+neden sevgilin yok?
-onu boşver sen hep o ortamlarda konusulan malum soruyu soran pezavengsin. Ben seni sadece hayalden ibaret zannederken bu soruyu bana yöneltip beni şaşırttın. Gerçek anlamda neden sevgilin yok? Diye aranan bir aptala rastlayacağımı sanmıyordum haliyle sana verebilecek çok mantıklı cevabım yok ama bir çok seyi metalaştırdığım gibi..
- sus lan manyak mıdır nedir suss.
+macarlar kalabalık bir ordu toplamışlardı, ama sayı olarak üstün olmaları..
+beybiii. Bokunu yiyim..
+yeşim sana söyleyecek bir çift lafım var.
-ne?
+olmadı tabi. Bir itirafım var.
-söyle tabi.
+şey, ilkokulda 05 uç kullanan piç bendim.
-bu da olmadı sanki.
+üşütük popolar diye bir film vardı hatırlıyor musun?
-aşıksın çok belli.
+dondurma yalayak mı gız?
Sabah uyandığında ranzanın başına ıslak çoraplarını asan bir adet kafayı sıyırmış sığırla göz göze gelmek. Pişkin pişkin güldüğünde ağzının üstüne üstüne vurunca şuçlu olman.
6 ay diye gidip 11 ayda ancak bitirebilmen.
Olduğunu sanmıyorum. En fazla kaşı gözü biraz izleyeyim desen bir yerden sonra sıkar, seviştikten sonra pürüssüz çıplaklığı izleyeyim desen bir süre sonra yine sıkar. Varsa saatlerce seyredebilecek olan tebrik ederim.
Ben zaten uzun süre bir sey odaklanamam. 6 yaşındayken parkta bokuyla oynayan bir çocuğa odaklanmıştım, ilginç ve değişik gelmişti ona da 10 dakika bakıp sıkılmıştım.
Saatlerce seyretmek boktur yani.
Dedemin bahçesinden topladığım envai çeşit böceği balkondan sokakta ip atlayan kızların üstüne atar, top oynayan çocukların yakalarına yapışıp koyunlarından içeri atardım.
Sonra gece yatağa yatar verdikleri tepkileri düşünürdüm.
Kendi düşüncelerinin umursanıp umursanmadığı umrunda değilse normal olandır. Başkasının Umursanmaya değer düşüncelerini sadece ego sahibi olduğu için değerlendirmiyorsa zaten kendi kaybınadır ve bunu bilinçli yapıyorsa her şeye boşvermişlik halindedir.
Ama aptal saptal insanların yine kendisi gibi aptalca olan düşüncelerini umursamayarak bildiği yoldan gitmesi bir kayıp değildir.
Yaşamı 1 saatlik bir dilime sığdırdığımı düşünürsem, bunun 1,5 dakikasında keyifli olduğumu varsayarsam sadece bu süre zarfında içme isteğim doğuyor. Bağımlılıktan, beynimin iç iç baskısından değil sadece son sigaramı içerken keyifli olduğumu hatırlamak için.
Bunu gerçekten yapmak isteyip, sonuca ulaştığında garip bir haz alıyorsan ne yazık ki normal bir ruh halinden çok uzaktasın.
Mecazi anlamda delirtmekse daha doğrusu geçici olarak sinirlendirmekse olayın o daha kötü iflah olmaz bir ergensin ve tedavin yok.
Çok nadirdir. Yeri gelir insanın ailesi dahi bir karşılık olmadan sevemez diye düşünüyorum. Yani mantıklı düşündüğünde birini hiç bir çıkarın olmadan seviyorsan, sevgine layık olan insanın peygamber vasıflarını taşıması gerekiyor.
Kafanı kaldırıp herhangi bir topluluğa baktığında sadece benim dış görünüşüm hakkında ne düşünüyorlar acaba diye ortalık yerde dolaşan insanları, onları dış görünüşleriyle değerlendiren ve böyle düşünmeye mahkum eden digerleri gerçekten birini sevebilir mi? Insanlar yaşam tarzlarıyla ve düşünce yapılarıyla birbirlerini kategorize edip kısır döngüye mahkum edip daha sonra utanmadan gerçekten sevecek birini arıyorlar.
Gerçekten babanı sevdiğini düşün, sana babalık yapmasa, cebine harçlığını koymakdan vazgeçse, senin fikirlerini, duygularını önemsemese yavaş yavaş içinde sevgi azalacaktır, bitmeyebilir bu o zaman gerçek sevgidir, karşılıksız. Ama şu an her sey yolunda giderken içinde büyüttüğün duygu gerçek sevgi değil ne yazık ki. Çünkü olumsuz halini görmedin henüz.
Santrançda başarılıysanız izlerken zevk alırsınız. Bunun mangakasının testislerini kaşıyarak ya da sudoku çözerek çizdiğini düşünüyorum.
Ne yazık ki ortalarında daha sonraki bölümleri tahmin edebildiğin lanet olası yapımlardan biridir. Uu çok şaşırdım, uu inanamıyorum süpriz oldu diyenlerin ağzına yumruk vurma isteği doğurur.
Olayların gelişmesini değil sonucu tahmin edilebilen bir yapım olduğu için efsane değildir.
En iyi telefon canın sıkıldığında parçalarına ayırmaya başladığında seni zorlayacak olandır. Ayrılan parçalarını inceleme imkanı sunar, beynin yeni bir şeyler keşfetmenin şaşkınlığıyla kendini kapatır belki ve uyursun.
kimsenin çektiği acıyı, yaşadığı sevinci, korktuğunda ya da sevindiğinde çığlık atarken ağzından saçalanan tükürüklerini, büyüyen gözbebeklerini, hasta yatağındaki ne zaman iyileşirim umudunu ya da ölümden korkan aşağılıkların korkularını hissetmemem.
Favorim,
Insanoğlundan gelebilecek her türlü sevme, üzüntü vs gibi duygulardan mümkün olduğunca arınmayı başarabilmiş olmam.