sırbistanlı amatör oi punk grubu. "oi ain't dead" adlı vasat bir parçalarına kıl olmuşluğum vardı uzun süredir. kayıtlar pisti, şarkı bayattı, belli ki vokalin karın kasları yırtılayazmıştı bağırmaktan ve sesi kısılmıştı.. tiksindim. herkese şarkıyı atıp "bak bak cibiliyetsizlerin yaptığına, böyle şarkı mı olur, gözünü seveyim törkiş pank guruplarının" dedim. sonra bulup buluşturup bir demolarını adamakıllı dinleyince "fena da değiLMiş be" oldum. o kadarcık ama.. fazla değil. yani adamlara olan hislerim tam tersine dönüp, misal bütün şarkılarını sabah akşam mp3 çalardan dinleyip bir de fan kulüplerine üye olmuş değilim. yani. **
01 sadece yaşa
02 yüce insan
03 maskeli balo
04 sistem
05 bitmeyen heves
06 askerlik
07 ümitsizlik
08 tuzbabalı ömer usta
09 altımıza sıçardık
10 düşün sorgula
11 ina i züdun
12 pissed off
13 learn to live
normal bir herifti
biraz alkolikti
boktan bir günde kafayı yedi
evi terketti
işe girmedi
sistemi reddetti
ıssız bir yeri
mesken belledi
kendine geldi
artık kendi için var
yok artık gereksiz kavramlar
kuralları ancak doğa koyar
siktirsin insanlar
hayat çok kısa
gerek yok hırslara
hayat çok kısa
gerek yok kasmaya
sadece yaşa (x4)
"Ben Tarkan, Dead Army Bootsun vokalistiydim.1968 doğumluyum, bu piyasanın en eski elemanlarındanım. Bu piyasaya 1983de girdim. O yıllarda piyasada punk olayı yoktu. Hatta Heavy Metal bile yoktu. Sadece Rock müzik ve tayfası vardı. Konserlerini bulabildiğimiz ve gittiğimiz gruplar: Asım Can Gündüz ve Ambulans, Kramp, Whisky, Devil ve daha sonra Pentagram.
O senelerde ilk olarak 1985 olsa gerek Headbangers kuruldu (Türkiyenin ilk punk grubudur.). Soundları Sex Pistols, elemanlarından Bas gitaristleri ismail ile iyi bir dostluğumuz olmuştur. O yıllarda sokaklarda 2005de olduğu gibi mohikan hatta uzun saçlı falan dolaşmak çok zordu. Uzun saçlılara öcü gibi bakan toplum, mohikan dolaşan Headbangersın bazı üyelerine ve bizlere uzaylı gibi bakıyordu. Doğal olarak laf atmalar ve sonucunda kavga gürültü ile geçen günler.
Bir Headbangers konser anımdan bahsedeyim: Sene herhalde 1987 veya 1988. Eminönü Gülhane Parkı şenlikleri. Ağırlıklı olarak Müslüm, Orhan, Ferdi gibi arabesk sanatçılarının katıldığı bir etkinlikti. O sene ilk olarak Rock hatta Punk kökenli bir grup katıldı: Headbangers. Headbangersın çıktığı günün akşamı ve sonrası arabesk gruplar ve pop gruplar çıktı. Etrafta karışık bir seyirci topluluğu. Sahneye Headbangers çıktı ve konser başladı. Suratına işemek istiyorum parçalarını çaldıkları sırada, etraftan üzerimize ve sahneye doğru şişeler atılamaya ve küfürler yağmaya başladı. Sahne etrafı o zmanın punk seyircisi ve bu müziğe destek veren Rock seyircisi ile doluydu. Tabii arabeskçiler ve tabiri cayiz ise delikanlı geçinen ve kutlar vadisindeki tipler gibi giyinen ve davrana tipler ile kavra çıktı. Ortalık karıştı ama konser devam etti ve bitti.
En son olarak Headbangersı Açıkhava konserinde izledim. Herhalde 1989 veya 1990 dı. Metafor, Kronik ve Blashfamus gibi gruplarla beraber sahne aldılar. Performansları mükemmeldi. Hele vokalistleri Bülent mühteşem bir yorum ve ses ile bir Anarchy in U.K. söyledi ki keşke her punk dinleyene bu yorumu ve bu grubu dinlemek nasip olsaydı.
Yine o yıllarda 1990da Dead Army Boots ve Noisy Mob kuruldu.
Noisy Mob çok güzel bir gruptu. U.K.Subs ve Crass soundlarını andıran müzikleri ile bir çok konser verdiler. Bu grup elemanları ile aramız çok iyiydi. Hatta bir gün sadece seyircisiz bir Dead Army Boots ve Noisy Mob konseri verdik. Nasıl mı? Son olarak gruba katılan basçımız Muratın evi Fındıkzadedeydi. Tüm müzik aletlerini Davul hariç gitar, bas , mikrofon ve anfileri Teras kurduk ve Ritim box kullanarak, terastan Fındıkzade halkına tepeden kuşbaşı bir konser verdik. insanların aşağıdan yukarı bir bakışları vardı ki sorma. Yani birbirimize ve halka açık konser.
Noisy Mobun Bilsakdaki konseri benim bildiğim son konserydi. Burada bas gitarda Headbangersdan ismail vardı. Hepsinin kafalar dumanlı, uçuk. Neredeyse yapılan pogodan üst kat çökecekti. Çok eğlenmiştik.
Bu arada birçok grup piyasadaydı: Cmuk, Tampon, Rashit, LSD (Eski Headbangers), gibi.
Artık biraz DEAD ARMY BOOTSdan bahsedeyim:
Yıl 1989-1990 grup Gitarda Okan, Basda Aşkın, Davulda Okan ve Vokalde Metin olarak kuruldu. Asker Adam, Sikelim topunu zorla, Sikilmiş Amerika, Zaman kötü kolla götü, Anne, Feyzullah, Pis koku, Savaş savaş gibi besteler yanında cover olarak ise Exploiteddan Insanıty, Fuck a mood, I believe in Anarchy , Dead Kennedysden California Uber Alles, Sex Pistolsdan Anarchy in U.K. gibi parçaları kendi yorumları ile çalıdılar. Gruba daha sonra ben katıldım. ilk konserimiz Eskişehirdeydi. Sene 1991-1992 falandı. iki vokal olarak çıktık. Hazy Hill ve Export ile sahne aldık. Exportun ardından biz sahne aldık. Bize 1 saatlik sahne vaad etmişleri. Tam sahneye çıktık ki, herifin biri geldi ve 20 dakika dedi. Ben çıldırdım. O kadar yol gel ve ilk konserinde 20 dakika sahne al. Olacak iş değildi. Hemen organizasyonu değiştirdim. Hiç cover çalmayacaktık ama iş böyle olunca azdırmak ve öne çıkmak için dayadık coverları. Ortalık dağıldı. Pogo, stagedive falan Eskişehir Punk Müziğine aç. Metalciler punker gibi dağıttılar. Arada azda olsa Punk tipler vardı. Konser bir sinemadaydı. ilk öndeki 3-4 sıradaki koltuklar paramparça oldu havada uçuşuyordu. Sanki Headliner grup bizdik. Çok iyi çaldık denilemez, hatta çok amatör çaldık. Akorsuz gitar, tek telli bas gitar, kafa dumanlı vokalistler ve elemanlar ile nasıl bir sound çıkar tahmin edin. Ama hiç kimse bunu önemsedi. Zaten Anarco-Punkda budur. Hiçbir zaman Dead Army Boots kendini diğer punk grupları ile kıyaslamadı ve üstün görmedi. Her zaman yeni çıkan gruplara tam destek verdi. Hatta birçok punk grubu bizden daha iyi çalıyordu. Gerçi biz de az çalışmadık. Fakat konserlerde mevzuyu çok kaçırıp sahneye bu şekilde çıkınca, vur patlasın çal oynasın muhabbeti, sound ne çıkarsa herkezin bahtına. Yinede seyircimiz mükemmeldi. Hal bu iken bile her zaman bize destek verdiler ve hiçbir konserimizde yalnız bırakmadılar, hatta Athena Gökhan bile.
Eskişehire daha sonra aynı yıl bir kere daha geldik. Yanımızda istanbul tayfası ile gittik. Bu konser üstü kapalı ve tahta iskemlerle dolu köhne bir çay bahçesindeydi. Konser yerine geldik, baktıkki sahne yerle bir şekilde, seyirci ile yan yana omuz omuz, davulun trampeti yok, küçük birer amfi ile çalışan gitarlar ve apsürt bir mikrofon. Bu gibi durumlara alışık olduğumuz için ve hiçbir zaman kapris olayımız olamadığından duruma el koyduk. Trampet arayışı başladı. Bir trampet geldi, içi toprak dolu ve çiçekli, yani saksıya dönüşmüş. Kardeşim okan bu tampet müsvettesini temizledi ve kurdu. Biz konsere başladık. Konser başından sonuna kadar pogo bitmedi. Sandalyeler kırıldı. Kavgalar çıktı. Konser durdu, tekrar başladı ve bitti.
Dead Army Boots ilk istanbul Konser: Rapsodi Bar Beyoğlu 1993
Kadro yine aynı. Bu konser de Cmuk elemanları bize çok destek verdiler ve çok yardımları oldu ( Hikmet, Timur ).
Bu bar zeminde bir bardı halen mevcut galiba. Sahne yok seyirci ile sıfır (En çok sevdiğimiz sahne türüydü). Konser saatine 1 saat kala içeride adım atacak yer kalmadı biz bile çalmak için duracak yer sorunu yaşadık. Her zamanki gibi seyirci muhteşem. Bilmediğimiz ve ilk defa çaldığımız coverlar oldu. 1,5 saat kadar çaldık. Teypten punk müzik desteği ile inanılmaz bir punk party oldu. Ha! Yine kavga çıktı. Biz bu kavga olayına her konserimizde alışmıştık. Çıkmadığı zaman anormal karşılıyorduk. Zaten bu gibi agresiv bir seyirci kitlesi ve grup elemanları olan Dead Army Boot konser vermek için çok zor yer buluyordu. Mekan sahipleri grubu kavgacı ve saldırgan olmakla suçluyor parçaların aşırı küfürlü olduğunu söylüyorlardı. Çünkü, bir konser verdiğimiz yer bir dahaki sefere kesinlikle anlaşma yapmıyordu. Bütün konser organizasyonlarını ve afişlerini, dağıtımını ben yapıyordum.
Bir sonraki konser Gitanes Bardaydı (1993).
Bu konsere CMUK, Necrosis, ve Radical Noise ile çıkmıştık. En çok problemli konserdi. O gün Anneler günüydü. Osıralar Metalciler ile Punkçılar arasında sorun vardı. Yine de konsere her iki grupda gelmişti. Çünkü diğer gruplar Hardcore çalıyorlardı. Sikelim topnu zorla adlı parçamızı çalmaya başlamıştıkki, sahnenin hemen yanında Timur ve Hikmet (Cmuk) metalci tayfa ile kavga ediyorlar. Gerçi biz hiçbir zaman pun-metal ayrımı yapıp böyle olaylar çıkmasına kendimiz sebep vermedik fakat fanatik bir metalçi grubunun saldırısına maruz kalan arkadaşlarımıza sahip çıktık. Ben mikrofonun demiri il kardeşim okan zil sekpası ile giaristler ise eline ne geçerse konseri bıraktık ve sahneden konser seyircisi gibi kavgaya daldık. Ortalık çok karıştı. Polisler geldi. Konser iptal oldu. Olay Beyoğlu sokaklarına kadar taştı.
En son olarak Mandala Bar ( şu anki orta Kemancı) Konseri ile Dead Army Boots tarih oldu.
Bu konser de Mandala Barın barmeni idim. Bu konseri de ben düzenlemiştim. Bizimle beraber LSD( eski Headbangers), ve ilk Punk konserine çıkacak olan Athena vardı.iyi bir konserdi. Bu üç grubu bir arada görenler çok şanslıyıd. Çünlü LSD ve Dead Army Bootsun son konserleriydi. Athenanın şu zamanki gidişatı malum.
Dead Army Boots bittikten kardeşim Okan müziğe devam etti, Suikast-Tampon ve CMUK gibi gruplar ile çalıdı. Beraber 2 sene sonra yeni bir grup kurduk. Bu grup ile farklı tarzda müzikde yapsak, Dead Army Boots ruhunu kaybetmediğimizden, Asker Adam gibi kült parçaları ve bir çok punk&ska&oi parçalarını coverlayarak devam ettik ve birçok güzel konser verdik: Captain hook- Gitanes bar- Doors bar- Mimar Sinan konserleri gibi. Kardeşimle beraber aynı gün askere gitmemiz ile grup olayı bitti (1997&1998). "
saçları düzleştirdiği iddiasında olan bir braun hedesi. iddiadan öteye geçemiyor ne yazık ki. bir kaç dandik başlığı var, ısıyı veren beyzbol sopası formatlı zımbırtıya takıyor, 15 dakikada kabaran & elektriklenen besleme saçlarına kavuşuyorsunuz. makina da size giriyor. zaten uzun ince yapmışlar kolayca girsin diye. giriyor.
drawn together'ın gülü. betty boop çakması, siyah beyaz, seksi yaratı. xandir'in poposuna aşıktı uzun süre. çocuğa yapmadığını bırakmadı. yazık günah ayol.. ayrıca kendisi şöyle birşey http://drawntogether-tv.de/TootB.jpg
müthiş deja vu şarkısı. albüm baştan sona müthiş değil belki ama bu şarkı öyle. bilhassa sözler.
konuşsana be saf adam
seni kimler kandırdı
dinlesene garip insan
sana bir çift lafım var
bu dünya bir sahneyse
senin de sonun mezar
çalışmayan o kafayla
bu son sana ne yazar
alışık değilsin böyle bir yaşama
eğer güçlü değilsen geç şöyle karşıma
alışık değilsin böyle bir yaşama
eğer güçlü değilsen dur çıkma karşıma
niye sustun be saf adam
yine kimlere inandın
buraya bak garip insan
sana son bir sözüm var
bu dünya bahaneyse
sende ne çok neden var
işlemeyen o kafayla
bu son sana ne yazar
doğrular senindir sakla inatla
yanlışlar da senin yapma inatla
ajdar affetsin, çikita muz dansı konusunda çok önemli bir noktaya değinmeyi unutmuşum sevgili ajdarist kardeşlerim.
evet, her çikita muz dansında farklı çikita muz'lar kullanılır. aynı çikita muz'un birden fazla kullanılması, dansın yapıldığı evin bereketini kaçıracaktır.
karmanın çikita muz olması hususunda bir açıklama yapmak istediğim kitle.
efendim, dediğim gibi bir ajdarist imanında samimi oldukça, ajdarizm'e bağlı sayılır, karması çikita muz olmak zorunda değildir. ancak karması çikita muz olan ajdarist'ler, iman bakımından yücelmiş kişilerdir. *
tanım: ekşi sözlükte ortaya çıkmış, inanıyorum ki içinden dünyanın kurtuluşu olacak mücahitleri çıkaracak mezheptir.
katılmak için şunları iman ederek söylemek gereklidir:
nane nane nane nane,
yaratılmışların en üstünü olan ajdar'ın adıyla;
de ki: "çikta çikta çikta çikta çik çik çik çik çikita"
damardan(!) bir deja vu şarkısı. ferdi tayfur tadı alıyorum nedense, her dinleyişimde..
yüzüme hep güldüler arkamdan çok sövdüler
ben onlara güvendim onlar beni yediler
gözüme baka baka yalanları dizdiler
ben onlara inandım onlar beni ezdiler
aniden anladım
meğersem tek dostum kaderimmiş
ağlarım ben boşa geçen yıllara
sarhoş gibi harcanmış tüm anlara
ağlarım ben boşa geçen yıllara
sarhoş gibi harcanmış tüm anlara
sözümüz söz dediler ilk fırsatta gittiler
ben onlara güvendim onlar rezil ettiler
ruhumu seve seve aklımı çok çeldiler
ben onlara inandım onlar sefil ettiler
kısacık bir the offspring şarkısı. (bkz: ixnay on the hombre)
öyle fazla aman aman bir şarkı değildir, eğlenceliktir, skadır, meşhurcanadır, orada burada duyu(ru)lmuşluğu vardır..