inek öğrenci: hocam kağıt yetmedi boş bir kağıt alabilir miyim?
mal öğrenci: hocam ben de bi tuvalet kağıdı alabilir miyim arkadaşın ağzına sıçarken yüzüne bulaşmasın.
pazar sabahı yurt odasında kendini bilmez birinin çalarsaatinin fütursuzca çalması üzerine, diğer oda elemanlarının saati kuran kişiye karşı yapabilecekleri eylem. *
bir arkadaşımın başına geldiğini duyunca, kendisini teselli etmek için ne yapmam gerektiğini düşündüm, nasıl davransam; ne söylesem de bir nebze olsa acısını dindirebilirim diye geçirdim içimden.
böylesine acılı bir konuda kulak dolgunluğundan başka hiçbir fikrimin olmadığını, üzerimde resmen bir öküz hissizliği olduğunu anladım. babası vefat etmiş birine, en azından yarın telefonda baş sağlığı dilerken ne söylemem gerekir diye bakmak için sözlüğe girdiğimde, karşıma çıkan yer burası oldu. keşke çıkmasaydı. hıçkırıklarla okumaktan başka bişey geçmedi elime. tek anladığım, ben yarın ne söylersem söyleyim, üstüme düşen başsağlığı dileme sorumluluğunu yerine getirmekten başka hiçbir şey değişmeyecek, yarın o kişi için hiçbir kelimenin anlamı olmayacak.