Türkiye'nin 40 yaş ve altındaki en başarılı genel müdürlerini seçmek için Capital dergisi ve Johnnie Walker tarafından düzenlenen yarışma. http://www.basariyayuruyenler.com
Özellikle gece saatlerinde kadınları takip ederek taciz eden, günlerdir Bağdat Caddesi ve özellikle Kalamış bölgesinde kadınları cinsel organını göstererek taciz eden sapık.
Bilgiden uzak, ne için açıldığını ve hangi amaca hizmet ettiğini okuyan kimsenin anlamadığı başlıklardır. Ayrıca kimseye bir yararıda yoktur.
Bu tür başlıklar sözlüğün kalitesini düşürmektedir. dikkat edin bugünlerde ekşi sözlük bazı tv kanallarında referans alınmaya başlandı. bu kafa ile gidildiğinde uludağ sözlüğün böyle bir başarı yakalaması söz konusu bile olamayacaktır. Yazıktır.
Edit: başlığın içeriği ile ilgili değil de bilinçli yazılan imla hataları ile ilgili entry girilmesi ayrıca düşündürücüdür.
Mersinli "süper vatandaş" Emin Kocaaslan'ın başbakan Erdoğan'a, tavsiyesine uyarak çocuk yapmak istediğini ancak kriz sebebiyle cinsel bunalıma girdiğini belirterek, "Açlıktan ayakta duramaz hale geldik. Ne gücümüz kaldı ne dişimiz kaldı. Eğer emekli maaşlarına yüzde 10 zam yapar ve 'Viagra açılımı'nı da hayata geçirirseniz biz de çocuk yapabiliriz" şeklindeki serzenişi.
Fransa’da çok meşhur bir sözlük vardır, Larousse.
Burada bir kelime var, "décapiter".
Bu kelime 1931 yılındaki sözlükte boynunu vurmak diye ifade ediliyor.
Kelimenin bir başka anlamı daha var.
Kazığa oturtmak, yani sivri bir kazık hazırlamak ve kazığın bir ucu insanların ağzından çıkacak şekilde üzerine oturtmak.
Vahşi bir uygulama.
Burada kazığa oturtmak deyiminin manasını açıklığa kavuşturmak için örnek veriliyor:
"Türkler bugün bile esirlerini kazığa oturturlar."
Atatürk bunu öğrenince Fransız büyükelçisini yemeğe davet ediyor.
Elçi diğer elçilere böbürleniyor, hava atıyor Atatürk tarafından davet edildiği için.
Köşke geliyor, yemekler yeniyor.
Atatürk tabii bir şekilde elçiye bu kelimenin anlamını soruyor.
O da bildiği anlamı söylüyor.
Atatürk "Kelimenin başka bir anlamı var mı?" diye sorunca, büyükelçi "Bunu söylemek için sözlüğe bakmam gerekir" diyor.
Atatürk daha önce hazırlamış olduğu ve çalışanlarına öğütlediği şekilde Larouse' u getirtip büyükelçinin önüne koyduruyor.
Elçi daha işin nereye kadar gideceğinin farkında olmadan hevesle okumaya başlıyor.
Ancak kelimenin karşısında kazığa oturtmak konusunda verilen örnek cümleye gelince ancak yarıya kadar okuyabiliyor ve yarısından sonra yutkunarak Atatürk' ün yüzüne bakıyor.
Atatürk diyor ki:
"Demek ki biz Türkler bugün de esirlerimizi kazığa oturtuyoruz öyle mi, öyle mi sayın sefir? Sözlüğünüze böyle yazmışsınız , bu doğru mu?
Sefir hemen sözlüğü biraz karıştırıyor ve bir kaçamak noktası bularak diyor ki:
"Efendim bu sözlük Katolik Kilisesi'nin matbaasında basılmış, bildiğiniz gibi biz laik ülkeyiz, kilisenin yaptıklarının bizim hükümetimizle bir ilgisi yok.
Bizi ilgilendirmez ve biz kiliseye karışamayız."
Atatürk:
"Öyle mi efendim, siz laik bir ülke olduğunuz için demek ki kiliselere karışamıyorsunuz.
Öyleyse ben de yarından itibaren istanbul'daki kiliselerin kapılarına koca birer kilit astırıyorum" diyor.
Bunu duyan sefir birden ayağa kalkıyor ve:
"Ekselans, protesto ederiz " diyor.
Bunun üzerine Atatürk:
"Hani sizi ilgilendirmiyordu, karışmıyordunuz?" diyor ve ilgililere dönerek:
"Sefire yolu gösterin" diyerek bir anlamda onu kovuyor.
Sonra ne mi oluyor?
Tabi Fransız hükümeti laiklik söylemlerini bir tarafa bırakıyor, hemen o sözlük toplatılıyor ve yeni baskısında o cümle çıkarılıyor.
OKUYUCUYA NOT: Kendine kurtarıcı arama. Kötü gidişe kim dur diyecek dendiğinde sağa sola bakmadan BEN VARIM diyecek olan sensin. O birisi sensin. O birisi benim diyen milyonları oluşturmak için ne duruyorsun. Herşey zıddıyla kaimdir der Gazzali. Kötülük varsa iyilik de vardır. Kötülük çoğaldı. Şimdi iyileri çoğaltmanın zamanı.
Birisinden diğerine selam olsun...!
Diplomatik temsilciler ve bunların mensuplarının Türkiye de satın altıkları bazı mal ve hizmetlere KDV ödememesi durumudur.
Kısaca, Üzerinde Dışişleri Bakanlığının Logosu ve KDV Muafiyet Kartı ibaresi Bulunan Banka Kartı ile alışveriş yaptıklarında bu muafiyetten faydalanırlar.
kördür dostlarım. herhangi bir tarih bilgisi olmayan kişidir. salaktır. araştırmaktan yoksun. önüne koyulan '' sonradan yazılma ve uydurulma'' yalanlara inanan insandır. yeter artıktır. silkinsindir.