. zaten bunlar da ezberlendikten sonra evvelki gün okunmuş gazete gibi oluyor, tat vermiyor.
tanrı'nın adem ile mercimeği fırına vereceğini önceden bildiği için havva'yı yaratmaktan vazgeçmesidir. adem için üzücü bir durumdur.
(bkz: otuzbire devam)
babası, türlü sebeplerle okuyamamış yada okutulamamış ama içinde kalan okuma isteğiyle aradan geçen yıllar sonra gidip açık öğretim okuluna yazılarak okula devam eden çocuktur bu.
bu çocuklar ingilizce bir kısaltma olan lol'u *** küfür etmek amaçlı kullanan çocuklardır.
bu tip çocuklar bu ve benzeri kelimeleri genelde online oyunlardan ve internet forumlarından öğrenirler.
bir başka kelime, noob'u ise hakaret etmek istedikleri kişiye ezik demek için de kullanırlar.
star haber'den osman terkanın eminönü ve civarında yurttaşlarımıza yöneltiği sorudur. aldığı cevaplar acı bir türkiye gerçeğini gözümüze sokuyor. cahiliz ulan!
bu insanların seçimlerde oy kullandıklarını bilmek gerçekten çok acıdır.
video için: http://www.starhaber.com....r/kibris-nerede-4542.html
filminden izlemesi daha kolay geldiği için bir kitabı okumaya üşenmektir. kitaptaki çevreyi ve karakterleri hayal etmek, replikleri uzun uzadıya okumak istemezsiniz. filmde görseller önünüzdedir repliklerse kulağınıza çalınıyordur. oh ne rahattır.
ama makbul olan bu değildir aslında. gider kitabını alır okursunuz. her detayı kafanızda canlandırırsınız. sonra gider filmini seyredersiniz. arasında ne çok fark olduğunu, kitabını okumasaydınız neler kaçıracağınızı o zaman kavrarsınız.
örneğin:
(bkz: the lord of the rings) üçlemesi.*
ezanın oldukça yüksek olan minarelerden hoparlorler yardımıyla yüksek volümde yayınlanmasından hareketle hristiyan vatandaşlarımızın da çanlarını geniş alanlara duyurabilmek için gerçekleşmesini istediği eylemdir.
dua etmek için gittiği camiye başı açık olduğu gerekçesiyle alınmayan, atatürk'ün huzuruna türbanıyla gelen kadından daha az özgür olan kadındır.
(bkz: anıtkabir in önünde fatiha okuyan türbanlı kadın)
edit: haa şimdi efendim, bir takım trollerin camiyle anıtkabir arasındaki farkı biliyorken, ev, sokak, sinema vs gibi yerlerle devlet kurumları arasındaki farkı bilmiyor olmaları da pantolonun arkasının yırtılmasına müteakip sırıtan kabak gibi götten bir farklarının olmadığını gösteriyor.
yaptığı sayısız sportmenlik dışı hareketten sonra nasıl milli takım forması giyiyor olduğunu sorgulamaya vesile olan durumdur. daha da acısı kendisi milli takımın kaptanıdır.